BölgeHaber Girişi : 12 Aralık 2012 17:09

Erzurum'da 'Casusluk' davası

Erzurum'da 'Casusluk' davası
Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kayıt altına alınan ve teröristlerin kameradaki itirafları ile ilgili yapılan konuşmaların yer aldığı 3 saat 40 dakikalık konuşma Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya tarafından okunarak soruldu.
Erzurumajans-Cem BAKIRCI'nın haberi-Türkiye'yi ayağa kaldıran Iğdır'daki 'casusluk' davasının ikinci celse yapılan duruşmasında Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kayıt altına alınan ve teröristlerin kameradaki itirafları ile ilgili yapılan konuşmaların yer aldığı 3 saat 40 dakikalık konuşmalar duruşmaya damgasını vurdu. İranlı Şirket Genel Müdürü Shahram Zargham Khoeı, ise,”Azer’i Türk’üz PKK ile ilişkimiz olamaz” diye tepki gösterdi.

3 SAAT 40 DAKİKALIK PKK İTİRAFÇILARININ KONUŞMALARI…

Türkiye'yi ayağa kaldıran Iğdır'daki 'casusluk' davasının ikinci celse yapılan duruşmasında Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kayıt altına alınan İran’daki bir karakolda PJAK operasyonu sırasında yakalanan teröristten alınan ifadelerinin yer aldığı kameradaki itirafları ile ilgili yapılan konuşmaların yer aldığı 3 saat 40 dakikalık konuşma Mahkeme Başkanı Mustafa Kâhya tarafından okunarak soruldu.

KAMERA KAYITLARINDAKİ KONUŞMAYI, YÜZLERİNE OKUDU…

Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, duruşmaya ilk olarak Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından raporu tutulan Panosonic marka el kamerasındaki 3 saatlik 40 dakikalık konuşma içeriği bulunan PKK’lı İran ve PKK’lı PJAK’lı itirafçıların yer aldığı konuşmalarını İranlı İran Uyruklu Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek, Shahram Zargham Khoeı’ye, İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından PJAK’a yönelik operasyon görüntüleri ve konuşmaları okuyarak kamera kayıtları ile ilgili bilgilerinin olup olmadığını sordu.

“AZERİ TÜRK’ÜZ PKK İLE İLİŞKİMİZ OLAMAZ” TEPKİSİ….

Duruşmada sorulan sorulara cevap veren İranlı Şirket Genel Müdürü Shahram Zargham Khoeı, mahkemede kendisine fotoğraf makinesinden çekilen fotoğraflar mübaşir arıcılığı ile gösterilerek teşhis etti. Khoeı, “Sayın başkanım öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Biz Azeri Türk’üz. Bizim PKK’lı terörist gruplarla ilişkimiz olamaz. Azeri Türk’ünden casus olur mu? Bu çekilen fotoğraflar aile fotoğraflarımız. Doğum gününde çekilen görüntülerdir. Biz İran’dan Türkiye’ye özel bir istihbarat için gelmedik. İran İstihbarat Biriminin elemanları değiliz” dedi.

“CASUSLUK ADINA KOORDİNAT ALMADIM”…

Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek ise, “Koordinatörü ben kullandım, ara sıra tuşuna bastıkça kaydediyordu. Ben genelde koordinatı kayıt ediyordum. Fotoğrafları ise Shahram çekiyordu. Fotoğraflar ile koordinatlar arasında sırasına göre bir koordinat olduğunu bilmiyorum. Fotoğraflar ve koordinatların sayısı farklı olabilir, ben kesinlikle casusluk anlamında binaların koordinatlarını almadım. Özel bir rapor tutmadık. Biz koordinatla sadece yolumuzu belirledik. Üzerimizde bulunan GPRS cihazı benim değil çalıştığım şirkete aittir. Bu cihaza biz sadece gitmiş olduğumuz şirket adına fotoğraflama yaptığımız yerlerin koordinatlarını kaydettik, bu sayede şirket gittiğimiz yerleri GPRS aracılığıyla bizlerin nerelere gittiğimizi takip edebilmektedirler. İran’a tekrardan dönüldüğünde GPRS cihazı şirkete veriliyor şirket çekilen fotoğraflarda eğer ki işine yarayacak bir model görürse Türkiye’ye gelerek GPRS vasıtasıyla belirli koordinatlara göre yer tespit edebilmektedirler” dedi.

BAŞKAN KÂHYA,”ŞİRKETİN PATRONUNA ULAŞIN”

Bu sırada Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, kameranın kim tarafından teslim edildiği yönündeki sorulara cevap için İranlı ajanlara, “O zaman şu şirketin patronuna söyleyin de gelsin de şu kamerayı nereden aldığını söylesin” sözleri üzerine İranlı Shahram, “Biz cezaevinden ulaşamıyoruz”cevabını verdi.

Tutuklu İranlı Şirket Genel Müdürü Shahram Zargham Khoeı ile Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek’in avukatı Timurhan Gür, kameradaki casusluk görüntülerinin ekleme olduğu yönünde iddialarda bulundu.

“İSHAKPAŞA SARAYI’NA ASANSÖR İZNİ VERİLMEDİ” …

Avukat Gür, geçtiğimiz celse Mahkeme Başkanı Mustafa Kâhya’nın “Neden İshakpaşa Sarayı’nı çekmediniz” sözlerine Avukat Timurhan Gür’ün söz isteyerek, “Öncelikle geçen celse müvekkillerime sorduğunuz ‘İshakpaşa sarayının fotoğrafını neden çekmediniz sorusuna’ Anıtlar Kurulu, bu tarihi esere asansör yapılmasına izin vermediği için çekememiştirler” şeklindeki savunması ise duruşma salonunda gülümsemelere neden oldu.

“8 YAŞINDAKİ KIZIM KOORDİNATLARI GOOL’DEN İNDİRDİ” SAVUNMASI…

Avukat Gür, “Ben bir casus olsaydım, çekmiş olduğum yer koordinatlarını öncelikle işaretleme yapardım. Önemli birim yerlerini burada kamerada alınan dosyada mevcut olan 403 GPS koordinatından fotoğraftan cımbızlayarak sadece 64 âdeti konulmuş. Yine 146 fotoğraf karesinden 26 âdetini göstermişler. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın raporla tutanak altına aldırdığı 3 saatlik 40 dakikalık görüntüleri kabul etmiyorum. Bu kameradaki görüntüler acaba eklentili mi, eklentisiz mi, biz bunun araştırılmasını istiyoruz. Size çok ilginç bir konu

paylaşacağım. Benim 8 yaşındaki kızıma ders verdim. Kendisi golden koordinat çıkardı. Iğdır Cezaevi, MİT, Emniyet Müdürlüğü, Askerlik Şubesi’ni golden harita üzerinden koordinatlarını çıkardı. Kızımın golden çıkarmış olduğu bu görüntülü koordinat bağlantılarını mahkemenize sunuyorum. MİT’in çözüm yaptığı kamerada kayıt farklılığı vardır. Biz daha sağlıklı bir bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz. Bu kamaraya yükleme kaydı yapılmış olabilir. Bu nedenle müvekkillerimize yönelik CK'nın 328/1 maddesi hükmüne girmemektedir.”

20 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR…

Duruşmada tutuklu sanıklar Kamil Aras, Timur Ağrı, İran Uyruklu Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek, Shahram Zargham Khoeı, ile tutuksuz sanıklar Bilal Kamil Aras, Bilal Tanrıkulu, Suat Sip hakkında 'Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istendi.

MİT'TEN DIŞ POLİTİKAYA…

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından hazırlanan raporda İranlı ajanların bilgi aktardıkları konular şöyle sıralandı: "Hükümet yetkilileri ve politikaları, Türkiye dış politikası, Suriyeli sığınmacılar, AK Parti seçmen kitlesi, askeri birlikler, özel bazı şirketler, MİT binaları, PKK'lılar, Türkiye'nin Suriye politikası."

İRAN KARAKOLUNDA ÇEKİMİ YAPILAN GÖRÜNTÜLERİ KAMERADAN ÇIKTI…


İddianamede aralarında İranlılarında da yer aldığı sanıkların da üzerinde ele geçirilen el kamerası içeriklerinin MİT tarafından incelenmesi sonucu düzenlenen rapora da yer verildi. Raporda, yaklaşık 3 saat 50 dakikalık video kaydına, fotoğraflarda, kırsal bölgeler ve yerleşim yerleri, muhtemelen bir Türk askeri karakolu, İran sınır karakolları, GPS özelliği bulunan Nokia marka bir cep telefonu, dağlık bölgede kimliği belirsiz şahıslar, Farsça haritalar, video kaydında da yer alan KONGRA-GEL(PKK)’den kaçmış bir İranlı ile muhtemelen anılanın ifade tutanağının rastlanıldığı belirtildi. İddianamede, kamera görüntülerinde, İranlı bir PKK teröristinin İran askeri karakolunda gerçekleştirilen sorgusunun da yer aldığı kaydedildi. İddianamede, kamera kayıtları arasında İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından PJAK’A yönelik gerçekleştirilen bir askeri operasyonun ardından olay mahallinde çekim yapıldığı, çevrede halen İran askerlerinin bulunduğu, yönünde rapor tutulmuştu.

BİLGİLER İRAN GİZLİ SERVİSİNE…

İddianamede,sanıkların “Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı, sınırdaki askeri karakollar ve bazı kamu binalarının yerleri ile birçok kurumun yöneticisi hakkında topladıkları belge ve bilgileri menfaat karşılığında İran gizli servisi elemanlarına verdikleri” savunuldu. Soruşturmada, ele geçirilen fotoğraf, kamera görüntüleri ve çok sayıda belgenin yer aldığı iddianamede, bu kişilerin İranlı ajanlarla yaptıkları görüşmelerin içeriğine de yer verildi. İddianamede, söz konusu görüntülerde yer alan şahısların çeşitli askeri noktaların görüntülerini çektikleri, yasa dışı yollardan elde ettikleri çeşitli belgeler ve fotoğrafları İranlı ajanlara verdikleri, TSK’nin genel yapılanmasıyla ilgili bilgi aktardıklarının tespit edildiği vurgulandı.

19 Ağustos 2011 günü saat 10.00 sıralarında 04 D …. plaka sayılı beyaz renkli Ford transit aracın içerisinde bulunan şahısların kamu kurum ve kuruluşlara ait binalara ait görüntüleri kamera ve fotoğraf makinesi ile çektikleri bilgisine ulaşıldığı ve bahse konu aracın Iğdır’da takibe alındığı belirtilen iddianamede, Cumhuriyet Savcısının talimatları doğrultusunda araç ve şahıslarda yapılan aramada fotoğraf makinesi, GPS yön belirleme cihazı ve el kamerası tespit edildiği, şahıslarında rızası alınarak yapılan incelemede kamerada MİT, Askerlik Şube Başkanlığı, Tuzluca İlçe Emniyet Amirliği lojmanları, Tuzluca Kaymakamlık binası, Tuzluca Devlet Hastanesi, Yol üzerinde bulunan baz istasyonları ile çekilmiş toplam 143 fotoğraf saptandığı, GPS cihazında yapılan incelemede 403 adet koordinatın bulunduğu bildirildi.

İŞTE KAMERADAKI O İTİRAF KONUŞMALARI…

“Türkiye-İran-Ermenistan-Nahçivan’a yakın bir bölgede çekim yapıldığı, kişilerin hudut köylerinin görüntülerini alacaklarını, bizim(Türk) askerler tatbikatı bu dağın (Ağrı dağı) dibinde yapıyorlar şeklinde konuştukları görülmektedir. Araç hareket halinde iken kırsal bölgelerin ve bazı küçük yerleşim yerlerinin görüntüleri ile Cebe kümbet Çoktin Köyü ilköğretim okuluna ait görüntüler yer almaktadır.

İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından PJAK’A yönelik gerçekleştirilen bir askeri operasyonun ardından olay mahallinde çekim yapıldığı, çevrede halen İranlı askerlerin bulunduğu, Farsça konuşan (muhtemelen) bir askeri yetkilinin PJAK mensuplarına ait mevziler, çıkan çatışma, örgüt mensuplarının İran’a geçişte kullandığı 17-18 nolu hudut taşları arasında yer alan bir dere ve civarındaki alt geçit ile anılan bölge civarındaki Türk Hudut Karakolu hakkında bilgiler verdiği görülmektedir.

Azerice konuşmaların olduğu görüntülerde, ismini açıkça beyan eden Timur A. isimli bir şahsın üç İranlı yetkilinin yönelttiği sorulara cevaplar verdiği, Timur A.’nın fotoğraflarla Iğdır ve Kars Bölgesi’ndeki birçok askeri birlik/tesis hakkında bilgiler aktardığı ve burada görev yapan komutanların isimlerini, asker

sayılarını, araç ve silah durumlarını söylediği, her fotoğrafın/resmin arkasında yazılı bilgilerin bulunduğu, söz konusun fotoğrafların kendisi (Timur A. ) tarafından çekildiğini beyan ettiği… İranlı yetkili tarafından Iğdır MİT Bölge Müdürlüğü hakkında sorular yöneltildiği, fotoğraf çekerken bir yüzbaşının yakalaması üzerine kendisinin (Timur A.) asker olduğunu beyan ettiği, askeri birliklerin komuta zincirine/sistemine ilişkin bilgiler aktardığı… “Şimdi siz benim hakkımda Türkiye’ye ‘ye bilgi verirseniz Türkiye beni idam eder, he bak hacı, ben bir şey söyleyeyim, Türkiye de bir defa bu affedilmez ha. Çok büyük hatadır. Ben devlet adamıyım ha. Devlet’ şeklinde beyanlarda bulunduğu, anlaşılmaktadır.”

Görüntülerde Timur A'nın, bir oda içinde üç İran ajanına Ağrı, Kars, Iğdır bölgesindeki askeri birlikler, emniyet ve MİT hakkında kritik bilgiler verdiği görülüyor. Özellikle askeri birliklerin görüntülendiği fotoğraflar ve rütbeliler hakkında detaylı bilgiler aktaran Timur A., kendisinden talep edilen, diğer bilgiler için de "Olur" diyerek toplayacağını anlatıyor.

Görüntülerde İranlı ajan, önündeki resimlerden birini göstererek "Burası neredir" diye soruyor. Timur A., "Bu, Kars 14. Mekanize Tugayıdır" diye yanıtlıyor.

Konuşma diyaloglarından bazıları şöyle:

İranlı Ajan: Burası tugaydır ha

Timur A: He tugaydır

İranlı Ajan: Bu da giriş kapısıdır

Timur A: Bu ön girişidir

İranlı Ajan: Bura?

Timur A: Arkada yazılıdır. Kars İl Jandarmadır. 3 bin 800 adam var. Askerlerle birlikte. Bura alayın içidir.

TSK'nın savunma kitabını istiyorlar:

İranlı Ajan: Askeriyenin savunma kitabı lazım

Timur A: He savunma kitabı. Askeriye Savunma Kitabı, o biraz zor abi. Erzurum'a gitmek lazım.

İranlı Ajan: Her yerde satıyorlar

Timur A: Yok abi, bizim sizin bura gibi değil. Askeriye bir, birde doktorların kitabı bizde zor bulunur ha. Adamın olmazsa onları biraz zor bulursun.

İranlı Ajan: Timur abi iki aydan iki aya çıkar

Timur A: Tamam ben şimdi getirebilirim. Her Alayın defterini getirebilirim mesela onu getirebilirim. Her Alayın, her Jandarmanın şeyini getirebilirim, onu getirebilirim, yani defterini getirebilirim. İçinde ne yazılıdır, kim nerde görev yapıyor, Ankara, İstanbul, hangi rütbeli mesela nerede görev yapar onu getirebilirim. Tamam bu sefer gelirsem getiririm.

Timur A: (Görüntüde yer almayan kameranın arkasında olan ikinci bir kişiye hitaben)- Şimdi kardeş, Iğdır piyadesi Doğubeyazıt Tugay'ına bağlıdır. Tugay da Elazığ 8. Mekanize Tugayına bağlıdır.

İranlı Ajan: Oraya mı bağlıdır?

Timur A: Elazığ da direk Ankara'ya bağlıdır. Zaten orda bölgeleri var, Muş var, Bitlis var, Malatya var, Erzincan var, bunlar da birleşimdir.

İranlı Ajan: Alayda uçak var?

Timur A: İki tane helikopter var, Iğdır alayında iki tane helikopter var. Piyade Alayında, içinde iki tane helikopter var

İranlı Ajan: Cinsi nedir?

Timur A: Kobra he Sikorsky helikopteri iki tanedir. Doğubeyazıt'a gelip giderler. Tugayda da var. Beni idam ederler.

Timur A: Ya ben bir şey söyleyeyim size, ya bi de siz benim hakkımda Türkiye'ye bilgi verseniz, Türkiye beni idam eder ha

İranlı Ajan: Niye biz namert miyiz?

Timur A: Ne biliyim yani

İranlı Ajan: Biz İslam Cumhuriyetiyiz

Timur A: Bak hacı ben bir şey söyleyeyim. Türkiye'de bir defa bu affedilmez. Çok büyük hatadır, çok çok. Bir de ben devlet adamıyım ben, devlet...

TAHLİYE İSTEMİ REDDEDİLDİ…


Duruşmada tutuklu sanıklar Timur Ağrı, İran Uyruklu Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek, Shahram Zargham Khoeı, hakkındaki 'Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek' suçlarının kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.