Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kayıt altına alınan ve teröristlerin kameradaki itirafları ile ilgili yapılan konuşmaların yer aldığı 3 saat 40 dakikalık konuşma Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya tarafından okunarak soruldu.
Erzurumajans-Cem
BAKIRCI'nın haberi-Türkiye'yi ayağa kaldıran Iğdır'daki 'casusluk'
davasının ikinci celse yapılan duruşmasında Erzurum 4. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde kayıt altına alınan ve teröristlerin kameradaki itirafları
ile ilgili yapılan konuşmaların yer aldığı 3 saat 40 dakikalık
konuşmalar duruşmaya damgasını vurdu. İranlı Şirket Genel Müdürü Shahram
Zargham Khoeı, ise,”Azer’i Türk’üz PKK ile ilişkimiz olamaz” diye tepki
gösterdi.
3 SAAT 40 DAKİKALIK PKK İTİRAFÇILARININ KONUŞMALARI…
Türkiye'yi
ayağa kaldıran Iğdır'daki 'casusluk' davasının ikinci celse yapılan
duruşmasında Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kayıt altına alınan
İran’daki bir karakolda PJAK operasyonu sırasında yakalanan teröristten
alınan ifadelerinin yer aldığı kameradaki itirafları ile ilgili yapılan
konuşmaların yer aldığı 3 saat 40 dakikalık konuşma Mahkeme Başkanı
Mustafa Kâhya tarafından okunarak soruldu.
KAMERA KAYITLARINDAKİ KONUŞMAYI, YÜZLERİNE OKUDU…
Mahkeme
Başkanı Mustafa Kahya, duruşmaya ilk olarak Milli İstihbarat Teşkilatı
tarafından raporu tutulan Panosonic marka el kamerasındaki 3 saatlik 40
dakikalık konuşma içeriği bulunan PKK’lı İran ve PKK’lı PJAK’lı
itirafçıların yer aldığı konuşmalarını İranlı İran Uyruklu Mohammad Reza
Esmaeilpour Ali Malek, Shahram Zargham Khoeı’ye, İran Devrim
Muhafızları Ordusu tarafından PJAK’a yönelik operasyon görüntüleri ve
konuşmaları okuyarak kamera kayıtları ile ilgili bilgilerinin olup
olmadığını sordu.
“AZERİ TÜRK’ÜZ PKK İLE İLİŞKİMİZ OLAMAZ” TEPKİSİ….
Duruşmada
sorulan sorulara cevap veren İranlı Şirket Genel Müdürü Shahram Zargham
Khoeı, mahkemede kendisine fotoğraf makinesinden çekilen fotoğraflar
mübaşir arıcılığı ile gösterilerek teşhis etti. Khoeı, “Sayın başkanım
öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Biz Azeri Türk’üz. Bizim PKK’lı
terörist gruplarla ilişkimiz olamaz. Azeri Türk’ünden casus olur mu? Bu
çekilen fotoğraflar aile fotoğraflarımız. Doğum gününde çekilen
görüntülerdir. Biz İran’dan Türkiye’ye özel bir istihbarat için
gelmedik. İran İstihbarat Biriminin elemanları değiliz” dedi.
“CASUSLUK ADINA KOORDİNAT ALMADIM”…
Mohammad
Reza Esmaeilpour Ali Malek ise, “Koordinatörü ben kullandım, ara sıra
tuşuna bastıkça kaydediyordu. Ben genelde koordinatı kayıt ediyordum.
Fotoğrafları ise Shahram çekiyordu. Fotoğraflar ile koordinatlar
arasında sırasına göre bir koordinat olduğunu bilmiyorum. Fotoğraflar ve
koordinatların sayısı farklı olabilir, ben kesinlikle casusluk
anlamında binaların koordinatlarını almadım. Özel bir rapor tutmadık.
Biz koordinatla sadece yolumuzu belirledik. Üzerimizde bulunan GPRS
cihazı benim değil çalıştığım şirkete aittir. Bu cihaza biz sadece
gitmiş olduğumuz şirket adına fotoğraflama yaptığımız yerlerin
koordinatlarını kaydettik, bu sayede şirket gittiğimiz yerleri GPRS
aracılığıyla bizlerin nerelere gittiğimizi takip edebilmektedirler.
İran’a tekrardan dönüldüğünde GPRS cihazı şirkete veriliyor şirket
çekilen fotoğraflarda eğer ki işine yarayacak bir model görürse
Türkiye’ye gelerek GPRS vasıtasıyla belirli koordinatlara göre yer
tespit edebilmektedirler” dedi.
BAŞKAN KÂHYA,”ŞİRKETİN PATRONUNA ULAŞIN”
Bu
sırada Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, kameranın kim tarafından teslim
edildiği yönündeki sorulara cevap için İranlı ajanlara, “O zaman şu
şirketin patronuna söyleyin de gelsin de şu kamerayı nereden aldığını
söylesin” sözleri üzerine İranlı Shahram, “Biz cezaevinden ulaşamıyoruz”cevabını verdi.
Tutuklu İranlı Şirket Genel Müdürü Shahram
Zargham Khoeı ile Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek’in avukatı
Timurhan Gür, kameradaki casusluk görüntülerinin ekleme olduğu yönünde
iddialarda bulundu.
“İSHAKPAŞA SARAYI’NA ASANSÖR İZNİ VERİLMEDİ” …
Avukat
Gür, geçtiğimiz celse Mahkeme Başkanı Mustafa Kâhya’nın “Neden
İshakpaşa Sarayı’nı çekmediniz” sözlerine Avukat Timurhan Gür’ün söz
isteyerek, “Öncelikle geçen celse müvekkillerime sorduğunuz ‘İshakpaşa
sarayının fotoğrafını neden çekmediniz sorusuna’ Anıtlar Kurulu, bu
tarihi esere asansör yapılmasına izin vermediği için çekememiştirler”
şeklindeki savunması ise duruşma salonunda gülümsemelere neden oldu.
“8 YAŞINDAKİ KIZIM KOORDİNATLARI GOOL’DEN İNDİRDİ” SAVUNMASI…
Avukat
Gür, “Ben bir casus olsaydım, çekmiş olduğum yer koordinatlarını
öncelikle işaretleme yapardım. Önemli birim yerlerini burada kamerada
alınan dosyada mevcut olan 403 GPS koordinatından fotoğraftan
cımbızlayarak sadece 64 âdeti konulmuş. Yine 146 fotoğraf karesinden 26
âdetini göstermişler. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın raporla tutanak
altına aldırdığı 3 saatlik 40 dakikalık görüntüleri kabul etmiyorum. Bu
kameradaki görüntüler acaba eklentili mi, eklentisiz mi, biz bunun
araştırılmasını istiyoruz. Size çok ilginç bir konu
paylaşacağım.
Benim 8 yaşındaki kızıma ders verdim. Kendisi golden koordinat çıkardı.
Iğdır Cezaevi, MİT, Emniyet Müdürlüğü, Askerlik Şubesi’ni golden harita
üzerinden koordinatlarını çıkardı. Kızımın golden çıkarmış olduğu bu
görüntülü koordinat bağlantılarını mahkemenize sunuyorum. MİT’in çözüm
yaptığı kamerada kayıt farklılığı vardır. Biz daha sağlıklı bir
bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz. Bu kamaraya yükleme kaydı
yapılmış olabilir. Bu nedenle müvekkillerimize yönelik CK'nın 328/1
maddesi hükmüne girmemektedir.”
20 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR…
Duruşmada
tutuklu sanıklar Kamil Aras, Timur Ağrı, İran Uyruklu Mohammad Reza
Esmaeilpour Ali Malek, Shahram Zargham Khoeı, ile tutuksuz sanıklar
Bilal Kamil Aras, Bilal Tanrıkulu, Suat Sip hakkında 'Devletin güvenliği
veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla,
gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla
temin etmek' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istendi.
MİT'TEN DIŞ POLİTİKAYA…
Milli
İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından hazırlanan raporda İranlı
ajanların bilgi aktardıkları konular şöyle sıralandı: "Hükümet
yetkilileri ve politikaları, Türkiye dış politikası, Suriyeli
sığınmacılar, AK Parti seçmen kitlesi, askeri birlikler, özel bazı
şirketler, MİT binaları, PKK'lılar, Türkiye'nin Suriye politikası."
İRAN KARAKOLUNDA ÇEKİMİ YAPILAN GÖRÜNTÜLERİ KAMERADAN ÇIKTI…
İddianamede
aralarında İranlılarında da yer aldığı sanıkların da üzerinde ele
geçirilen el kamerası içeriklerinin MİT tarafından incelenmesi sonucu
düzenlenen rapora da yer verildi. Raporda, yaklaşık 3 saat 50 dakikalık
video kaydına, fotoğraflarda, kırsal bölgeler ve yerleşim yerleri,
muhtemelen bir Türk askeri karakolu, İran sınır karakolları, GPS
özelliği bulunan Nokia marka bir cep telefonu, dağlık bölgede kimliği
belirsiz şahıslar, Farsça haritalar, video kaydında da yer alan
KONGRA-GEL(PKK)’den kaçmış bir İranlı ile muhtemelen anılanın ifade
tutanağının rastlanıldığı belirtildi. İddianamede, kamera
görüntülerinde, İranlı bir PKK teröristinin İran askeri karakolunda
gerçekleştirilen sorgusunun da yer aldığı kaydedildi. İddianamede,
kamera kayıtları arasında İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından
PJAK’A yönelik gerçekleştirilen bir askeri operasyonun ardından olay
mahallinde çekim yapıldığı, çevrede halen İran askerlerinin bulunduğu,
yönünde rapor tutulmuştu.
BİLGİLER İRAN GİZLİ SERVİSİNE…
İddianamede,sanıkların “Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı,
sınırdaki askeri karakollar ve bazı kamu binalarının yerleri ile birçok
kurumun yöneticisi hakkında topladıkları belge ve bilgileri menfaat
karşılığında İran gizli servisi elemanlarına verdikleri” savunuldu.
Soruşturmada, ele geçirilen fotoğraf, kamera görüntüleri ve çok sayıda
belgenin yer aldığı iddianamede, bu kişilerin İranlı ajanlarla
yaptıkları görüşmelerin içeriğine de yer verildi. İddianamede, söz
konusu görüntülerde yer alan şahısların çeşitli askeri noktaların
görüntülerini çektikleri, yasa dışı yollardan elde ettikleri çeşitli
belgeler ve fotoğrafları İranlı ajanlara verdikleri, TSK’nin genel
yapılanmasıyla ilgili bilgi aktardıklarının tespit edildiği vurgulandı.
19
Ağustos 2011 günü saat 10.00 sıralarında 04 D …. plaka sayılı beyaz
renkli Ford transit aracın içerisinde bulunan şahısların kamu kurum ve
kuruluşlara ait binalara ait görüntüleri kamera ve fotoğraf makinesi ile
çektikleri bilgisine ulaşıldığı ve bahse konu aracın Iğdır’da takibe
alındığı belirtilen iddianamede, Cumhuriyet Savcısının talimatları
doğrultusunda araç ve şahıslarda yapılan aramada fotoğraf makinesi, GPS
yön belirleme cihazı ve el kamerası tespit edildiği, şahıslarında rızası
alınarak yapılan incelemede kamerada MİT, Askerlik Şube Başkanlığı,
Tuzluca İlçe Emniyet Amirliği lojmanları, Tuzluca Kaymakamlık binası,
Tuzluca Devlet Hastanesi, Yol üzerinde bulunan baz istasyonları ile
çekilmiş toplam 143 fotoğraf saptandığı, GPS cihazında yapılan
incelemede 403 adet koordinatın bulunduğu bildirildi.
İŞTE KAMERADAKI O İTİRAF KONUŞMALARI…
“Türkiye-İran-Ermenistan-Nahçivan’a yakın bir bölgede çekim yapıldığı, kişilerin hudut köylerinin
görüntülerini alacaklarını, bizim(Türk) askerler tatbikatı bu dağın
(Ağrı dağı) dibinde yapıyorlar şeklinde konuştukları görülmektedir. Araç
hareket halinde iken kırsal bölgelerin ve bazı küçük yerleşim
yerlerinin görüntüleri ile Cebe kümbet Çoktin Köyü ilköğretim okuluna
ait görüntüler yer almaktadır.
İran Devrim Muhafızları Ordusu
tarafından PJAK’A yönelik gerçekleştirilen bir askeri operasyonun
ardından olay mahallinde çekim yapıldığı, çevrede halen İranlı
askerlerin bulunduğu, Farsça konuşan (muhtemelen) bir askeri yetkilinin
PJAK mensuplarına ait mevziler, çıkan çatışma, örgüt mensuplarının
İran’a geçişte kullandığı 17-18 nolu hudut taşları arasında yer alan bir
dere ve civarındaki alt geçit ile anılan bölge civarındaki Türk Hudut
Karakolu hakkında bilgiler verdiği görülmektedir.
Azerice
konuşmaların olduğu görüntülerde, ismini açıkça beyan eden Timur A.
isimli bir şahsın üç İranlı yetkilinin yönelttiği sorulara cevaplar
verdiği, Timur A.’nın fotoğraflarla Iğdır ve Kars Bölgesi’ndeki birçok
askeri birlik/tesis hakkında bilgiler aktardığı ve burada görev yapan
komutanların isimlerini, asker
sayılarını, araç ve silah
durumlarını söylediği, her fotoğrafın/resmin arkasında yazılı bilgilerin
bulunduğu, söz konusun fotoğrafların kendisi (Timur A. ) tarafından
çekildiğini beyan ettiği… İranlı yetkili tarafından Iğdır MİT Bölge
Müdürlüğü hakkında sorular yöneltildiği, fotoğraf çekerken bir
yüzbaşının yakalaması üzerine kendisinin (Timur A.) asker olduğunu beyan
ettiği, askeri birliklerin komuta zincirine/sistemine ilişkin bilgiler
aktardığı… “Şimdi siz benim hakkımda Türkiye’ye ‘ye bilgi verirseniz
Türkiye beni idam eder, he bak hacı, ben bir şey söyleyeyim, Türkiye de
bir defa bu affedilmez ha. Çok büyük hatadır. Ben devlet adamıyım ha.
Devlet’ şeklinde beyanlarda bulunduğu, anlaşılmaktadır.”
Görüntülerde
Timur A'nın, bir oda içinde üç İran ajanına Ağrı, Kars, Iğdır
bölgesindeki askeri birlikler, emniyet ve MİT hakkında kritik bilgiler
verdiği görülüyor. Özellikle askeri birliklerin görüntülendiği
fotoğraflar ve rütbeliler hakkında detaylı bilgiler aktaran Timur A.,
kendisinden talep edilen, diğer bilgiler için de "Olur" diyerek
toplayacağını anlatıyor.
Görüntülerde İranlı ajan, önündeki
resimlerden birini göstererek "Burası neredir" diye soruyor. Timur A.,
"Bu, Kars 14. Mekanize Tugayıdır" diye yanıtlıyor.
Konuşma diyaloglarından bazıları şöyle:
İranlı Ajan: Burası tugaydır ha
Timur A: He tugaydır
İranlı Ajan: Bu da giriş kapısıdır
Timur A: Bu ön girişidir
İranlı Ajan: Bura?
Timur A: Arkada yazılıdır. Kars İl Jandarmadır. 3 bin 800 adam var. Askerlerle birlikte. Bura alayın içidir.
TSK'nın savunma kitabını istiyorlar:
İranlı Ajan: Askeriyenin savunma kitabı lazım
Timur A: He savunma kitabı. Askeriye Savunma Kitabı, o biraz zor abi. Erzurum'a gitmek lazım.
İranlı Ajan: Her yerde satıyorlar
Timur
A: Yok abi, bizim sizin bura gibi değil. Askeriye bir, birde
doktorların kitabı bizde zor bulunur ha. Adamın olmazsa onları biraz zor
bulursun.
İranlı Ajan: Timur abi iki aydan iki aya çıkar
Timur
A: Tamam ben şimdi getirebilirim. Her Alayın defterini getirebilirim
mesela onu getirebilirim. Her Alayın, her Jandarmanın şeyini
getirebilirim, onu getirebilirim, yani defterini getirebilirim. İçinde
ne yazılıdır, kim nerde görev yapıyor, Ankara, İstanbul, hangi rütbeli
mesela nerede görev yapar onu getirebilirim. Tamam bu sefer gelirsem
getiririm.
Timur A: (Görüntüde yer almayan kameranın arkasında
olan ikinci bir kişiye hitaben)- Şimdi kardeş, Iğdır piyadesi
Doğubeyazıt Tugay'ına bağlıdır. Tugay da Elazığ 8. Mekanize Tugayına
bağlıdır.
İranlı Ajan: Oraya mı bağlıdır?
Timur A: Elazığ
da direk Ankara'ya bağlıdır. Zaten orda bölgeleri var, Muş var, Bitlis
var, Malatya var, Erzincan var, bunlar da birleşimdir.
İranlı Ajan: Alayda uçak var?
Timur A: İki tane helikopter var, Iğdır alayında iki tane helikopter var. Piyade Alayında, içinde iki tane helikopter var
İranlı Ajan: Cinsi nedir?
Timur A: Kobra he Sikorsky helikopteri iki tanedir. Doğubeyazıt'a gelip giderler. Tugayda da var. Beni idam ederler.
Timur A: Ya ben bir şey söyleyeyim size, ya bi de siz benim hakkımda Türkiye'ye bilgi verseniz, Türkiye beni idam eder ha
İranlı Ajan: Niye biz namert miyiz?
Timur A: Ne biliyim yani
İranlı Ajan: Biz İslam Cumhuriyetiyiz
Timur
A: Bak hacı ben bir şey söyleyeyim. Türkiye'de bir defa bu affedilmez.
Çok büyük hatadır, çok çok. Bir de ben devlet adamıyım ben, devlet...
TAHLİYE İSTEMİ REDDEDİLDİ…
Duruşmada
tutuklu sanıklar Timur Ağrı, İran Uyruklu Mohammad Reza Esmaeilpour Ali
Malek, Shahram Zargham Khoeı, hakkındaki 'Devletin güvenliği veya iç
veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli
kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin
etmek' suçlarının kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle tutukluluk
hallerinin devamına karar verdi.