Bağbaşı Beldesi’ndeki HES inşaatını engelledikleri gerekçesiyle aralarında 70'lik ninelerinde bulunduğu 16 kişiye dava açıldı
Erzurum Ajans-Erzurum’da HES inşaatını engellemek istedikleri öne sürülen ve aralarında 70'lik ninelerinde bulunduğu16 sanık hakkında ‘Görevli memura mukavemet’ suçundan açılan davanın ilk duruşmasında, jandarmanın çektiği kamera görüntülerine bakılarak kimlik tespiti yapıldı. Yüzü kapalı görünen bir kadın, “Bu kişi ben olabilirim ancak emin değilim” dedi
Milliyet'in haberine göre, Erzurum’un Bağbaşı Beldesi’ndeki HES (Hidroelektrik Santrali) inşaatını engelledikleri gerekçesiyle Şükran Yalçınkaya (67), Asiye Keleş (65), Nurettin Uzun (63), Ali Dursun (62), Mehmet Yalçınkaya (60), Ahmet Dursun ve Rabia Durusu (58), Bekir Bostancı (57), Lütfi Güçlü (50), İbrahim Köksal (49), Murat Şahin (48), Gülfidan Özen ve Ali Uslu (24), Muhsin Saykan (23), Ayşe Altun (19), Songül Beyazdaş hakkında açılan davanın il duruşması Tortum Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Yaklaşık 5 saat süren duruşmada hakim, sanıklardan kimlik bilgilerini aldı. Daha sonra jandarma kamerasıyla çekilen videodaki görüntüleri izleyen köylülere tek tek “Bu sen değil misin?” diye sordu. Hakim, görüntüde yokuşu çıkmaya çalışan, siyah tülbentle yüzünün büyük bir kısmı kapalı olan, elinde bir çubuk bulunan yaşlı kadının Asiye Keleş’e benzediğini söyledi. Keleş görüntüyü izledikten sonra “Bu kişi ben olabilirim ancak emin değilim” dedi. Ayşe Altun da görüntüleri izledikten sonra “Şerefsizler’ diyorum ama kimi kastederek bağırdığımı hatırlamıyorum” diye savunma yaptı.
'YAPTIKLARIMI HATIRLAMIYORUM'
Şükran Yalçınyaka da “Görüntüde jandarma ile konuşan yeşil yelekli kişi benim. Ancak ‘Bu taşı alır atarım’ demedim” diye konuşunca hakim tutanağa, “Görüntülerdeki yeşil yelekli kadının yerden taş alır gibi yaptığı ve tam anlaşılmamakla birlikte ‘Taş atarım’ gibi bir şey söylediği görüldü” diye yazdırdı. Rabia Durusu, görütüleri izledikten sonra “Yaptıklarımı hatırlamıyorum” diye kaçamak yanıt verince, Rabia Durusu’nun kadın polislerle arbede yaşadığını ve polislere “Allah belanızı versin, utanmıyor musunuz?” dediğini kayıtlara geçirdi.
BASTONLA GELEN İNSANLAR BERİKAT YIKMIŞ
Sanıklar ile hakim arasındaki bu diyalogların ardından duruşmaya ‘Müşteki’ sıfatıyla katılan Tortum İlçe Jandarma Komutanlığında görevli 7 jandarma eri, tek tek “Sanıklardan şikayetçi değilim, davaya katılmak istemiyorum” diyerek davadan çekildi.
Hemşehrilerini savunmak için İstanbul’dan gelen Avukat Eşber Yağmurdereli devletin güvenlik kuvvetlerine mukavemet ettikleri gerekçesiyle köylülerin yargılandığı halde gerçeğin öyle olmadığını savundu. Avukat Yağmurdereli şöyle konuştu: “Bu insanlar haklarını savunuyor. Yaşam haklarının ellerinden alınmaması için mücadele verdi. Ancak, devletin güvenlik güçlerine mukavemetten yargılanıyorlar. Öyle olmadığı da ortaya çıktı. Müştekiler bile şikayetçi olmadı. Olmalarını gerektiren bir iddia da yok zaten. Ayakta duramayan, duruşma salonuna bastonuyla gelen insanların jandarma barikatını yıktığını söylüyorlar. Bu şaka gibi. Manipüle bir dava olduğu buradan bellidir. Sonucu bizim açımızdan olumlu olabilecek bir dava.” Duruşma haziran ayına ertelendi.
16 kişi hakkında, görevli memura mukavemetten açılan davanın ilk duruşmasında jandarmanın çektiği kamera görüntüleri ile kimlik tespiti yapıldı. (soldan sağa) Rabia Durusu (58), Şükran Yalçınkaya (67) ve Asiye Keleş (65) gösterilen görüntüleri kendilerine benzetemedi. (milliyet.com.tr)
Mazlum insanlara güç gösterisinde bulunup zalimleri el üstünde tutanları en güçlü olan Allah`a havale ediyoruz. Bu insanlar dağa çıkmadı, dağdan inmedi, yaşasın adaletsizlikte yarışıyoruz. Gün gelir en adil olana hesap verirsiniz, bakalım o zaman ne dersiniz. 70 yaşındaki insanlara ramazanda bile zulmedildi. İnsanların ahıyla şah olacaklarını sananlar yanılıyorlar. İnşallah bu insanların çektikleri bu dünyada kalır ama çektirenler her iki dünyada da sorumlu olur.