İstasyon Meydanı'nda düzenlenen uğurlama törenine katılan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, burada yaptığı konuşmada, ülkelerindeki sıkıntılarından kaçan Türkmen, Kürt, Arap ve gayrimüslimlerin Türkiye'de yaşamlarını idame ettirdiğini ifade etti. Başkan Sekmen, şunları kaydetti: "Allah'ın verdiği nimetlerden, yine Allah'ın arzu ettiği yerlere tasadduk etmek, yardım etmek hepimizin vazifesidir. Zaman zaman ülkemize sığınanlar oluyor. Ülkemize, ülkesindeki sıkıntılardan kaçarak, emniyetli yer bulmak için gelen kardeşlerimiz oluyor. Bunların bir kısmı Türkmen, bir kısmı Kürt, bir kısmı Arap ve bir kısmı da gayri Müslim olmak üzere ülkemize sığınıyorlar. Bizlerde hiçbir ayrım yapmadan bütün bu insanları bağrımıza basıyoruz. Bu, milletimizin medeniyet anlayışının gereğidir. Biz bundan evvel Suriye'den gelen Arap, Türkmen ve Kürt kardeşlerimiz için yardım yapmıştık. Terör olayları nedeniyle mağdur olan kardeşlerimiz için Siirt'e yönelik kampanya yaptık. Bugün de Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Bayırbucak Türkmenlerine yönelik yapılan kampanyaya destek veriyoruz. Bu nimetler Allah'ın bize bir ikramıdır. Allah, imtihanı gereği kimimize çok veriyor, kimimize az veriyor. Çok verdiklerini, 'Zekâtlarını, sadakalarını verecekler mi, yardımlarını yapacaklar mı?', az olanları da, 'Sabredecekler mi, bu sıkıntıya göğüs gerebilecekler mi?' diye Cenab-ı Hak imtihan ediyor."
"MÜMİN, MÜMİN KARDEŞİNE YARDIM EDENDİR"
Başkan Mehmet Sekmen, "Ne mutlu ki elinde imkân olup da hayır hasenat yapabilenlere, gerçek ihtiyaç sahiplerine onları ulaştırabilenlere... Erzurum'da bu yardım kampanyasına katılan tüm hayırseverlere, Diyanet camiamızın değerli yöneticilerine hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Biz de bu yardım kampanyasına bir destek sunabildiysek ne mutlu bizlere. Biz emanetçiyiz" diyen Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaptığımız yardımları Erzurumlular adına yapıyoruz. Erzurumluların imkânlarından çok az da olsa bir kısmını ihtiyaç sahibi bölgelere göndermeye gayret ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir mümin diğer müminin acısını, sıkıntısını, kederini eğer kendi uzvunda, kalbinde, aklında görebiliyorsa, düşüne biliyorsa o zaman gerçek manada iman etmiş olabilir. 'Ben sizleri çok seviyorum', seviyorsun da hangi yardımı ulaştırdın? Sevmek icraatla olur, faaliyetle olur. İnanıyorum ki bu millet zaten bu değerleri doğrultusunda ayakta duruyor. Bu değerlerimiz olmasa yok olup gideriz. Bilinsin ki bu millet, günü geldiği zaman sofrasındaki beş zeytinin dördünü ayırır ihtiyaç olan mahalle, bölgeye gönderir. Böyle aziz bir milletimiz var. Bundan dolayı Erzurum halkımıza kalbi şükranlarımı sunuyorum."
"MÜFTÜ VEKİLİ BÜYÜK'TEN ERZURUMLULARA TEŞEKKÜR"
Erzurum İl Müftü Vekili Celal Büyük, törende şöyle konuştu: "Türkiye Diyanet Vakfımız yakın bir zamanda ülkemize hicret eden, dostluğumuza müracaat eden din kardeşlerimize, gönüldaşlarımıza yönelik olarak, 'Şimdi yaraları sarma zamanı' diyerek bir yardım kampanyası başlatmıştır. Bu kampanyanın bir ayağını da biz bugün Erzurum'da gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyiz. Bu kampanyaya destek olan başta Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen'e, ilçe müftülerimize, Türkiye Diyanet Vakfı Erzurum Şubemiz başta olmak üzere ilçe şubelerimize ve hayır sahiplerine çok teşekkür ediyorum. Türkiye Diyanet Vakfımız, 'Şimdi yaraları sarma zamanı' diyerek mülteci kardeşlerimize üç alanda yardım kampanyası başlattı. Birincisi Bayırbucak Türkmenlerine yönelik, ikincisi terör mağduru kardeşlerimize yönelik, üçüncüsü de şehit ailelerimize yönelik çalışmalar. Biz de Erzurumlular olarak, Dadaşlar olarak geçmişte olduğu gibi mazlumun yanında olan, mağdurun yanında olan, gönül coğrafyamıza, ülkemize sığınmış olan kardeşlerimize yardımı üzerimize borç olarak bildik ve bu yardım tırlarını hazırladık. Bu vesileyle Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve hayır sahiplerine çok teşekkür ediyorum. Rabbim selametle bu yardım tırlarının yerlerine ulaşmasını nasıp eylesin." Kur'an-ı Kerim tilaveti de yapılan törende, yardım tırları İl Müftü Vekili Celal Büyük'ün yaptığı duayla Erzurum'dan uğurlandı.