Ramazan ayı yaz aylarına denk gelmişse, pidelerini alanlar ya kendi arabalarıyla, yahut 3-4 kişi anlaştıkları Chowrolet taksi, ya da faytonları kiralayarak, bir ay boyunca iftar turu atarlardı. O araçlarla pınarlardan su getirmeye gider ve iftara yakın şehir turu atmayı ihmal etmezlerdi.
Chowrolet taksiler, en çok Dadaş sineması önündeki durakta bulunurdu.
Genellikle bu durakta:
Pala Zihni Binici, Murat Aytekin, Halis Avcı, Özkan Karaşen, Uzun Ömer,
Osman Atilla'nın araçlarını kiralardılar. Kiralayan şahıslar yanlarında iftar için getirecekleri su kapları olan; kav testileri, ibrikleri veya su bidonları hiç eksik olmazdı.
İftar sularını genellikle Palandöken dağından veya Ağ gözeden, Boğazdan, Dutçu köyünden
Akan sulardan doldurur, akşam namazına hazırlık olsun diye suyun başında abdestlerini salar (alarak) serinlenirler, dinlenirler ve akabinde araçlarına binerek iftar sefası turlarını atarak evlerine dönerlerdi.
İftara su getirmeye gitmeyenlerin bazıları da, Havuz başından Cumhuriyet caddesi üzerinden Tebrizkapıgöbeğine kadar gidip dönerdi böylece iftar turlarını atmış olurlardı. Bu tur bazen Taş Mağazalardan aşağıinip, Batpazarı caddesi, tekrar Cumhuriyet caddesi üzerinden gelip, Havuzbaşına kadarda sürerdi.
İftara yakın vakitlerde taksilerle tur atanlar 1968lerin başında Erzurum da ilk defa Hükümet konağınınönündeki göbekte bulunan kulübe içindeki trafik polisi olan Yozgatlı Hikmet Daye'nin Meksika şovlarını aratmayan trafik figürleri yapması, kaldırımda bir merasim bölüğü gibi bekleyen insanlar tarafından iftar vaktine kadar zevk ve ilgiyle izlenirdi.
Taksi turu geçişleri ağır bir endaze ile yapıldığında, Hikmet Daya'nın çabuk, çabuk geçin diye peş peşeçaldığı düdükle yaptığı figürler, kaldırımda izleyenler için bir cümbüş havası sergilerdi. Bu arada turu atan taksilerin, önünde tur atan,29 Tümen Komutanı Nedim Paşa'nın makam aracının peşine düştüğünde, Nedim paşa'nın aracını geçmeye çalışanlara anında müdahale ettirmesinden dolayı, hiç kimse cesaret edip paşa'nın aracını geçemezdi. Ama sen gel bunu trafik polisi Hikmet Daye'ye anlat. O, el kol işaretini ağzındaki düdükle süsleyerek, dur veya çabuk geç işaretlerine kapılıp, paşanın arabasını gecen araçları sen misin Nedim Paşa'nın aracını geçen diye, paşa'nın arabasını takip eden trafik polisleri derhalçevirir ve içindeki kişilerle beraber, doğru 29 Tümene götürür, şimdi hadi iftara yetiş de görelim derlerdi.
Ve bu esnada birde iftar top atıldığında, evde pideyi, suyu bekleyen hane halkı beklesin ki babamız, ağabeyimiz gelse de iftarımızı açalım diye bekler dururdu. İftar vakti geçtikten bir müddet sonra Paşanın yaveri gelir, iftarlık getirir, iftarınızı acın ve hemen peşine şimdi gidin, siz siz olunda bir daha böyle yapmayın diyerek bırakırdı. Bu da taksicilerin kulağına küpe olurdu. Bir daha böyle bir olay artık olmazdı.
Not: Palandöken dağından da bulunan Dadaş çeşmesini yaptıranda Trafik polisi Hikmet Daye idi.