Ne rüzgârın küçük kızı akşam yeline, ne de en baba fırtınalara uyarak kıvırtacak değiliz.
Önümüzü, arkamızı; sağımızı, solumuzu kaybetmeden ve de yönümüzü değiştirmeden söyleyelim.
Seçimlerden önce Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Erzurum'da iki milletvekilini rahat çıkaracağını ve üçüncü sırada zorlanacağını söylemiştik. Bu bizim Erzurumlu ile sohbetlerimizden edindiğimiz düşünceydi. Yanıldık! AKP güle oynaya bu kez dört bastı!
Bunun nedenlerini sıralayacak değilim.
Sadece şunu söylemekle yetineyim, Milliyetçi Hareket Partisi'nin ikinci sıra adayı Sayın Ertürk Çimen'in Ankara yolcularından olacağını sadece ben değil, konuştuğum birçok Erzurumlu da iddia ediyordu.
Şunu asla inkâr etmem; bu satırların yazarı Sayın Ertürk Çimen'in Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Erzurum'un sesi olmasını çok isterdim. Her zaman söylerim, benim için partiler değil, kişiler ve kişilerin kişilikleri önemlidir. O yüzden Sayın Çimen'in üç-beş bin oyla kaybetmesine gerçekten üzüldüm. Hatta Sayın Zekai Kaya'nın da zorlayacağını düşünenlerdendim. Çünkü Erzurum'da esen milliyetçilik rüzgârı etrafa öyle bir his veriyordu. Bu rüzgârın HDP'nin Erzurum mitingindeki istenmeyen olaylarla kesildiğini düşünüyorum. Bunun düşünürken de tekrar söyleyeyim ki bahsettiğimiz olaylarda Milliyetçi Hareket Partisi'nin suçu olamadığını bilenlerdenim.
Şunu unutmamak gerekir; bizim milletin büyük bir çoğunluğu kavga edeni izler ama kavga edenlerden hoşlanmaz ve araya mesafe koyar!
Her neyse!
HDP'nin Erzurum'dan milletvekili çıkarması sürpriz olmadı ve bu da AKP'nin Erzurum'un seçim tabelasına aynı skoru yazmasını engelledi.
Erzurum'daki CHP mi! Geçiniz!.. Çünkü CHP Genel Merkezi'nin Erzurum'u önemsediği kadar Erzurum'daki sorumlu CHP'liler Erzurum'u önemsemedi! Daha önce Erzurum'da CHP'nin güzelleştiğini söylemiştik; ama salt makyajla olmuyormuş demek ki!
Ülke genelinde esen seçim fırtınasından sonra siyaset denizinde dalgalanma devam ediyor!
Seçmenin çizdiği tabloyu karşımıza alıp baktığımızda görüyoruz ki seçim meydanlarında en ağır fırça darbeleriyle AKP'ye yüklenen üç partinin ortaya çıkardığı manzara AKP'nin iktidardan silineceğidir.
Ancak bu üç ressamın da paletlerinde aynı renklerin tonları bulunurken zıt renkler öne çıkmakta.
Bu zıt renkleri karıştırarak geçici de olsa başka bir tonda anlaşılır mı bilemeyiz.
Bekleyip göreceğiz!
Anladığımız kadarıyla MHP diyor ki; ben HDP ile aynı takımda oynamam. Bu maçın skoru iyi de olsa rövanşını isteriz!..
HDP diyor ki; ben amacıma ulaştım ve kazandım, bundan sonra bize her yol asfalt!..
CHP de diyor ki; tamam, biz ikinci bir maçtan kaçmayız; ama önce şu sahanın çizgilerini tekrar nizami hale getirelim. Herkes gördü ki her üçümüze de yapılan fauller görülmedi. Orta sahada yaptığımız faule penaltı cezası verilirken karşı takımın yaptığı fauller bize ceza olarak verildi. Hakem de karşı taraftandı, sahanın şartları da!.. Bu da yetmezmiş gibi bazı kişiler top bizdeyken sahaya sis bombası atarak engellemeye çalıştılar. Gelin hep beraber şu sahayı normal haline getirelim, ondan sonra bir maç daha yaparız!..
Evet, CHP bu konuda haklı!
Son dakikada atılan bir golle galip gelmişsin. Değişmeyen saha şartlarıyla tekrar oynayıp yenilmenin ne anlamı var ki! Sizleri destekleyen seyircinize yazık değil mi?..
Erzurum'a tekrar dönecek olur isek ve Erzurum'da AKP'nin rakibinin Milliyetçi Hareket Partisi olduğunu söylersek, Erzurum'da değişen bir şey yok! Daha önce AKP'ye giden oyların bir kısmı HDP'ye geçerken, CHP'nin de, milletvekili çıkarmaya zaten yetmeyen oylarından bir kısmı da HDP'ye destek çıkmış! Yani eski tas, eski hamam.
- omer 01 Ocak 1970 02:00
Yazilarinizi merakla takip ediyorum yorumlariniz müthis...
- Dost 01 Ocak 1970 02:00
Erzurumlu günibirlik düşündükçe sonuç değişmez MHP li kapılardan çıkarsağlar ama başka kapıya yumurtlar İnsanlara kişilik,vefa dersi vermek gerekir. Doğrusu bu!