ABD'nin,İran'a yönelik ambargoyu kaldıracak olması aynı zamanda İran'ın yeniden
dünya ile entegre olacağı anlamına geliyor. Bu da demek oluyor ki, eğer
Türkiye elini çabuk tutarsa Batı'dan önce İran pazarındaki aslan payını
kapabilir.
İran çok büyük ve geleceği olan bir pazar... Petrol ve
doğal gaz geliri ve bu yeni gelişme sayesinde İran, beş on yıla kalmaz
bugünkü yapısından çok farklı bir ülke olur.
AK Parti'den önce
İran'la ilişkilerimiz med-cezir seviyesindeydi. Son on üç yıl içinde iki
ülke arasındaki tüm sorunlar elbette çözülmüş değil, lâkin eskiyle
kıyaslanmayacak derecede iyi...
En azından artık biz, "İran bize
Humeyni rejimi ihraç etmek istiyor" demiyoruz; İran da, Türkiye'yi
"Amerikan uşağı" olmakla suçlamıyor. Bu bile tek başına önemli bir
seviye...
Bu girizgâhtan sonra gelelim esas meseleye... Madem ki,
İran ile Batılı güçler arasında sulh ile biten bir dönemin sonuna
gelindi. O halde Türkiye, İran pazarına dönük büyük atılımlar peşine
düşmelidir.
Bu kapsamda meselenin Erzurum'u yakından ilgilendiren
cephesi de var. O da şudur: Erzurum, Tebriz'e ve Urumiye'ye çok yakın
bir şehir. Özellikle Erzurum-Tebriz arasındaki kültürel ve tarihsel
yakınlık da herkesin bildiği bir gerçek...
Erzurum için hayati öneme
sahip bir fırsat doğdu. Eğer bu şehri yönetenler ve bu şehir adına
siyaset yapanlar ellerini çabuk tutup da yeniden serbest bölgeyi
faaliyete sokturmayı başarırlarsa, Erzurum ekonomisi kelimenin tam
anlamıyla tüm zamanların sıçramasını yapabilir.
Evet; bu kadar iddialıyız...
Üstelik bu tezimizi teyid eden uzmanlar daha da ileri giderek, "Erzurum, sanayi şehri bile olabilir" diyor.
Allah
sağlıklı uzun ömür versin hemşerimiz Prof.Dr. Nevzat Saygılıoğlu,
hazine müsteşarı iken Erzurum'a serbest bölge kurulmasını sağlamıştı.
Hem de, "hiç karada serbest bölge olur mu" şeklindeki sert eleştirilere
rağmen...
Sonra gördük ki Van ve Mardin gibi denizi olmayan şehirlerde de serbest bölgeler kurulabiliyormuş.
Geçmişe
takılıp kalmayalım. Vakıa şu ki, biz serbest bölgenin hakkını
veremedik, onu büyütüp geliştiremedik. Sonunda da malum karar çıktı ve
Erzurum Serbest Bölgesi, "işlemiyor" diye kapatıldı.
İşte o kapatılan
serbest bölgenin açılması için şimdi tam zamanıdır. Yanı başımızda İran
gibi muhteşem bir pazar kollarını açmış bizi bekliyor.
Tamam; Trabzon, Van hatta Mardin de var, ama Erzurum'un konumu çok daha avantajlı...
Onlar da çalışsın, kazansın, üretsin, biz de...
Büyükşehir
Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum'a bir termik santral kurulması
için çabalayıp duruyor. Elbette anlamlı bir mücadele fakat serbest bölge
hem kısa vadede kurulması daha mümkün bir yatırımdır, hem de ticari
sirkülasyon açısından çok daha elverişli bir alandır.
Yıllar yılı
Amerika, İran'a ambargo uygulamamış olsaydı, vaktiyle Erzurum'da kurulup
da işlemediği için kapatılan serbest bölge kimbilir bugün nasıl büyük
bir hacme sahip olacaktı...
Hani zaman zaman politikacılar ve yüksek
bürokratlar sorup duruyor ya, "Erzurum'a ne yapabiliriz" diye... Alın
size kendiliğinden gelen önemli bir fırsat...
Serbest bölgeyi yeniden kurun ve Erzurum'u evvel emirde Tebriz ve Urumiye olmak üzere, İran'la ticari açıdan entegre edin...
Hiç de zor bi şey değil.
Erzurum'da arazi de bol, altyapı da...
Amerika'nın
bu hamlesi yahut da İran'ın usta diplomasisi sayesinde, genelde
Türkiye'ye, özelde de Erzurum'a altın tepsi içinde bir büyük fırsat
sunulmaktadır.
Unutmayalım ki postacı kapıyı iki kere çalmaz...