Sürekli takip ettiğim yazarlardan olan Doğan Hızlan, Hürriyetin Cuma günleri dağıttığı Kitapsanat ekinde edebiyatçıların vefalı kızlarına yer vermişti. Özellikle kız çocuklarının babalarına karşı daha vefalı olduğuna dikkat çeken bir yazı kaleme almış ve örnekler sunmuştu. Köşesinde Behçet Necatigil olmak üzere Metin Altıok, Behçet Aysan, Oğuz Tansel, Nurullah Ataç, Cevdet Kudret ve Naim Tiralinin kızlarının babasının adını yaşatmak için canla başla çalıştıklarına dikkat çeken Doğan Hızlan, bu vefalı hareketi başından beri desteklediğini anlatıyordu. En azından kızların edebiyatçı babalarının anısına törenler düzenlediğine dikkat çeken Hızlan, bu anma proğramlarının bazen şiir, bazen roman bazen de öykü yarışması ile yapıldığına işaret ediyordu.
İşte o vefalı kızlardan bazıları da Erzurumlu. Bunlardan birisi Gürpınar sinemasının sahibi Cahit Gürpınarın kızı Nil Gürpınar ve diğeri de Aşık Yaşar Reyhaninin kızı Yasemin Reyhani Şahbaz. Biri babasının vasiyeti üzerine film festivalleri düzenliyor, diğeri de anma törenleri tertipleyerek baba adını gelecek nesillere taşıyor. Benim için ikisi de değerli çalışmalara imza atan o rahmetli babaların kızları, gerçekten de Doğan Hızlanın dediği gibi daha bir vefalı olduklarını ortaya koyuyorlar. Nil Gürpınar İstanbulda, Yasemin Reyhani Şahbaz da Bursada sadece kendi için değil, tarihe mal olmuş babaları için olağanüstü bir fedakarlık örneği sergiliyorlar. Vefanın İstanbulda bir semtin adı olmadığını gösteren bu iki Erzurum kızını da bu gayretlerinden dolayı bir kız babası olarak yürekten destekliyorum
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Hayat bir nefestir, ALDIĞIN KADAR.. Hayat bir kafestir, KALDIĞIN KADAR.. Hayat bir hevestir, DALDIĞIN KADAR.. (Hz.Mevlana)
DUVARIN DİLİ: Çok silahlar patladı ama ben sana vuruldum!