Erzurum'un nüfusu hızla azalırken ve göç olgusu yaşanırken, 30 Büyükşehir içinde en son sırada yer alırken; sosyo-ekonomik kalkınmada 62 sırada yer alırken ve her alanda giderek irtifa kayberken, o şehrin bir sakini, bir insanı ve bir çocuğu olarak endişelenmemek ve üzülmemek mümkün değil.
Bunları düşünürken Erzurum'un bu coğrafyada ne kadar mühim değerde bir köşe taşı şehir olduğuna ilişkin bazı tarihsel tespitleri ve veciz anlatımları özetle hatırladım ve aktarmak istedim. Erzurum'un tarihsel ve kültürel derinliğini folklorik unsurlarla anlatan meslek büyüğüm rahmetli Öğretmen Sadi Akatay'ın Erzurum halk oyunlarının adeta girizgâhı olan muhteşem "Bar" şiiriyle birlikte yine "Şehrin Destanı" isimli muhteşem şiirini hatırladım ve siz değerli okuyucularla paylaşmak istedim. Eski bir tabirle " Efrâdını cami, ağyârini mani" bir ifade ile anlatılan bir Erzurum. Umarım uzun olan bu şiir ilgiyle, sabırla ve zevkle okunur.
Hadırladıklarım: Erzurum Anadolu' da ilk Türk Beyliğinin kurulduğu bir şehir ve Saltuklulara başkentlik yaomış bir şehir. Puşkin Erzurum Yolculuğu isimli hatıralarında Erzurum için "Asya'nın başkentidir" der. Marks 1855 Osmanlı- Rus Savaşı yıllarında yazdığı uzun makalesindeki değerlendirmede "Kars Erzurum'un kilididir; İstanbul'un anahtarı ise Erzurum'dur" der. Sultan Hamid "Erzurum Asya topraklarımızın boğazıdır. Muhkem müdafaa edile" der. İsmet Paşa 1935 yılında devlete sunduğu oldukça önemli "Doğu Raporu"nda " Erzurum'un kalkınmasını çok az senelerde temin edebilirsek, Şimal'de hududa karşı ve dahilde bölücülüğe karşı sağlam bir Türk merkezini yeniden inşa etmiş oluruz" derken Erzurum'un ülkemizin geleceği açısından stratejik önemine tarihsel değerde ve ehrmmiyette ciddi bir vurgu yapar.
Tarihçi ve Edebiyatçı İsmail Habib Sevük "Onlar Kabe yapar gibi bir vecdle Tabyaların yapımında yer aldılar. Borçların en büyüğü vatan borcudur; vatan ise Erzurum'a çok şey borçludur" der. Evliya Çelebi Erzurum'u "Saadet ve emin bir şehir" olarak anlatır. Alvarlı Efe " Erzurum'u kilid-i mülki islam olarak ifade eder ve Erzurum'a dini ve mistik bir derinlik katar. Özetle Erzurum Anadolu'nun vatanlaşmasında yani kuruluşunda da ve kurtuluşunda da yer alan bir şehir. Neticede Atatürk'e ev sahipli yaparak Milli Kurtuluşa giden yolun ilk kilometre taşlarının döşendiği bir şehir. Bağımsızlığa ve cumhuriyetimize giden yolun açılması adımlarının atıldığı bir şehir. Tüm bu sebeplerle irtifa kaybetmeyi hak etmeyen bir şehir.
BİR DESTANIDIR ŞEHRİN
Bir şehir var yaylada, tey yücelerde;
Karlı dağlara sırtını, gönlünü bir garip
sevdaya vermis
Esen rüzgarları hudutsuz,
Uçan kusları hürriyet dermiş
Bembeyaz sabrına bürünüp, ovaların,
Dağlarınca heybetli, yıldızlarınca umutlu,
Bir eli tüfeginde, bir eli şakağında
Hudut beklermiş tabya başında
Kapılarından akmış kervanlar oluk oluk
İpek yüklü, bahar yüklü, Hind'in
Yemen'in kervanları
Erzurum, Van - Erzurum, Van
Diye ötermiş çanları
Maniler yakılmış, Erzurum ekin ekin
Türküler koşulmuş Erzurum çarsı pazar
Sen ağlama demiş canikom,
kirpiklerin ıslanır
Ben ağlimki, belki deli gönül uslanir
Bile yazılmış kaderi yiğidiyle toprağım
Bir soluk dinlenmeden didinmişler, durmuşlar
Felegi hicveylemiş Nef'i, kayalar misali
Sularınca ah çekip yollara düşmüş Emrah
Yıllarca dertli Kerem, Aslı'nın peşinde
Dağ degil, Palandöken göz dağıdır
Yücesine kurulmuş camileri seslenir
Duasında mümindir Çifte Minareler
Üç Kümbetler masalda Selçuk'un üç dilberi
Şahlanan bir gururdur, beri yanda Aziziye
Sanatin çiçek açan bahçesi, Yakutiye
Hele dadaş, adan gurban
Ufaktan bir türkü çaldır,
Hasret yüklü sesinle
Yaz gelende çıkarlar mı Yayla Başına
Semaverler tütende çermik yolunda,
Al-yeşil giyinir, allanır mı tazeler
Kaytan bıyıkli dadaşlar, kolkola mi gezerler
Davul-zurna küte küt nabızlarimda vurur bazı
At oynatmak diler gönül, bir cirit meydanında
Düşlerimde her gece su içerim Yazıcı'dan
Anam bazı Nenehatun, ben Erzurum dadaşı
Bir şehir var yaylada
Bulutlara deger başı
Gönlümde sevdanın dumanı tüter
Rüzgarları hudutsuz
Uçan kuşları hürriyet, hürriyet diye öter
ÖĞRETMEN SADİ AKATAY
Sayın hocam bu kıymetli vatan toprağını kimse bırakmıyor gidenler bile aklı buralarda gel,gelelim bir türlü ekonomik sıkıntılar bitmiyor hatirlarsiniz her gelen tunelde ışık göründü diye bu şehrin dertlerini sümen altı ettiler geçici tedbirlerle zamanini caldilar eskiden garbin bile basini sokacagi evi varken ,simdi ,orta gelirli bile ev alamaz oldu gidada oyle eskiden mahalle bakkalınız vardı ama oda şimdi yok ,doğalgaz,kömür çok pahalı iş istersen, açık bir kapı yok, onun için nüfuz azalıyor birileri ev fiyatlarını hem satışta hem kirada bilerek yükseltiyor herkez serbest ekonomi diyor serbesti buysa acaba serbest olmayanı hangisi anlamak mümkün değil kısacası kendi şehrimizde göçten dolayı el olmaya başladık saygılarımla.
3 ay sonra CHP iktidar olduğunda Erzurum bolgenin çekim merkezi haline gelecek.
Yerli Erzurumlu kalmadı 2 üniversite olmasa nüfus kalmaz burada haklılar her ay 4 bin doğalgaz parası ödenir mi
2017 yılında yazdığım tez inşallah Erzurum u dert edinen kardeşlerime küçük de olsa bir yol gosterecektir. Çözümün adresi belli üniversite ile şehrin bütünleşmesi gerek.
Şiirle anlatmaya gerek yokki.Fabrika yok, insanlar göç ediyor.12 saat 150 tl yevmiye veren esnaflar, bu gidişle onlar dahi göç edecekler.Yapılan ne varsa, hangi girişim varsa yetersiz