Bugün 12 Mart; Yani Erzurum'daki düşman kuvvetlerinin pılını pırtısını toplayıp gittiği gün. Dilerseniz, bu kurtuluş gününe gelmeden bir öncesine bakalım!..
Kimden, nasıl kurtulmuşuz; kurtulmamız için, ölülerimizle, dirilerimizle; kızanımızla, kısrağımızla bizi savaşa sokan neymiş!..
***
Birinci Dünya Savaşı'nda Rus istilasıyla iki yıl azap çeken, kara günleri kara bir çarşaf gibi yırtıp atmayı bekleyen Erzurum, neden bu kanlı ve zalim iki yılı yaşamış!..
Tarih der ki; Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı, Almanya'yı müttefik olarak seçti!
Neden seçti, neden seçmeliydi, diye burada kıt bilgimizle zıt şeyler söyleyecek değiliz!
Ve tarihi belgeler yine der ki; Enver Paşa bir oldu bitti ile Osmanlı'yı savaşa soktu. Alman bayrağını indirerek, yerine Osmanlı bayrağını çeken harp gemilerimiz Karadeniz'e gelerek Rusya'ya ait limanları bombalaladı!.. O zaman Rusya da, 'hadi buyurun savaşa' dedi!..
İşin açıkcası, uzaklardaki bir ülkeyi, bazı şartlardan dolayı yanıbaşındaki bir ülkeye tercih eden karar vericilerin bu tutumu; Erzurum'a bilmem kaçıncı kez, düşman bellediğimiz komşumuzun ayağını yeniden değdirmiş.
Bu süreçte semizlenen Ermeniler'in gayreti ve Erzurum'u ele geçirme aşkı öyle bir hal almış ki; Rus ordusundaki Rus komutanlar bile zapt edemez olmuş bu çeteleri... (-ki insanlık dışı davranışlarda bulunan bu sözde Ermeni askerlerinin Rus subayları tarafından cezalandırıldığı, hatta kurşuna dizildiği tarihin kanlı belgelerinde yer almaktadır...)
Ve 1917'de, Erzurum tarihinin kara günlerinin ikinci yılına hazırlanırken, Rusya'da Çarlığa karşı ayaklanma meydana gelmiş ve 1917'nin Ekim'inde Bolşevikleri'n ihtilaliyle Rusya kökten sarsılmış... Ardından Rusya'daki her kadın, ''kocamızı, oğlumuzu getirin...'' diye bağırmaya başlamış.. Hal böyle olunca; Ruslar da iki yıllık işgalin ardından, ardlarına bakarak Erzurum'dan çekip gitmiş...
Elbette bu gitmeler kolay olmamış... Zaten Rus askerinin, Erzurum'un savaşcı ruhu karşısında yorgun ve huzursuz olduklarını da yine tarihçiler tarih sayfalarına not düşerek anlatmış!..
Bu arada giderayak Rus ordusundaki Ermeniler yine yapmış yapacağını. Bu başka bir yazının konusu, şimdi burada deşmenin bir anlamı yok!..
***
Gelelim, Erzurum bugün nasıl kurtulur meselesine;
Bu köşeyi izleyenler bilir ki; her zaman olumlu ya da olumsuz şeyleri yazarak üzerimize düşen görevi yapmaya çalışıyoruz. (Belki de olumlu işleri biraz da abartarak...)
Evet...
Erzurum'un kurtuluşu; Erzurum'da ki işadamları birlik olursa olur...
Erzurum'un kurtuluşu; Erzurum'un tüm mahallelerinin (seçilmiş ve atanmışlarının bila bedel oturduğu)Paşalar Caddesi gibi önemsenmesi ile olur...
Erzurum'un kurtuluşu; Erzurum adına nutuk atanlardan kendisini kurtarmasıyla olur...
Erzurum'un kurtuluşu; Erzurum'u uzaktan tuzaklarla sevenleri değil, özünden köz gibi yanan sevdalılarıyla buluşmasıyla olur...
Erzurum'un kurtuluşu; Erzurum'un adıyla adlarını büyütüp, Erzurum'un adını kendi adlarından küçük yazanları azalırsa olur...
Erzurum'un kurtuluşu; Erzurumlunun, Erzurumluyu hasetten uzak, samimiyetle sevmesiyle olur...
Erzurum'un kurtuluşu; Erzurum medyasının, bu mevcut çıkarcı ikiyüzlülüğünü yenmesiyle olur...
Yoksa, geçmişteki kurtuluşu bugünkü nesillerin kutlamasının bir anlamı yok!
Geçmişin cefasının üzerine, sefa saltanatı kuranlaradır sözümüz...
***
Tüm bu olana bitene, gelene gidene ve bizim ideal; bazılarının hayal dediği mevcut duruma rağmen bu şehirde yaşayan tüm hemşerilerimizin 12 Mart Kurtuluş Günü kutlu olsun...
Son söz; Dünün işgalini ve düşmanını unutmadan; geçmişin acısıyla bugünün pişmanlığı aynı terazide tartılmaz...