Önce şunu söyleyelim, yazdıklarımız kendi düşünce ve duygularımıza dayanır. Onları kimse kendi amaçları doğrultusunda kullansın diye yazmayız. O kitap, İl Özel İdaresince örnek bir davranışla yayınlanması üstlenilen, ilimizin önemli bir eksiğini tamamlamaya yönelik güzel ve faydalı bir eserdir.
Kıymetli okuyucular
Bu şehirde yaşayanlar biliyor ki Abdurrahman Zeynal ile Ali Kurt, karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı birer iyi dost ve arkadaştır. Onların ana müştereği Erzurum şehrinin geçmişinden alınacak güçle geleceğe doğru nasıl faydalı olabiliriz endişesidir.
Abdurrahman Zeynal şehrimizin ekonomisini inceleyen eserinden sonra, gene sahasında ilk olarak bu şehrin eğitim kurumları tarihini kitaplaştırmış oldu. İlk olmak kolay mı? Her ne kadar yazdığı her konu ve hatta cümle bir belgeye ve yazılı kaynağa dayansa da, neticede o kaynakları yazan kişiler de insan olduğundan ve insanların yaptığı işlerde hata, yanlış, eksik olması tabii karşılanması gerektiğinden ne yazık ki Abdurrahman Hocamızın yazdıklarında da, alıntıladığı kaynaklara bağlı olarak bazı hatalar bulunmakta.
Biz de geçen yazımızda bu hatalardan bazılarına işaret etmiştik. Bu sırada biz de yanlış yaptık. İlkokullar ve bağlı bulundukları ilköğretim müdürlükleri il idarelerine bağlıydı, sonradan Milli Eğitim Müdürlükleri vasıtasıyla aynı bakanlığa bağlandılar. Biz bu gerçeği bildiğimiz halde İlköğretim müdürlüklerini Milli Eğitim Bakanlığına bağlı, il içinde Milli Eğitim Müdürlüklerine benzer paralel bir müdürlük gibi takdim ettik.
Hata yapmadan olmuyor.
O zaman şunu mu demeliyiz. Ey Abdurrahman Hoca, emekli de olmuşsun, git öğretmenevinde okey oyna, senin neyine bu şehrin geçmişini belgelemek!
Hayır, bunu diyemeyiz, aksine bu tür insanları teşvik etmeli, daha nice eserler hazırlaması için yüreklendirmeliyiz. Birbirimizin hatalarını karşılıklı anlayış ve bilimsel kurallar dahilinde uyarır ve düzelmesini sağlarsak, ikinci, üçüncü baskıda kitaplarımız daha doğru, daha doyurucu olur. Dünyanın her yerinde, daha doğrusu gelişmiş ülkelerde böyle değil midir. O halde geri kalmış yörede yaşamamızla ilgili bir sorun karşısındayız. Bunun bir adı da çekememezlik olabilir.
Geçen yazımızın girişinde ne demiştik: ?Öncelikle böyle geniş kapsamlı çalışmada pek çok hata olmasının tabii karşılanması gerektiğini söyleyelim.?
Bir kare daha ve açık seçik şekilde ifade ediyoruz ki, Abdurrahman Zeynal, Erzurum Eğitim Kurumları Tarihini yazmakla iyi bir iş yapmıştır, yazı ahlakına sahip kalem erbabının eleştirel katkılarıyla bu eser sonraki baskılarında daha mükemmel hale gelecektir. Kendisini taktir ve teşekkür ediyoruz.
Bu arada, bazı kişileri merakta bırakarak, hiç değilse eleştirilerini kitabı okuyarak yapmalarını sağlamak üzere muhtemel bir eksiği daha dile getirelim. Osmanlı son döneminde kurulan ya da kurulması düşünülen Aşiret Çocukları Mektebi unutulmuş olabilir.