CHP lideri: "Türk milleti sözünü anayasadan kaldırmaya kimsenin gücü yetmez."
Erzurumajans-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türk sözcüğünden alerjisi var
Recep Tayyip Erdoğan'ın. Bunu da anayasadan çıkaracağım, diyor. Recep
Tayyip Erdoğan bir tek CHP'li bile kalsa sana bu değişikliği
yaptırtmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti alerjisi var. O zaman doktora git
kardeşim, tedavi etsin" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, partisinin
grup toplantısında yaptığı konuşmada Meclis Anayasa Uzlaşma
Komisyonu'nun yeni anayasa çalışmalarına değinerek özetle şöyle dedi:
-"MASAYA OTURURKEN GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALDIK"-
"Seçim
meydanlarında halka şu sözü verdik; CHP iktidar olduğunda özgürlükçü,
demokratik, kadın-erkek eşitliğini savunan, devletin parlamenter
sistemini, güçler ayrılığı ilkesini güçlendiren bir anayasa için söz
veriyoruz, dedik. Seçimler bitti. Anayasa Uzlaşma Komisyonu oluşturuldu.
Biz de 3 milletvekili arkadaşımızı görevlendirdik ama masaya otururken
gerekli önlemleri aldık. Oturduk bir mutabakat protokolü hazırladık.
Dedik ki, buradan yüzde 100 uzlaşma sağlanmayan bir madde Anayasa
Komisyonu'na gitmeyecek. Daha pek çok önlemi aldık ve masaya oturduk.
-"OTURDUK MASAYA AKP'NİN MASKESİNİ İNDİRDİK"-
Bize
çok eleştiri geldi. Neden siz AKP ile Anayasa Komisyonu'nda masaya
oturdunuz diye? Bizim sözümüz vardı. Birinci sözümüz, çağdaş bir
anayasa, ikinci sözümüz AKP'nin maskesini indireceğiz. Oturduk masaya
AKP'nin maskesini indirdik.
Bazı örnekler vereceğim. Temel haklar
ve özgürlükler konusunda biz bakın şu öneriyi yaptık; kişinin etnik
kökeni, cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği ne olursa olsun eşittir. Kim
karşı çıktı, AKP karşı çıktı.
Bütün aydınlara sesleniyorum. Anayasa konusunda en son eleştireceğiniz parti CHP'dir.
-KADINLARA SESLENDİ-
Şunu
önermişiz, bir cinsiyetin üstünlüğüne dayanan kültürel veya toplumsal
önyargılardan kaynaklanan uygulamaları ve hukuk kurallarını kaldırmak
devletin görevidir. Bütün kadınlara sesleniyorum. Sizi ikinci sınıf
yurttaş gören Adalet ve Kalkınma Partisi'dir.
Maskeleri düştü, şimdi konuşamıyorlar. Demokrasiden ve özgürlükten yana bir parti var; CHP.
-"TÜRK SÖZCÜĞÜNDEN ALERJİSİ VAR RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN"-
Türk
sözcüğünden alerjisi var Recep Tayyip Erdoğan'ın. Bunu da anayasadan
çıkaracağım diyor. Recep Tayyip Erdoğan bir tek CHP'li bile kalsa sana
bu değişikliği yaptırtmayacağız.
Kendisine sormuştum, Recep Tayyip
Erdoğan sen hangi ülkenin başbakanısın diye. Niye çıkıp ben Türkiye
Cumhuriyetinin başbakanıyım diyemiyorsun, diyemiyor. Çık milletin önüne
de ki, ben Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanıyım de, diyemiyor. Çünkü
Türkiye Cumhuriyeti alerjisi var. O zaman doktora git kardeşim, tedavi
etsin.
-HAK-İŞ'İ ELEŞTİRDİ-
HAK-İş gördünüz değil mi
Taksim Meydanı'nda, tam bir sarı sendika. Çıkmışlar oraya polislerin
kontrolünde ve gözetiminde halay çekiyor. Siz sendikacı değilsiniz.
Arkadaşını, işçiyi satan adama ben sendikacı demem.
Sevsinler
sizin adaletinizi ve kalkınmanızı. Bütün kadınlara sesleniyorum,
eşitliğinize göz koyan Adalet ve Kalkınma Partisi'ne ders vermek artık
sizin göreviniz.
Çevre hakkıyla ilgili öneri getirmişiz. Gözünü
rant bürüyen adamın çevreyle doğayla bir ilgisi olabilir mi, olamaz. Ne
demiştim, kefenlerinin cebi olsa, oraya paraya doldurup öyle
kefenlenecekler.
Her isteyen sendika kursun. Yasak getiriyorlar. Savunan biziz.
Toplu sözleşme? Toplu sözleşmelerde grev hakkını anayasal hak olarak öneren parti CHP, karşı çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi.
-CHP'NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ-
Bizim
kırmızı çizgilerimiz var. Anayasanın ilk üç maddesi bizim kırmızı
çizgimizdir. Türk milleti sözünü anayasadan kimse kaldıramaz, kimsenin
kaldırmaya da gücü yetemez. Atatürk'ün kurucu ve önder rolü anayasanın
başlangıç bölümünde yer alacak. Kimsenin gücü onu kaldırmaya yetmez.
-"SEN ESİRSİN"-
Çözüm sürecine değinen CHP Genel Başkanı, özetle şöyle dedi:
"Defalarca
Recep Tayyip Erdoğan niye konuşmuyorsun diye sordum. 'Ben konuşmam'
dedi. Pazarlık masasına oturan sensin. Masanın bir tarafında olan
sensin, masanın öbür tarafındaki konuşuyor. Sen niye konuşmuyorsun?
Nerden öğreniyoruz gerçekleri, pazarlıkları? AKP'nin Kandil sözcüsünden
öğreniyoruz.
Bülent Arınç hükümetin sözcüsü ama bir de yurt
dışında bunların sözcüleri var, Kandil'de. Açıklama yapıyor. Şimdi
soruyorum Recep Tayyip Erdoğan Murat Karayılan'ın söyledikleri doğru mu,değil mi? Adam niye yalan söylesin. 'Ben dayattım, o da silahların
gölgesinde kabul etti' diyor daha ne desin.
Bir ülkenin başbakanı
terör örgütünün tutsağı konumuna düşemez. Açıkça söylüyorum, sen
esirsin, ne söylediğini bilmiyorsun ve onun için konuşmuyorsun. Çünkü ne
söyleyeceğini bilmiyor. Oysa ben sana daha yolun başında halkına
hesabını veremeyeceğin angajmanların altına imza atma dedim, seni
uyardım. Gittin, imzaladın. Korkuyorsun, konuşmuyorsun. Senin sözcün
Kandil'den konuşuyor. Ve 76 milyon yurttaş gerçekleri nereden öğreniyor,Kandil'den öğreniyor. Bu utancın sorumlusu kim, Recep Tayyip Erdoğan.
-"KUSURA BAKMAYIN AMA BİZ BÖYLE ADAMA BAŞBAKAN DEMEYİZ"-
17
yaşındaki çocuğa gücün yeter, polisini gönderirsin, asarsın kesersin,
terör örgütüne gelince sesin soluğun çıkmaz ve konuşmazsın. Kusura
bakmayın ama biz böyle adama başbakan demeyiz. Sen bu ülkeye layık
değilsin. Sen bu ülkeyi Ortadoğu'da batağa sürükledin. Sen bu ülkeyi
dünyaya rezil ettin. Polis devleti kuruyorsun. Senin gücün 17 yaşındaki
kız çocuğuna yeter. Ama ben sana söyledim senin gücün hiçbir CHP'liye
yetmez. Çünkü biz bu ülkenin bağımsızlığı, özgürlüğü için bedel ödemiş
bir partiyiz. Yine bedel ödemekten çekinmeyiz. Topunla gel, tüfeğinle
gel, gelmezsen namertsin.
Hepimize büyük görevler düşüyor. Günün
24 saati bize az gelmeli. Bu ülkenin garantisi CHP'dir. Türkiye'yi
gezeceğiz, mücadele edeceğiz.
Hiçbir yurttaşımızı ötekileştirmeden hepsini kucaklayan bir partiyiz. Çünkü biz Cumhuriyetin partisiyiz."
CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın, "Ben Gazze'ye
gideceğim. Türk donanması eşliğinde yardım gemileri göndereceğim"
dediğini belirterek, "Gönderdi mi, gitti mi? Şimdi söylüyorum Sayın
Erdoğan yürekliysen, adam gibi adamsan, sözünün arkasında duran ersen
bin bakalım donanmaya git bakalım Gazze'ye nasıl gidiyorsun. Gider mi?
Ne demiştim yalancıdan başbakan olmaz" dedi.
CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada söze
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anarak başladı ve şöyle dedi:
"Dün
6 Mayıs'tı. Onlar sadece bağımsız Türkiye dediler. Bütün halkı
kucakladılar. İdam sehpasına giderken onurluydular. Devletin yaptığı
haksızlık kolay kolay giderilemez. 3 gencecik fidanımızı dar ağacına
göndermek demokrasimize indirilmiş ciddi bir darbedir. Siyasal idamlara
her zaman karşı çıktık. Aynı şekilde Adnan Menderes ve arkadaşlarının
idamı bu toplumun vicdanını kanatmıştır."
-"SAYIN VALİ KUSURA BAKMA AMA O ÇUKURDAKİ SENSİN"-
Galatasaray'ı
kutlayan Kılıçdaroğlu, "Galatasaray şampiyon oldu. Onları yürekten
kutluyorum. Taraftarlarını da kutluyorum. Şampiyonluğu kutlamak için
güle oynaya Taksim'e çıktılar, hiçbir şey olmadı. AKP'nin Valisi yeniden
konuştu, 'Oraya az sayıda Galatasaraylı gitmiş ve kısa süre kalmışlar,
çok olsaydı, kalabalık olsaydı, uzun süre kalsalardı belki onlar da
çukura düşerdi'. Sayın Vali kusura bakma ama o çukurdaki sensin.
Devletin valisi olmak ayrı, iktidarın valisi olmak ayrıdır. Devletin
valisi yasaları uygular, iktidarın valisi yasaları iter, onun gözünde
bir tek şey vardır, 'koltuğuma nasıl yapışabilirim ve Başbakan bana ne
söyler'. Onun için hukuk yoktur. Onun için konuştukça battı. Battıkça da
konuştu. 17 yaşındaki bir kız çocuğuna 1 Mayıs'ta yaptıklarınızdan
ötürü acaba utanıyor musunuz?
Taksim'de bir yıl önce de 1 Mayıs
kutlandı, kimsenin burnu kanamadı. Şimdi siz bir sıkıyönetim ilan
ettiniz. Ne oluyor? Resmi bir bayram kutlanıyor.
Çünkü talimat gelmiş diktatörden, bayramı orada kutlamayacaksınız.
Yeniden AİHM'e gidilecek, yeniden Türkiye'ye bir ceza kesilecek. Hukuk devleti açısından Türkiye yeniden sınıfta kalacak."
-"BATIRAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN"-
"Aramızda
Bandırma'dan gelen Şeker Piliç çalışanları var" diyen Kılıçdaroğlu,
"İzlenen ekonomi politikası sorun yaratıyor. Şeker Piliç'in devletten
alacağı 21 milyon lira. Alamadığı için battı. Batıran AKP Hükümeti.
Batıran Recep Tayyip Erdoğan" diye konuştu.
-"ŞİMDİ BİZİM GELDİĞİMİZ YERE GELDİLER"-
Askerlik süresi konusundaki tartışmalara da değinen CHP Genel Başkanı şöyle dedi:
"Bugünlerde
tartışılıyor askerlik süresi kısalacak diye. O proje kime aittir,
CHP'ye aittir. Askerlik süresi kısalacak dediğim zaman Sayın Erdoğan
demişti ki, peki askere kim gidecek? Anladım senin çocukların gitmiyor
ama bu ülkenin bağımsızlığı için hepimiz askeriz. Şimdi bizim geldiğimiz
yere geldiler. Askerlik süresi kısalacak diyorlar. Demek ki ne söylüyor
CHP, her zaman doğruları söylüyor. İnandığımız şeyin arkasında dururuz.
Bir şeyi kamuoyuyla paylaşıyorsak demek ki oturmuşuz uzun uzun üzerinde
tartışmışız, sen sonradan fark ediyorsun ama biz daha önceden fark
etmişiz olayı."
-"SİLAH VERDİĞİN, CEBİNE PARA KOYDUĞUN O İNSANLAR BİR GÜN GELİR SENİN KARŞINA DİKİLİR"-
Suriye'de yaşananlara da işaret eden CHP Genel Başkanı şöyle dedi:
"Suriye'de
siviller öldürülüyor. Pek çok masum insan öldürülüyor. Suriye'nin bugün
yaşadığı tablonun sorumlularından birisi Recep Tayyip Erdoğan'dır. Hep
şu örneği verdim. Bir apartmanda oturuyorsunuz. Komşunuzda yangın çıktı.
Yangının üzerine benzinle giderseniz o yangın size de sıçrar,
geldiğimiz nokta o.
Suriye'deki olayların müsebbibi bu hükümettir. Ve onun çapsız Dışişleri Bakanı'dır.
Dışarıdan
militan getiriyorsun. Türkiye'de eline silah veriyorsun, cebine para
koyuyorsun, Suriye'ye gönderiyorsun, git orada kardeşini öldür diye.
Sana soruyorum Recep Tayyip Erdoğan. Silah verdiğin, cebine para
koyduğun o insanlar bir gün gelir senin karşına dikilir.
Türkiye Cumhuriyeti birilerinin oyuncağı asla olmadı ta ki AKP'ye kadar.
Akçakale'de bir polisimiz şehit edildi, hesabını soran var mı, hayır.
'Allah'ın
yardımıyla Esad gidecek' diyor. Kızılcahamam'da. Onun söylediği tarihte
İsrail jetleri Suriye'yi bombalıyor. Aynı anda bombalıyor. Allah'ın
yardımı dediği İsrail jetleri oradaki Müslümanları bombalıyor. Sen de
hiç vicdan yok mu, sen de hiç ahlak yok mu? İsrail jetleri kalkıyor
Suriye'deki Müslümanları bombalıyor, Recep Tayyip Erdoğan da bunu
Allah'ın takdiri olarak bu millete sunuyor. Sen daha düne kadar ne
konuşuyordun. Ne söylemiştim, yalancıdan başbakan olmaz.
-"BİN BAKALIM DONANMAYA GİT BAKALIM GAZZE'YE NASIL GİDİYORSUN"-
Ne
diyordu Gazze'ye gideceğim diyordu. Talimat geldi, 'önce ABD'ye gel,
sonra Gazze'ye gidersin'. Ne söyledi, 'başüstüne' dedi. Ne dedim,
yalancıdan başbakan olmaz. Bizim başbakana böyle bir üslup
kullanılmasını da eleştiren benim. Çünkü ben Türkiye Cumhuriyeti
başbakanlarının seyahatlerine bir başka ülkenin müdahale etmesine asla
içime sindiremem ama o içine sindirdi. 'Emredersiniz' dedi. 'Ve
gitmeyeceğim' dedi, 'daha sonra giderim, siz ne zaman uygun görürseniz'.
'Ben
Gazze'ye gideceğim. Türk donanması eşliğinde yardım gemileri
göndereceğim' demişti. Gönderdi mi, gitti mi? Şimdi söylüyorum Sayın
Erdoğan yürekliysen, adam gibi adamsan, sözünün arkasında duran ersen
bin bakalım donanmaya git bakalım Gazze'ye nasıl gidiyorsun. Gider mi?
Ne demiştim yalancıdan başbakan olmaz."
-DENİZ GEZMİŞ'İN ARKADAŞI GRUPTA-
Bu arada Deniz Gezmiş'in arkadaşı Zihni Çetiner de CHP Grubu'nu ön sıralardan izledi.