Başbakan Erdoğan, oğlu ile arasında geçtiği iddia edilen ses kaydıyla ilgili "Alçakça hayasızca edepsizce montaj yapıp bunu servis ediyorlar" dedi.
Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan'ın dinleme ve ses kayıtlarına da değinmesi bekleniyor. İşte konuşmadan satırbaşları;
Çok değerli vekil arkadaşlarım çok değerli misafirler hanfendiler beyefendiler. Sizleri en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum. Grup toplantımızın hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Toplantımıza katılan tüm misafirlerimize de hoşgeldiniz diyor heyecanınızdan dolayı hepinize tek tek teşekkür ediyorum.
"KAN KANLA TEMİZLENEMEZ"
Değerli vekil arkadaşlarım yarın yani 26 şubatta Hocalı katliamının üzerinden 22 yıl geçmiş olacak. Ermenistan kuvvetleri Karabağ'da insanlık dışı katliamlara imza attılar. Bu katliamların en büyüğü Hocalı'da yaşandı. 106 kadın 83 çocuk 612 kişi şehit edildi. Karabağ'da Hocalı'da yaşanan katliamda hayatını kaybedenler Azerbaycanın olduğu kadar bizim de evlatlarımızdır. Azeri kardeşlerimizin yaşadığı acıyı yüreklerimizde yaşıyoruz. İstanbul'da Hocalıyı protesto edenlerin ırkçı sloganlar atmalarını esefle kınıyorum. Kan kanla temizlenemez ırkçılığın panzehiri de ıkrçılık değildir. Irkçı girişim ve söylemlerden herkesin sakınması gerekir.
ERBAKAN'I ANDI
İki gün sonra 27 şubat'ta bir başka mahzun yıldönümüne ulaşacağız. Eski başbakanlarımızdan değerli devlet adamı ve bilim insanı Necmettin Erbakan üç yıl önce bir 27 Şubat günü hakka yürümüştü. Merhum hocamızı da rahmetle yadediyorum. Allah ondan razı olsun mekanı cennet olsun.
Bu hafta cuma günü bir meşum tarihin kara günün demokrasi tarihimizdeki kara lekenin 28 Şubat'ın 17. yıldönümüne ulaşıyoruz. 28 Şubat postmodern tarzda darbe girişimi olarak değil vatandaşa memurlara iş dünyasına öğrencilere yaptığı zulümle de her zaman hatırlanacaktır.
"MİLLETİMİZ VİCDANINDA MAHKUM ETTİ"
Hafızalardan hiç silinmeyecek. 28 Şubat müdahalesiyle ilgili dava ne yazık ki meseleyi sulandırmaya cididyetini zedelemeye 28 Şubatı küçümsemeye doğru gidiyor. Yargıdan önce aziz milletimiz kararını vicdanlarda verdi. Vicdanında hepsini mahkum etti.
"YÜZLERİNİN KIZARMASI GEREKİR"
Meselenin üzücü tarafı 28 Şubatta bu zulmü yapanların normal şartlar altında sokağa dahi çıkacak yüzlerinin olmaması gerekir. Bu ağır baskıları yapanların Türkiye'ye ağır bedeller ödetenlerin en azından kendi vicdanlarında kendilerini sorgulayıp aynaya baktıklarında yüzlerinin kızarması gerekir. Bu kişilerin bu günlerde bırakın yüzlerinin kızarmasını utanmazca yeni bir darbe girişimine omuz verdiklerini görüyoruz. Aynı medya aynı manşetlerle bir kez daha demokrasiye karşı saldırıya geçti. Aynı yazarlar aynı yüzsüzlükle milli iradeyi aşağılıyor. Malum işveren örgütleri tam bir pişkinlik içinde son darbe girişimine de destek veriyor.
"GAZİ MUSTAFA KEMAL SÖYLEMİŞTİR"
Bazı partiler de bir kez daha eğilmeye ve darbeden medet ummaya başlamış. Hafta sonunda dile getirdğim bir konuyu tekrarlamakta fayda görüyorum. 1946'dan bugüne kadar Türkiye'de siyaset merkezli tartışmaların tamamı Türkiye'yi kim yönetecek sorusu etrafında şekillendi. 68 yıldır bu tartışılıyor. Türkiye'nin kimin yöneteceği tartışılıyor. Gazi Mustafa Kemal 22 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışını duyurduğunda Türkiye'nin kimin yöneteceğini ortaya koymuştur. 23 Nisan'dan itibaren TBMM'nin tüm sivil ve askeri makamların üzerinde yegane karar mercii olduğunu söylemiştir. Türkiye'yi seçtiği vekiller eliyle milletin yöneteceği karar altına alınmıştır. 1946 hatta 1950 yılına kadar maalesef bu karar uygulanmadı. CHP seçimlere tek parti olarak girdi. 2 kez çok partili seçim denendi. Ancak açık oy gizli tasnifle kazanan yine CHP oldu. Merhum Menderes'in iktidara nasıl yürüdüğünü unutmayalım. Yeter söz milletindir diyerek yola çıkmıştı. 1950'den itibaren milletin hür iradesi sandığa yansımıştır.
"İKTİDARI MİLLETLE ASLA PAYLAŞMADILAR"
1960'da yönetime el koydular. 12 Eylül'de aynısını yaptılar. 28 Şubat'ta aynısını yaptılar. Her müdahalede yetkiyi milletin elinden aldılar. Yönetime el koydular. Yönetime el koyanlar iktidarını başka çevrelerle paylaştılar. İş dünyası medya ve belli STK'larla elitlerle çetelerle paylaştılar. CHP ile diğer statüko partileriyle paylaştılar. Bir tek kesimle paylaşmadılar. İktidarı milletle asla paylaşmadılar.
İhdas ettikleri kurumlarla yargısal kurumlarla millet iradesini dar çerçevede tuttular. Biz AK Parti'yi kurarak bu kısır döngüye itiraz ettik. Yeter dedik söz de karar da milletindir dedik. Türkiye'yi millet yönetecek dedik. Şu münakaşaya kesin nokta koyduk. Türkiye'yi sadece ve sadece millet yönetir dedik. Bu ülkenin sahibi 77 milyon aziz millettir. Siyasetin sahibi millettir. Devletin sahibi millettir. Tüm kurumların sahibi de millettir. Türkiye'yi yönetme iradesini biz hiçkimseyle hiçbir zümre grup çete ve mafya ile asla paylaşmadık ve paylaşmayız.
"KİMSE MİLLETİN İRADESİNE ORTAK OLAMAZ"
Türkiye'yi yönetme iradesini hiçbir sermaye ve medya patronuyla paylaşmadık. bundan sonra da paylaşmayız. AK Parti ile birlikte millet iktidara gelmiş yönetime el koymuştur. Hiç kimse milletin bu iradesine ortak olamaz.
"UTANMAZ, HAYASIZ VE YÜZSÜZ OLDUKLARINI SÖYLEDİM"
Şu anda bu tartışmayı, tarihin çöplüğünde kalmış tartışmayı canlandırmak isteyenler var. Türkiye'yi kim yönetecek sorusunu gündeme taşıyıp milletin iradesine ortak olmaya çalışanlar var. Bunların utanmaz, hayasız ve yüzsüz olduklarını söyledim. O kadar pervasız oldular ki köşelerinden milleti aşağılamaya başladılar. Mitinglerdeki mahşeri kalabalığı koyun sürüsü olarak niteleyecek kadar edebini izanını yitirenler var. Birleri çıkmış diyor ki biz haftalardır yolsuzlukları söylüyoruz ama anketlerde yine AK Parti önde meydanlar yine dolu. Bu koyun sürüsü millet bizi duymuyor. 68 yıldır açılan her sandıkta milletten tokat yediler ama bir türlü kendilerine gelemediler.68 yıldır millet bunlara bir şey anlatmaya çalıştı. Millet artık bunların ciğerini okuyor ciğerini...
"MİLLET ARTIK KABINA SIĞMIYOR"
Attıkları her manşetteki maksatlarını millet çok iyi görüyor. Takındıkları tavrı millet hissediyor. Bu aziz millet bunlarla iktidarlarını asla paylaşmak istemiyor. Siz bu milletin seçilmiş başbakanını astınız. Millet sizi asla affetmedi. Affetmeyecek. O eski günler de geride kaldı. Bu aziz millet iradesine sahip çıkıyor. Hükümetine sahip çıkıyor. Aziz millet sağduyusu vakarı ağırbaşlılığıyla meydanlara gidip söyleyeceğini söylüyor. Ben siyasi hayatımda Sivas'ı böyle görmedim. Yozgat'ı böyle görmedim. Hamdolsun. Aynı şekilde Afyon'u böyle görmedim. Bambaşka bir coşku... Kütahya yine aynı. Millet artık kabına sığmıyor. 30 Martı heyecanla hasretle coşkuyla bekliyor. İnanıyorum ki 30 Mart yeni bir milat oluyor. Millet iftiralara itibar etmiyor. Millet bunların hakaretlerine itibar etmiyor. Bunların darbe girişimlerini çok net görüyor ve cevap veriyor.
"CHP-MHP RAHATSIZ"
17 Aralık millet iradesini gasp komplosudur. Milletin AK Parti eliyle iktidar olmasından rahatsız oluyorlar. Faiz lobisi rahatsız. Çünkü eskisi gibi kazanmıyorlar. Terör lobisi rahatsız. Çünkü sona erecek terör sebebiyle rantlarını kaybediyorlar. CHP-MHP rahatsız... Sandıktan çıkamıyorlar. Sermaye rahatsız çünkü eskisi gibi tekel oluşturamıyor kazanamıyor. Medya da rahatsız. Çünkü manşetlerle ülkeyi yönetemiyorlar. Türkiye'nin filistin gazze mısır Rabia şehit Esma demesinden rahatsız olanlar da var. "BİR DE VAİZ LOBİSİ VAR"
Bir de Vaiz lobisi var. Bir ur gibi çoğalmaya gayret eden şantajları komploları ihanetleri ortaya çıkan çirkin senaryoları ortaya dökülen vaiz lobisi de iktidardan rahatsızdı. İşte 17 Aralıkta bütün bu rahatsızlar bir araya geldiler. Milletten yüz bulamayanlar lobisi... Kaybedenler güruhu...17 Aralıkta bir araya geldiler ittifak yaptılar. Bunlar şu anda Türkiye'yi biz yöneteceğiz diyorlar. Biz de hayır millet yönetecek diyoruz. SES KAYDI AÇIKLAMASI
Bildiğiniz gibi dün akşam kendi kurguladıkları dublajını da kendilerinin yaptıkları bir piyesi servis ettiler. Eteğinizdeki taşı dökün diyorum. Alçakça hayasızca edepsizce montaj yapıp bunu servis ediyorlar. Uydurun da uydurmanın da bir ahlakı edebi var. Bu kadar da olmaz. Aynı şekilde biz de bu teknolojiyle farklı bir şekilde size izleteceğiz. Teknolojinin nereye geldiğini görmeniz açısından önemli. Senaryo yazmak zor bir şey değil. Yapılan Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanına alçakça bir saldırıdır. Recep Tayyip Erdoğan'a değil Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na yapılmış haince bir saldırıdır. Kimsenin yanına bırakmayız ve bırakmayacağız.
"AÇ TAVUK KENDİNİ DARI AMBARINDA GÖRÜRMÜŞ"
Ey CHP siz kendi partinizde kaset siyaseti yapabilirsiniz. Kendi partinizi kasetle tanzim edebilrisiniz. Genel başkan gönderip genel başkan getirebilirsiniz. ama sizin kaset siyasetiniz AK Parti'ye sökmez ve sökmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti bu ihanete bu alçakça saldırıya asla teslim olmayacaktır. Dün akşam CHP ve mHP yönetimleri olağanüstü toplanmışlar. Niye montaj var ya... Oradan bir şey çıkar mı diye. Rant nema elde edebilir miyiz. Sandıktan çıkamıyoruz bari bu okyanus ötesinden atılan yemle idare eder miyiz diye. Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş. Bunlar kendlierini darı ambarında görüyorlar. Avuçlarını yalarlar avuçlarını... Bizi buraya millet getirdi ve sadece ve sadece açık söylüyorum millet götürür.
"GÜNDEM DEĞİŞTİRME TUZAĞINA DÜŞMEYECEĞİZ"
Biz montaj kasetlerle milletin emanetini yere düşüreceğimizi zannedenelr hayal görüyor. Biz bu gündeme teslim olmayacağız. Bütün iddialara ithamlara tek tek cevap veririz. Cevabını da vereceğiz. Süreç zaten akla karayı ortaya çıkarıyor. Oynanan oyunu kurulan tuzağı yapılmak istenen itibarsızlaştırma operasyonu deşifre oluyor. Cevabının veremeyececeğimiz hiçbir iddia yok. Ama bu gündem değiştirme tuzağına düşmeyeceğiz. Eğer bunların gündemine teslim olursak kirli montajlarıyla uğraşmaktan millete hizmet üretemeyiz. 30 Marta kadar bunları hiç umursamayacağız. Milletim şunu bilsin.