Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamada, Suriye'de PKK-PYD kamplaşmasına izin vermeyiz dedi...
Erzurum Ajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Suriye’de bir terör örgütünün kamplaşmasına ve bunun Türkiye
için bir tehdit unsuru olmasına müsaade etmelerinin söz konusu
olamayacağını vurgulayarak, “Asla bizi tahrike kimse yönelmesin; tahrik
oyununa da gelmeyiz ama atılması gereken bir adım olursa terör örgütüne
karşı bu adımı da kesinlikle atarız” dedi.
Başbakan Erdoğan,
Londra’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin
sorularını cevaplandırdı. Dün bir televizyon programında yaptığı
Suriye’deki iç çatışma ortamından terör örgütü PKK’nın faydalanmaya
çalıştığı, PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin etkin olmaya çalıştığı
yönündeki açıklamasının hatırlatılması ve Türkiye’nin ulusal güvenliği
noktasında bir tezkerenin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine
Erdoğan, “Bizim Kuzey Suriye’de bir terör örgütünün kamplaşmasına ve
bunun ülkemiz için bir tehdit unsuru olmasına müsaade etmemiz söz konusu
olamaz” dedi.
PKK ve PYD dayanışması ile yanlarına farklı
oluşumları da almak suretiyle bir adım atmaya kalksalar dahi bu konuda
Türkiye’nin bu işe müsamaha ile bakması veya bunu seyretmesinin mümkün
olmadığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Konuyla ilgili
bütün tedbirler alınmaktadır. Gerek şu anda silahlı kuvvetlerimiz, gerek
bu konudaki ilgili birimlerimiz çalışmalarını sürdürüyor ve en geç
Çarşamba günü Dışişleri Bakanıma verdiğim talimatla Kuzey Irak’a gidip,
oradaki yerel yönetim idarecileriyle bu konuları paylaşıp, bu konudaki
kararlılık ve hassasiyetimiz kendilerine iletilecektir. Ondan sonra da
böyle bir sorumluğun bizden çıktığını bilmelerin istiyoruz. Zira şu anda
bir Suriye Ulusal Konseyi; adeta bunun karşısında, ki bunun başında da
Kürt kardeşimiz var, bir Suriye Kürt Ulusal Konseyi oluşturulması
yaklaşımı yanlış bir yaklaşımdır. Biz Suriye’de ne toprak bütünlüğünün
parçalanmasını, ne mezhepsel ne de etnik bir çatışma sürecinin
başlamasını istemiyoruz. Kaldı ki Kuzey Suriye sadece oradaki Kürt
kardeşlerimizden oluşan değil, Türk de var, Arap da var. Ama asla bizi
tahrike kimse yönelmesin; tahrik oyununa da gelmeyiz ama atılması
gereken bir adım olursa terör örgütüne karşı bu adımı da kesinlikle
atarız. Bunu açık net söylemek durumundayım.”
“HAYALİ HARİTALARA EYVALLAH ETMEYİZ”
Bir
gazetecinin, ‘Ankara, Kuzey Irak’a karşı bir güven zedelenmesi yaşadı
mı?’ sorusu üzerine de Başbakan Erdoğan, “Dışişleri Bakanımızı oraya
göndermemizin sebebi, ‘bakın bu konuda size karşı güven duygularımız
zedelenmesin, güvenimiz var ama burada yanlış adımların atılmasına
sizler de vesile olmayın, buradaki yanlışı düzeltelim ve bu yanlışı
düzeltmede adımı beraber atalım. Ama aksi takdirde burada kendilerine
göre Kuzey Irak’taki PKK-PYD dayanışmasının ortaya koyduğu hayali
haritalara göre, buna eyvallah etmeyiz” karşılığını verdi.
Hamas
Lideri Halid Meşal ile görüşmesine ilişkin bir soru üzerine Erdoğan,
Meşal’le Suriye’yi iyi bilen bir insan olması nedeniyle bu konuyu
görüştüklerini ama bunu yanında Filistin sorununu da görüştüklerini
söyledi. Erdoğan, “Gerek Gazze’nin gerek Filistin’in sorunları bizim de
sorunumuz. Ama Suriye’deki gelişmeler şu anda öncelik arz etmeye
başladı. Bunun için de kimlerden ne denli istifade edebiliriz, onlar
bizden ne gibi istifadeleri olur, bunları paylaşmak durumundayız. Onun
için yoğun bir diplomasi trafiğini sürdürüyoruz. Bu diplomasi trafiğinin
içinde salt diplomatlar olacak diye bir şey yok. Bütün oralardaki
kanaat önderlerini, siyaset etkinliği olan tüm liderleri kah biz davet
ediyoruz, kah özel temsilcilerimizi göndermek suretiyle bu süreci sıkı
tutuyoruz” diye konuştu.
Sınır bölgesinde olası PKK riskine karşı
tampon bölge kurma gibi bir alternatif düşünüp düşünmediklerinin
sorulması üzerine ise Erdoğan, tampon bölgenin de, güvenli bölgenin de,
kampların alternatiflerin içinde olduğunu söyledi. Erdoğan, “Ama
bunların öncelikleri biraz da sürece bağlı, sürece göre de tabii ki
bunlar değerlendirilir. İlgili birimlerimiz sürekli bunların üzerinde.
Bu konuyla ilgili Dışişleri, Silahlı Kuvvetler, istihbarat
teşkilatlarımız yoğun bir çalışmanın içindeler ve atılması gereken
adımlar, alınması gereken kararlar vakit geldiği anda alınacaktır” dedi.
“SURİYE’DE ESAD VE ÇEVRESİNDEKİLER GİDİCİDİR”
Bölgedeki
gelişmelerin Suriye’deki kaos ortamından mı kaynaklandığı, yoksa
bölgede kalıcı bir yapılanmanın temellerini mi atıldığına ilişkin bir
soruya da cevap veren Başbakan Erdoğan, bu sürecin iki kısımda
değerlendirilebileceğini söyledi. Birincisinin Suriye’deki Arap Baharı
diye ifade edilen önceki dönem olduğunu, diğerinin de Beşar Esad’dan
sonraki süreç olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:
“Tabii
birinci dilimde ne yazık ki Türkiye olarak kardeşlik bağlarımızın çok
güçlü olduğu Suriye halkıyla ve başında bulunan Beşar’la ilişkilerimiz
sizler tarafından biliniyor; ne denli ileriydi, Yüksek Düzeyli Stratejik
İşbirliğini kurmaya varıncaya kadar önemli adımlar attık. Ama ne yazık
ki Arap Baharı sürecinde kendilerine yaptığımız uyarılan kale alınmadı
ve bu arzu edilmeyen süreç başladı. Şu anda rivayetler çok ama artık
kesin rakam vermekten öte on binlerce kardeşimiz öldürülmüş vaziyette.
200 bini aşkın göç var. Bu süreç içerisinde güvenlik noktasına varıncaya
kadar artık hakimiyetini kaybetmeye başlayan bir rejim var. Bu şunu
gösteriyor; artık Suriye’de Esad ve çevresindekiler gidicidir. Suriye
artık yeni bir döneme hazırlanıyor ama bu yeni dönemde ne olacak
sorusuna bazı ülkeler oyalama taktiği içine giriyor. Ben diyorum ki
halkın dediği olmalı ve olacak. Yani biz halkın önünü açmalıyız, halkın
önüne sandığı getirmeliyiz ve ‘isteyen istediği partisini kurmalı’
demeliyiz. Bu arada geçici bir yönetim oluşturulabilir. İşte şu anda
Suriye Ulusal Konseyi var. Geçici bir yönetim oluşturularak, anaysa
hazırlanmasından, cumhurbaşkanı seçimini, parlamento oluşumuna kadar
bunun takvimi belirlenir ve ondan sonra da kurulmuş partiler bu
seçimlere girer. Halk kimi isterse onu cumhurbaşkanı yapar, kimi isterse
parlamentoya gönderir. İnanıyorum ki tüm dünya çok üst düzeyde saygıyı
gösterir.”
Suriye’nin şu anda alt ve üst yapısıyla
çökertilmiş durumda olduğunu belirten Erdoğan, acımasız ve zalim bir
rejim olduğunu söyledi. Dün da Halep’in uçakla bombalanmaya başlandığını
ifade eden Erdoğan, “Yani artık kendi insanını, kendi ülkesini. şudur
budur ayırt etmeksizin bombalayan bir yönetim olabilir mi? Bunların
içerisinde suçlu-suçsuz ayrımı söz konusu değil. Kendi masum halkını
öldürüyor. Böyle bir durum var, insanlar kaçmak durumunda kalıyor.
Sadece bizim ülkemizde 45 bin civarında misafirimiz var. Bir o kadar
Lübnan’da var. 150 bin civarında Ürdün’de var. Bu insanlar durup
dururken kaçmıyor. Bir sorun var. Ve 900 km sınırı olan Türkiye’nin
sessiz kalması düşünülebilir mi? Onun içinde halk ne derse Esad’dan
sonra o olacaktır. Esad şu anda hakimiyetini kaybetmiştir ama bu zulme
ortak olanlar da tarihin affetmeyeceği zihniyetler olacaktır, düşünceler
ülkeler olacaktır” diye konuştu.
- mehmet taş 01 Ocak 1970 02:00
hayali haritalara itibar etmezmişşşşşşşşşş!!!!! az sabret ağa bababaların suriye ve iran işini halletsinler !!!! seni bop un eş başkanları yapanlar sana bu haritaları gerçek olarak nasıl yutturıacaklar!!! sen zannediyormusun senin kara kaşına kara gözüne hasretler!!!!! senin sonun saddam, beşar esad ve kadadafi den daha beter olacak!!!!!! sen abd nin askerliğini yaparak kendini kurtaracağını mı sanıyorsun? bir zamanlar saddamı, beşar esad ve kaddafi side abd nin piyonluğunu yapıyordu taki abd nin kendileri ile işi bitinceye kadar!!!
- serhat yangılar 01 Ocak 1970 02:00
sayın erdogan ben bir akp liyim ... en az sizin kadar ama artık verdiyim oya acır hale geldim.sen orada esed le ugraş tıgının 10/1 i kadar barzani ile ugraş sa idin pkk devlet falan kuramaz dı. Hadi şimdi suriye sınırının gitmesi demek = güneydogunun gitmesi bence sonra dogu anadolu +iç ana dolunun bir kısmı ve SONRA enbüyük kürt şehri olan İSTANBULLLLLLL ve kumsati çevrildi 3, 5 yıl zaman enfazla olacaklar belli .olmasını isstemiyorsa esede destek ver barzaniye saldır. sınırlaru kurtarmaya bak.