MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor. İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
Erzurumajans-MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor. İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
Başbakan kimseyi dinlemektedir, kinli ve kibirlidir. Hizmetkarlık
edebiyatını diline dolayıp da bu kadar aksini yapan bir siyaset figürü
çok az görülmüştür. İnsafını merhametini ve hoşgörülülüğü kaybetmiştir.
Başbakan ve hükümeti artık hıncın ve hizbin merkezi haline gelmiştir.
Son vakalar bir bakıma 10,5 yıllık AKP iktidarının kenarda bıraktığı
toplum kesimlerinin istek ve beklentilerinin taşması olarak
yorumlanmalıdır.
Başbakan'ın balkon konuşmaları ertesi gün bizzat kendisi tarafından
çiğnenmiştir. Başbakan olan bir tek makbul ve meşru olan kendisi ve
yandaşlarıdır. Mazlum edebiyatı yaparak zorbalık yapan Başbakandır.
Küçümsemeyi hakir görmeyi marifet sanan Başbakandır. Türkiye'nin 10,5
yıldır Recep Tayyip Erdoğan hükümetinden çekmediği kalmamıştır. Ne kadar
uyarsak da AKP bozuk sicilinin izinden gitmeyi tercih etmiştir.
"ZORA DÜŞMÜŞ VE TÖKEZLEMİŞTİR"
İktidar bunalımlardan istifade etmiş toplumsal gelgitleri hanesine
yazmıştır. Düne kadar duyguları istismar etmiş ve halkımızı
yansıtmıştır. Taksim'deki protestoların diğerlerinden farklı olduğu bir
gerçektir. Başbakan ve partisi bu kez zora düşmüş ve tökezlemiştir.
Taksim'deki eylem ve gösterilerin mesajları doğru okunmalıdır. Gerçekler
derinlemesine analiz edilmelidir. Bunu en başta yapması gereken
hükümettir.
Olayların esas nedeni Başbakan'ın kuru inadıdır. Olan biteni sadece ağaç
kesimine bağlamak bir tarafı eksik bırakacaktır. Şüphesiz Taksim'de
ağaçları kesmek olayları tetiklemiştir. Ancak meselenin gerisinde
birikmiş öfke ve kızgınlar vardır. Başbakan başta doğan krizin kendisine
yarayacağını düşünmüş ancak yanıldığı ortaya çıkmıştır.
Bize göre olayların iki boyutu vardır. Ağaçların kesilmesi ve buranın
rant alanına dönüştürülecek olmasıdır. Bu durum aziz İstanbulluların
tepkisine neden olmuştur. Başbakan AKM'yi yıkıp herkesin gurur duyacağı
bir opera binası yapacaklarını söylemiştir. Başbakan'ın birden opera
sevdası merak uyandırmıştır.
"BAŞBAKAN'A TENOR SIFATI"
Herhalde kendisinin eşbaşkanlık unvanın yanına tenor sıfatını
iliştirmesi de gündeme gelecektir. Gezi parkının suyu mu çıkmış
İstanbul'un enfes aldığı mekan Başbakan'ın uykularını mı kaçırmıştır.
Gezi parkına sert müdahaleler gösterilmesi toplumsal infialin ilk
kıvılcımı oluşturmuştur. İnsanlıkla bağdaşmayan müdahaleler gezi parkını
cehenneme çevirmiştir. Siyasi irade polisi göstericilerin üzerine
salmıştır.
Yaşananları telin ettiğimiz söylemek istiyorum. Polise gazlı biner gazlı
müdahale emrini verenler için yasal işlemlerin yapılması gerektiğini
ifade ediyoruz. Demokratik tepkilerini ortaya koyan samimi
vatandaşlarımızla bölücüleri aynı kefeye koymak mümkün değildir.
"HERKESİ SAĞ DUYUYA DAVET EDİYORUM"
Taksim'in hayat hakkını savunanlar her türlü övgüyü hak ediyor. Ancak
insan ve doğa sevgisinden nasiplenmemiş terör gruplarının Gezi parkına
çıkması eşyanın tabiatına aykırı bir durumdur. Herkesi olgunluğa ve
sağduyuya davet ediyorum. Bölücü mihrakların sahneye çıktığı odaklarla
nereye varılmak istenmektedir. MHP'nin şerefli isminin bu gruplarla
anılması alçaklıktır.
"ORADA YER ALMAYACAĞIZ"
Parti olarak Taksim'de olayların kıyısında köşesinde olmamız dahi söz
konusu değildir. Biz yangından mal kaçırmak için köşe başında saklanan
çapsızlıkta olmayız olmayacağız. Bugünkü toplumsal gerginlikten oldukça
muzdaribiz gelişmelerden kaygılıyız.
Türk milletini üzecek hiçbir tertip ve komplonun safında yer almayız
almayacağız. Neden MHP yok diyenlere sanal alemde bizi eleştirenlere
gözümüzde gönlümüzde kapımız kapalıdır. Kapalı duracaktır. Biz vatan
mücadelesi verirken 4-5 ağaç gölgesine yatanlar acaba neredeydi?
Ağacın derdine düşenler konu vatan toprakları okunca hangi caddelerde
boy gösteriyorlardı? MHP'nin hiçbir mensubu olayların içinde yer
almayacaktır. Bunu aksine hareket eden kim olursa olsun aramızda ve
yanımızda bulunamayacaktır.
"AKP'NİN DEVRİLECEĞİ TEK YER SANDIKTIR"
Bizim için AKP'nin devrileceği tek yer sandıktır. Sokakların sisinden ve
kontrolsüzlüğünden sonuç çıkmaz çıksa da kimsenin yanına kar kalmaz.
Biz bu nedenle bakışımızı sokaklara değil siyasetin er meydanına
çevirdik. Başbakan'ın otoriter mizacından rahatsız olanlar mutlaka
meşruluğun yolundan ayrılmamalıdır. Biz AKP'nin üstesinden geliriz
Başbakan'a yaptıklarının hesabını sorarız. Doğrudur AKP tıpkı nazileri
aratmayacak derecede gaz odaları kurmaktadır. Doğrudur AKP herkesin
özeline burnunu sokmaktadır. Ne olursa olsun Çare demokrasidir. Gaz
altında kalınsa da gaza gelinmemelidir.
"BU DİL ÇOK TEHLİKELİDİR"
Başbakan'ın bir basın mensubuyla polemiğe girerek "yüzde 50'yi, zor
tutuyorum" demesi talihsizlik ve büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Sayın
başbakan sen kimsin ve kimi tehdit ediyorsun. Kendi partinin başkanı
gibi sen de Taksim'deki itirazları bir kaşık suda boğmayı mı
düşünüyorsun. Kara gömleklilerini ve bindirilmiş kıtalarını nerede
konuşlandırdın. Türkiye'den kaçtığın gün ülkenin iç savaşa girmesine
sağlayacaksın. Bu dil çok tehlikelidir. Başbakan'ın siyaset tasarımı
kazaya uğramış ve çökmüştür.
"İSTANBULLULARIN ONAYI OLMADAN AVM YAPILAMAZ"
İstanbullu kardeşlerimin onayı olmadan Taksim'de AVM yapılamaz, Topçu
kışlası inşa edilemez ve AKM yıkılamaz. Taksim'den Tahrir çıkarmaya
yönelerek Türk Baharı için ayin yapan yabancı mihrakların ekmeğine yağ
sürerek hiçbir sonucu elde edemeyiz. Taksim gezi parkındaki gelişmelerin
ikinci boyutu ise yılların birikmiş tepkisidir. Bu zihniyetin iki ayyaş
sözü kurşun gibi herkesi vurmuştur. İçki içen herkes alkoliktir sözü
bomba etkisi yapmıştır. Kindar nesil temennisi herkesi endişelenmiştir.
TENCERE TAVA CEVABI
Tencere tavalar ellere alınmış, ışıklar yanıp söndürülmüş, caddeler
doldurmuş olaylar mesafe almıştır Başbakan'ın tencere tava hep aynı hava
sözleri ile 10,5 yıldır baskı atında kalan kardeşlerimizle dalga
geçmiştir. Biz de Başbakan'a diyoruz ki, Tencere dibin kara seninki
herkesten kara?
ERDOĞAN BALKON KONUŞMASINDA NE DEMİŞTİ?
"Aziz milletim, sevgili kardeşlerim, değerli yol arkadaşlarım. Buradan
Ankara'dan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi'nden, hepinizi
muhabbetle selamlıyorum. 81 vilayetimizi, 780 bin kilometrekarenin her
bir zerresini, 74 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamını
sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Tokyo'dan Viyana'ya kadar Paris'ten
Toronto'ya kadar beş kıtadaki tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını,
tüm soydaşlarımızı buradan selamlıyorum.
Gözlerini Türkiye'ye çevirmiş, Türkiye'den gelecek haberleri büyük bir
heyecanla takip eden, Bağdat, Şam, Beyrut, Kahire, Tunus, Saraybosna,
Üsküp, Bakü, Lefkoşe ve diğer tüm dost ve kardeş ülke başkentlerini,
halklarını buradan muhabbetle selamlıyorum. 12 Haziran seçim sonuçları
tüm milletimize tüm dünyaya hayırlı olsun. Bu sonuçlar inşallah barışa
adalete huzur ve istikrara katkı sağlasın diyorum. Bütün milletimi bugün
katılım noktasında gösterdikleri özellikle cesaret ve ciddiyet
noktasında sandığa giden ve oy kullanan tüm vatandaşlarıma yürekten
şükranlarımı sunuyorum. Biz vurmaya değil sevmeye geldik.
Karşılık bulduğumuzda aynen bu yola devam ederiz. Karşılığı
bulmadığımızda da sadece cevabını verir geçeriz. 22 Temmuz'da 2007 16
milyon kişinin oyuna mazhar olmuşken, bugün oyumuzu 5 milyon artırarak
21 milyon seçmenin oyunu almış olmanın bahtiyarlığı içindeyiz. 22 Temmuz
seçimlerine oy oranımızı artırmış olmanın heyecanını yaşıyoruz. Aziz
milletimize bize olan Ak Parti'ye olan güveninden dolayı buradan ayrıca
teşekkür ediyorum. "