Erzurumajans-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saraybosna'da Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) 6. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Erdoğan, "Yaşadığınız ülkelerin vatandaşlığını mutlaka alın. Almam demeyin, alın. Veriyorlarsa alın. Çifte vatandaşlığa izin veren ülkelerde zaten bir sorun yok. Bu konuda farklı uygulaması olan ülkeler için mavi kart başta olmak üzere, Türkiyedeki haklarınızı hiçbir kayıp olmadan kullanabileceğiniz formüller geliştirdik" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Ecdadımız bin yıldır Avrupalıdır. Anadoluya gelen atalarımızın ilk işi, boğazı geçip Avrupa içlerine doğru ilerlemek olmuştur. Özellikle Osmanlının yönü daima Avrupa olmuştur. Osmanlının yıkılışının ardından Trakyaya kadar geri çekilmiş olmamıza rağmen Avrupa ile ilişkilerimizi hep sürdürdük. İkinci Dünya Savaşında büyük insan veren Avrupa ülkelerinin iş gücünü karşılamak üzere bu defa gurbetçi olarak Avrupa yollarına düştük. 65 yılı aşkın bir süre geçti. Çalışmak için gidenlerin yanında ülkemizde darbeler ve baskılar sebebiyle de Avrupaya ayrıca bir yöneliş oldu.
Zıpkın gibi bir delikanlı olarak Avrupaya giden ilk kuşak zamanla ailesini yanına aldı, orada çocukları oldu. ilk kuşak yerini ikinci kuşağa, üçüncü kuşağa bırakmaya başladı. İlk gelenler elde ettikleri kazançla Türkiyede kendilerine bir gelecek kurmayı hayal ediyorlardı. Bunun için onlara gurbetçi diyorduk. Çünkü bir gün dönüp geleceklerdi. Elbette gelenler oldu ama önemli bir kısmı da Avrupaya yerleşti. Onun için bu kıtada yaşanan kardeşlerimize gurbetçi değil Avrupalı diyoruz.
6 MİLYONU AŞKIN KARDEŞİMİZ AVRUPA'DA
Dün acı vatan olan Avrupa bugün artık yeni yurt haline geldi. Bin yıl önce Orta Asyadan gelip Anadoluyu kendilerine yurt edinen atalarımız burada kalmamışlardı. Bir ayaklarını Anadoluya sabitleyip, öteki ayaklarıyla geniş bir coğrafyaya yaylamışlardı. Bugün 6 milyonu aşkın kardeşimiz Avrupada yaşıyor.
Son iki asırda çok büyük kayıplar verdik. Buna rağmen geride kalanlar dahi başlı başına büyük bir hazinedir. Bir bölümünü de sizlerin oluşturduğu bu hazineyi gözümüz gibi korumakta kararlıyız. Her ne kadar birileri bizleri ayırmak için ellerinden geleni yapsa da altını çizerek söylüyorum, başaramayacaklar. Biliyorsunuz cumhuriyetin kuruluşundan sonra tek parti CHPsi döneminde milletimizin tarihiyle bağları kopartılmaya çalışıldı. Çocukluğumuzdaki ders kitaplarında, Anadoludaki uygarlıkları öğrenirdik. Sonra birden 20inci yüzyıla gelirdik. Aradaki bin yıllık dönem neredeyse yok sayılıyordu. Tarih derslerindeki Selçuklu ve Osmanlı bahisleri dahi bize afaki bir konu gibi anlatılırdı. Medeniyetimizin binlerce yıllık birikimini yok sayan bu anlayışı biz yıktık biz. Milletimizin yeniden geçmişiyle, kültürüyle buluşturduk. Üzerinde önemle durduğumuz hususlardan biri de sizler, yani Avrupalı Türklersiniz. Sizlerle her buluşmamızda ifade ettiğim şu hususları burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum.
YAŞADIĞINIZ ÜLKELERİN VATANDAŞLIĞINI MUTLAKA ALIN
Yaşadığınız ülkelerin vatandaşlığını mutlaka alın. Almam demeyin, alın. Veriyorlarsa alın. Çifte vatandaşlığa izin veren ülkeler de zaten bir sorun yok. Bu konuda farklı uygulaması olan ülkeler için mavi kart başta olmak üzere, Türkiyedeki haklarınızı hiçbir kayıp olmadan kullanabileceğiniz formüller geliştirdik. Dininize ve dilinize çok iyi sahip çıkın. Bunları kaybettiğinizde kaybolursunuz. Çocuklarınıza ana dillerini en iyi şekilde öğretmenin yanında, bulunduğu ülkenin en iyi eğitimini almasını çalışın. İyi Türkçe bilmeyen, iyi Almanca İngilizce, diğer dilleri de iyi şekilde öğrenemez, konuşamaz. Tabi bu arada Boşnakçayı bir kenara koyamayız.