Erdoğan, Der Spiegel'in internet sitesinde yer alan habere gönderme yaparak "Şahsımı cehenneme gönderiyordu. Nasıl biliyorsa cehennemin yolunu?" dedi.
Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'nın Köln kentindeki Lanxess Arena Spor Salonu'nda konuştu. Avrupalı Türk Demokratlar Derneği'nin kuruluşunun 10′uncu yıldönümü nedeniyle düzenlenen tören Kur'an okunmasıyla başladı. Ardından Başbakan Erdoğan, sahneye çıktı.
Başbakan Erdoğan Köln'deki konuşmasında Soma faciasından sonra Alman basınında Der Spiegel'in internet sitesinde yer alan 'Cehenneme git Erdoğan' başlığına gönderme yaparak, "Bir tane kendini bilmez derginin attığı manşet manidardı. Şahsımı cehenneme gönderiyordu. Nasıl biliyorsa cehennemin yolunu?" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
"ÜZERİMDEKİ EMANETİ TESLİM ETMEK İSTİYORUM"
"Sevgili kardeşlerim Türkiye Cumhuriyeti'nin Almanya Fedaral Cumhuriyeti'nin değerli vatandaşları sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum. Üzerimdeki bir amaneti bir kez daha sizlere teslim etmek istiyorum. Türkiye'nin sizlere selamı var. 77 milyon kardeşinizin sizlere selamı var. Türkiye'deki akrabalarınızın yakınlarınızın sizlere selamı var Sanmayın ki sadece sizler gurbettesiniz. Sizlerin özlemiyle bizler de gurbeti içimizde yaşıyoruz Sizin hasretiniz kadar bizler de içimizde hasret taşıyoruz. Rahmetle andığımız Üstad Necip Fazıl ne güzel ifade etmiş;
Dağda dolaşırken yakma kandili, Fersiz gözlerimi dağlama gurbet! Ne söylemez , akan suların dili, Sessizlik içinde çağlama gurbet !
Titrek parmağınla tutup tığını, Alnıma işleme kırışığını Duvarda, emerek mum ışığını, Bir veremli rengi bağlama gurbet !
Gül büyütenlere mahsus hevesle, Renk renk dertlerimi gözümde besle ! Yalnız , annem gibi , o ılık sesle, İçimde dövünüp ağlama gurbet !...
"ÇOK BÜYÜK ÇİLELER ÇEKTİN"
Kardeşlerim sizler çok büyük çileler çektiniz. Ama direndiniz, sabrettiniz. Gurbeti kendiniz için sılaya tahvil ettiniz. Şunu bilin ki millet olarak sizlere minnettarız. Millet olarak her birinize tek tek müteşekkiriz. Milletçe her birinizle gurur duyuyoruz.
"RABBİM HASRETİNİZİ HAFİFLETSİN"
İşte bugün bir kez daha sabrınız için ahde vefanız için şahsım ülkem ve milletim için sizlere teşekkür ediyorum. Emeğinizle alın terinizle vakarınızla 50 yılı geride bıraktığınız için her birinize teşekkür ediyorum. Rabbim sabrınızı artırsın. Rabbim hasretinizi hafifletsin. Rabbim sizleri de bizleri de muhafaza eylesin diye dua ediyorum. Geçen hafta salı günü Soma'da elim bir faicia yaşadık. 31 canımızı hakka uğurladık. Bizim kadar siz de bu aıcyı hissettiniz. Sizlere faicadan sonra verdiğiniz maddi destekler için özellikle de dualar için teşekkür ediyorum. Soma'da 10 kişilik bir heyet ziyarete geldi. Onlarla oturduk dertleştik. Baretleriyle geldiler. Onlarla görüşmemin ardında sayın Merkel'le bir görüşme yaptık. Başta sayın merkel olmak üzere bütün Alman makamlarına şükranlarımı ifade ediyorum.
"NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ"
Avrupalı Türk demokratlar birliği bu organizasyonla kuruluşunu kutlarken hatmi şerifler indirildi Kuran-ı Kerimler okundu. Rabbim bunları kabul buyursun. 301 şehidimizin ruhuna gitsin. Bunun hesabını mutlaka soracağız. Şuanda hem adli hem idari soruşturmalar devam ediyor. Bizlere olan emanetlerine sahip çıkacak ne gerekiyorsa yapacağız. Şuanda AFAD adlı kuruluşumuz tek merkez olarak görevlendirilmiştir.
OKMEYDANI AÇIKLAMASI
Bir gerçek var. Biz bu elim faciayı yaşarken bu ızdırabı duyamayanlar da oldu. Bunlar Türkiye'nin büyük bir yekünü değildi aslında. Bunlar azınlık olan ama buradan nemalanmaya çalışan insanlardı. Baktık Ana muhalefetin bazı vekilleri de bu eylemlere ortak oluyordu. Okmeydanı'nda illegal eylemlere girdiler. Orada 2 gencimiz öldü. Orada ölen gençlerimizden birinin kızkardeşi ne dedi, "Siz eylem yapmasaydınız kardeşim ölmezdi." dedi.
"NASIL BİLİYORSA CEHENNEMİN YOLUNU"
Burada bir kısım medya ve bazı örgütler ne yazık ki Soma faciasını kendileri için ranta dönüştürmek için Türkiye Başbakanı'na farklı şekillerde hakaretler ediyorlar. Bir tane kendini bilmez derginin attığı manşet manidardı. Şahsımı cehenneme gönderiyordu. Nasıl biliyorsa cehennemin yolunu?
"TAYYİP ERDOĞAN KÖMÜR OCAKLARINI BİLİR"
Yarın Almanya'da Avrupa Parlamentosu ile ilgili seçimler var. Tayyip Erdoğan'a saldırmakla buradan farklı yerlere oy devşiremezsin. Veyahut da Türkiye'deki Gezi olaylarında, 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta hopladınız oturdunuz. Eğer demokrasiye inanıyorsak, Eğer sandığa inanıyorsak o zaman Türk milletinin verdiği karara da saygınız olacak. Benim ülkemin halkının verdiği kararı bir yerlerin onaylamasına ihtiyacımız yok. Biz herhangi bir ülkedeki seçim sebebiyle oralara müdahale noktasına gidiyor muyuz? Yapmanız gerek sandığa saygı duymaktır. Ve Soma'da 301 şehidimizle alakalı bizim içimiz yanıyor, birileri de kalkıp suistimal etmeye çalışıyor. Sizin bu oyunlarınız tutmaz. Biz dertliyiz be bizim derdimiz var. Bunlar benim o kömür ocaklarına giren kardeşlerime "bidon kafalı" dediler, "göbeğini kaşıyan adam" dediler. Ama onlar bir şey bildikleriniz anlattılar. Tayyip Erdoğan o kömür ocaklarının havasını bilir. Ben masada oturarak kömür ocağını tanımadım. Kömür ocağına indim. Gittim orada kömür çıkardım. Madendeki kardeşlerimizle oturdum, yemeğimizi de yedik. Bunlar boğazda oturup demlenenlerden. Benim Enerji bakanım da girdi Soma'daki maden ocağına. İftar yaptı orada. Batı senin bunu iyi anlaman lazım. 30 Mart'ta cevaplarını aldılar. Bundan sonra da alacaklar.
"O SEMT BENİM SEMTİM ÇOK İYİ BİLİRİM ORAYI"
Kardeşlerim, burada şu anda hangi merasimi yaptık. Hatimler, Kur'anlarla somayı andık. Ama diğerleri ortalığı terörize deip 2 gencimizi öldürdüler. Batı hala polisimize fatura kesmeye çalışıyor. Molotofla 2 polisimiz yandı. Geçenlerde de benzer bir şey G. Doğu'da oldu. O da hala yatıyor. Bu eylemlere karşı ne yapacaktı." Gelin bizi yakın mı" diyecekti. Emniyet amirimizi nasıl dövüyorlardı gördünüz. O semt benim semtim ben çok iyi bilirim orayı. Bunların görevi terör estirmek. Ama öyle ama böyle bu iş de çözülecek. Başaramayacaklar.
"ENTEGRASYONA EVET, ASİMİLASYONA HAYIR"
Bugün Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) kuruluşunun 10'uncu yıldönümünü tebrik ediyorum. Üyelerine de teşekkür ediyor ve kolaylıklar diliyorum. Bizler izlemeye, yanlarında olmaya devam edeceğiz. Şunu unutmayın birlikten kuvvet doğar. Merhum Hacı Bektaş'ın deyimiyle "bir olacağız iri olacağız diri olacağız" Referansımız hukuk olacak. Değerli kardeşlerim asimile olmadan entegrasyonu teşvik etmeyi savunduk. Entegrasyona devam edeceğiz. Ama maalesef bazı medya kuruluşları bunu başka yerlere çektiler. Ben inanıyorum ki entegrasyon konusunda sıkıntı çıkarmadınız. Asimilasyon dersek ona hayır. Dilimizden dinimizden kültürümüzden taviz veremeyiz.
"BİZ Almanya'YLA YÜZYILLARDIR KADER ORTAĞIYIZ"
Sevgili kardeşlerim 2014 yılında 1. Dünya savaşının 100. yıl dönümü. Bu hem Türkiye hem Almanya için çok önemli. Türkiye Almanya'nın müttefiki oldu. Dedelerimiz çok zor şartlar altında savaştılar. Türk zabitlerinin yanında Alman subaylar vardı. Almanya'yla çok ağır bedeller ödediğimiz bu savaştan sonra Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Biz yüzyıllardır Almanya ile kader ortağı olduk. Sadece savaşlarda değil, 1960'larda yeniden inşa edilen Almanya'ya emeğimizle destek verdik. Sizin babalarınız buraya 67lı yıllarda geldiler. Burada o işin temellerini attılar. Sadece işçi olarak kalmadılar. Almanya'da 80 bin işletme açtınız, 40 milyar Euro ciroya ulaştınız, 400 bine yakın istihdam sağladınız. Siyasette de vazifeler üstlendiniz. Bakan olarak görev yapan Türkler oldu, milletvekillerimiz oldu, sanatta, sporda başarılara imza atan kardeşlerimiz oldu. Bu başarılarınız Almanya ile Türkiye'nin işbirliğine de katkı sağladı. İşte şimdi bakın G 20'de beraberiz Almanya ile. Çok daha enteresan bir şey söyleyeceğim, her yıl 4 milyon Alman turist Türkiye'yi tercih etti, hatta çok sayıda Alman turist Türkiye'ye yerleşti. G20'de Almanya ile beraberiz. 16. sıraya tırmanıyoruz. "SENİN BAŞÖRTÜN VAR DEDİLER"
NATO'da, AGİT'de örnek bir işbirliği sergiliyoruz. Bu ilişkileri her alanda çok daha ilerilere taşıyacağız inşallah. Türkiye'de her fırsatta ifade ettiğim bir hususu burada hatırlatacağım, bizim babalarımız, dedelerimiz, bizler hep birlikte çok büyük acılar yaşadık, büyük badireler atlattık, beklentilerimiz, hep yok sayıldı. Kimliklerimiz, değerlerimiz hep hakir görüldü. Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Abaza, Alevi, Sünni, başörtülü, sakallı, namaz kılıyor dediler. Maneviyatımızı yok saydılar. Hüngür hüngür okulların kapısında ağlayan anneler babalar bilirim. Üniversitede başörtüleri güvenlik görevlileri tarafından söküp alınan kızlarımızı bilirim. İşçisin sen işçi kal, yoksulsun sen yoksul kal dediler. Sen doktor olamazsın, avukat olamazsın kapıcı olabilirsin dediler. Sen parlamentoya giremezsin dediler. Parlamentoda ne dediler? Unutmayın. "Atın şu kadını" dediler. Başörtülülere siyasete girme sorunlarına mücadele etme dediler. Çok sevdiğimiz Başbakanımız Adnan Menderes'i idam ettiler. Onlar unutulmuyor ama o kararı verenleri kimse hatırlamıyor. Milletin sesi yükselince darbe yaptılar. 12 yıl boyunca mücadele verdik. Güzel ülkemizde darbe senaryoları hazırladılar hepsini alt üst ettik. Çetelerle tehdit ettiler boyun eğmedik. 3 Kasım 2002'de milletin tekrar sesini yükseltmesiyle iktidara geldik. Tüm ihmal edilmişler için mücadele verdik. "Size cumhurbaşkanı seçtirmeyiz" dediler. Milli iradeyi Abdullah Gül kardeşimizi seçtirmek suretiyle tecelli ettirdik.
"PENSİLVANYA'YA FIRSAT TANIMADIK"
Yetmedi geçen yıl Gezi olayları dediler. Ağacı, çevereyi bahane ederek Türkiye'nin ekonomisine kardeşliğine kastettiler. Onlara da "eyvallah" demedik. 17 Aralık yolsuzluk kılıfı altında seçilmiş hükümete darbe yapmak istediler. Geri adım atmadık 30 Mart'ta darbe heveslilerine gereken cevabı milletim verdi. Bu arada karşımıza bir şey çıktı, Pensilvanya. Uluslararası çevrelerin maşası olanlar kendi ülkesine ihanet etti. Pensilvanya'da uluslararası çevrelerin maşası olanlara Türkiye'de fırsat tanımadık.
"TÜRKİYE SİZİN BİLDİĞİNİZ TÜRKİYE DEĞİL"
Türkiye'de kendi tercihlerini milletin üstünde göre elit bir zümre var. Alışmışlar millete tepeden bakmaya. Biz işte bu kibir abidelerine, millete tepeden bakan bu elitlere dur dedik. Bu ülkede biz de varız dedik. Biz milletiz dedik, 77 milyon bu ülkenin sahipleriyiz dedik. En önemlisi de kardeşlik dedik. 12 yıl boyunca tarihi nitelikli reformlar yaptık. Terör meselesini hamdolsun çözüm yoluna koyduk. Başörtüsünü sadece üniversitede değil kamuda dahi özgürlüğüne kavuşturduk. Artık benim başörtülü kızım okuluna gidebiliyor, devlet dairelerinde çalışabiliyor. Zaman zaman dışarıda da böyle kibir abidelerinin olduğunu görüyoruz. Türkiye'ye parmak sallamayı kendisine hak görenler var. Türkiye'nin büyümesini farklı şekillerde engellemeye, yavaşlatmaya çalışanlar var. Onlara da söylüyorum. Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye o sizin bildiğiniz Türkiye değil artık. Köprünün altından çok sular geçti. "O KİBİR ABİDİLERİ NE DİYORSA DIŞARDAKİLER DE AYNISINI SÖYLÜYOR"
Türkiye içinde, millete kibirle bakanlarla, Türkiye dışında kibirle bakanlar, maalesef çok kirli bir ittifakın içindeler. Yaptıkları karalama kampanyalarıyla, yaptıkları algı operasyonlarıyla, Türkiye'de iktidarı zayıflatmak, demokrasiyi zayıflatmak, geçmişte olduğu gibi millete tahakküm etmek istiyorlar. Dikkat edin sevgili kardeşlerim, içerde, o kibir abideleri ne söylüyorsa dışarda da aynıları, aynısını söylüyorlar. İçerdeki bazı siyasetçilerle, dışardaki bazıları aynı dili kullanıyorlar.
"KİM ÇIKIP DA MEDYAYA BASKI VAR DİYEBİLİR"
Almanya, belki de 'Cehenneme Git Erdoğan' tarzı, ahlaktan, edepten yoksun, ırkçı ve nefret dolu manşetleri yılda bir görüyor. Ama Türkiye'de her gün onlarca gazete bundan daha ağır manşetleri atarken, kim çıkıp da 'Türkiye'de medyaya baskı yapılıyor' diyebilir.
"TAYYİP ERDOĞAN FANİDİR"
Recep Tayyip Erdoğan fanidir, her canlı gibi, vakti zamanı geldiğinde, bir an bile erken ya da geç değil, ölümü mutlaka tadacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti, kutlu yolculuğuna kesintisiz olarak devam edecek, hedefleriyle inşallah buluşacaktır. Benim şahsım üzerinden Türkiye'ye operasyon çekmeye çalışanlar, bilsinler ki milletin kararlı duruşunu, şu dik duruşunu, asil duruşunu karşılarında bulacaklardır.
"BİZ İSTİYORUZ Kİ AVRUPA 77 MİLYONUN TAMAMINI GÖREBİLSİN"
Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye'yi gerçek fotoğraf üzerinden okusun. Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye üzerine değerlendirme yaparken, yanlı medyanın, kışkırtıcı siyasetin, çıkar çevrelerinin, ideolojinin etkisinde kalmasın, hakkaniyetle değerlendirmeler yapsın. Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye'ye bakarken, sadece elitleri, sadece belli kesimleri, belli zümreleri değil, 77 milyonun tamamını görebilsin. "TÜRKİYE AVRUPA'NIN BİR PARÇASIDIR"
Artık Türkiye, siyasetiyle, ekonomisiyle, insanıyla, misyonuyla, değerleriyle Avrupa'nın bir parçasıdır. Avrupa, özellikle de Avrupalı siyasetçiler bunu artık görmek, kabullenmek durumundadır. Avrupa siyasetinin sorunları, Türkiye kullanılarak değil Türkiye ile çözülür.
"KİMSE TÜRKİYE'Yİ AZARLAYAMAZ"
Sosyal medya şikayetlerimizi eleştirenlerin kendi ülkelerindeki uygulamaları incelemelerini istiyorum. Küresel meselelerde söz söylemek bizim de hakkımız. Artık gündemi belirleyen bir Türkiye var. Yeni Türkiye'yi artık herkes kabullenmek zorundadır. Ekonomisi, dış politikasıyla herkes görmek hazmetmek zorunda.Hiçbir çevre bize parmağını sallayarak istikamet çizemez, hiçkimse Türkiye'yi azarlayamaz.
"AVRUPA MÜSAMAHA GÖSTERİR Mİ?"
AB'ye üyeliği hedef olarak samimiyetle önümüze koyduk. Dostlarımız çekinmesin, demokrasinin gelişmesinden korkumuz yok. Yıllarca dışarıda teröre sahip çıkanlar şimdi de 'basın özgür değil' diyerek teröre katkı sağlıyorlar Hepsinin belgesi var. Avrupa'nın hangi ülkesinde vandallara, kıranlara bu kadar müsamaha gösterilir Diktatörün olduğu bir ülkede sen böyle yürüyebilir, konuşabilir misin? TBB'de de aynısını söylemiş. Al birini vur ötekine.
"MISIR'A DARBE DİYEMEYENLER..."
Benim şahsım üzerinden Türkiye'ye operasyon çekmeye çalışanlar bilsinler ki milletin asil duruşunu karşılarında bulacaklar. Mısır'a darbe diyemeyenlerin, ülkemde bir kısım yargı, polis mensuplarıyla girişilenleri iyi okumalarını istiyorum. AB ülkelerinden bugüne kadar Mısır'daki idam kararlarına karşı güçlü bir ses çıktı mı? Hamile kadınlara bile idam verdiler.Türkiye'de olanlarla ilgili olarak ey Batı sesin çıkıyor da, Mısır'la, Bengladeş'teki idamla ilgili neden sesin çıkmıyor?
SLOGAN VE PANKARTLARLA KARŞILANDI
Dik dur eğilme ümmet seninle' ve 'Türkiye seninle, sen Osmanlı'sın' yazılı pankartlarla karşıladı.
KEFEN GİYENLER DE VARDI
Erdoğan'ı konuşma yapacağı Lanxess Arena Spor Salonu önünde bekleyenlerin de Türkiye'nin yanı sıra Filistin ve Azerbaycan bayrakları taşıdığı belirtildi. Erdoğan'ı dinlemeye gelen kişilerden bazılarının kefen giydiği görüldü.
Alman polisi, Lanxess-Arena'da Başbakanın güvenliğini 300 özel güvenlik görevlisiyle sağlarken, gün boyu yaklaşık altı bin polis görevlendirildi.