Erzurumajans-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalyan Rainews24 kanalına verdiği mülakatta, AB'yi darbe girişimi sonrası takındığı tavır nedeniyle eleştirirken, Türkiye'ye vize serbestisi getirilmemesi halinde sığınmacılara ilişkin yapılan geri kabul anlaşmasının biteceğini söyledi. Erdoğan, Türkiye'de halkın yüzde 75'inin idam istediğini de belirtti.
Erdoğan ayrıca, Bolonya Cumhuriyet Savcılığı'nın oğlu Bilal Erdoğan hakkında açtığı soruşturmaya da değinerek, "Benim oğlumu kalkıp da kara para aklayıcısı olarak gösteremezler. Belki de İtalya'ya gelirse onu tutuklayacaklar. Bu, Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkilerimizi bile sıkıntıya sokar. Benim oğlumla uğraşmayı bıraksın da İtalyan kendi mafyasıyla uğraşsın" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rainews24 kanalının muhabiri Lucia Goracci'nin sorularını yanıtladığı röportajın bir kısmı yayınlandı. Goracci Erdoğan'a öncelikle şu soruyu yöneltti "Avrupa'dan daha fazla yakınlık beklediğinizi söylediniz. Avrupa hep bir ağızdan darbe girişimini kınadı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve tüm Avrupa, gazeteciler, akademisyenler, eğitim ve yargı dünyasına yapılan operasyonlara ilişkin hukukun üstünlüğüne saygı duyulması konusunda uyarılarda bulundu. İtaya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni de, darbe girişimi sonrası Türkiye'nin orantısız ve tehlikeli bir reaksiyon verdiğini belirtti. Avrupa'dan daha fazla ne bekliyorsunuz"
"AB DARBEDEN YANA DİYE DÜŞÜNÜYORUM"
Sözlerine "Şimdi ben önce şunu söyleyeyim. Bu yapı hala tam olarak anlaşılabilmiş değil" diye başlayan Erdoğan, şöyle devam etti "Bu yapı, sizin P2 Locanıza benziyor. Aynen bu yapıya benzeyen bir organizasyon. Dini olarak tanımlanan bir suç şebekesi. Avrupa Konseyi Başkanı Türkiye'ye ziyarete gelecek ve ona da Fethullah Gülen organizasyonunun mafyadan daha beter olduğunu açıklayacağım. Bayan Mogherini ise dışarıdan konuşmamalıydı, her şeyden önce Türkiye'ye gelmeliydi. Paris'te aynı şey olduğunda, 5 - 6 kişi öldüğünde herkes oraya koşuyor. Türkiye'de demokrasiye karşı bir darbe yapılıyor, 280 şehidimiz var, ancak ne yazık ki şimdiye kadar kimse gelmedi bizi ziyaret etmeye. Ne AB'den, ne Avrupa Konseyi'nden." Erdoğan, "Soruyorum, İtalyan parlamentosu bombalansa tepki ne olurdu Mogherini bir İtalyan olarak nasıl tepki verirdi "Bombalayarak iyi yaptılar" mı diyecek Bu olayın ardından yapılan soruşturmalardan endişe duyduğunu mu söyleyecek" diye sözlerini sürdürdü. Erdoğan, "Size soruyorum, "Batı demokrasiden yana mı, darbeden yana mı" Ben bu açıklamaları, bunlar darbeden yana diye düşünüyorum. Eğer bunlar demokrasiden yana olsaydılar, bütün açıklamaları bu istikamette olurdu. Ama kendilerini ele verdiler" diye konuştu.
"VİZE SERBESTİSİ YOKSA GÖÇMEN ANLAŞMASI BİTER"
Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Ekim ayına kadar vize serbestisi olmaması halinde AB ile yapılan sığınmacılara ilişkin anlaşmayı geri çekecekleri yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine ise, "Doğru söylemiş. Çünkü burada vize olayı olması halinde geri kabul işler. Vize olayı olmadığı halde geri kabul biter" dedi.
"TÜRKİYE'DE HALKIN YÜZDE 75'İ İDAM İSTİYOR"
Avrupa'nın, Türkiye'de idam cezasının geri getirilmesi konusunda hoşnutsuz olduğu da hatırlatılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda kara Avrupa'sının dışında başka ülkelerde de idam var. Söyleyeyim, ABD, Çin, Bahreyn, Hindistan, Endonezya, Bangladeş, İran, Pakistan, Tayvan, Belarus, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Dominik Cumhuriyeti, Küba, Bahamalar. Bakın bütün bunlarda hala idam var. Sadece AB ülkeleri idamı kaldırdı. Türkiye'de halkın talebi var. Kamuoyu araştırmaları, Türklerin yüzde 75'inin idam istediğini gösteriyor. Meclisimiz idamı onaylarsa kimse bir şey diyemez" diye konuştu. Ancak Rainews24'ün tercümesinde bu oranın, yüzde 75 değil yüzde 57 olarak aktarılması dikkat çekti.
"OĞLUMU BELKİ DE TUTUKLAYACAKLAR"
Erdoğan, darbe girişimi sonrası bir gazetenin muhabiri ya da bir üniversitenin öğretmeni olmanın, tutuklanmak için yeterli olup olmadığının İtalyan kamuoyunca sorguladığını aktaran Goracci'ye şöyle cevap verdi "Şu anda ben size enteresan bir örnek vereyim; şu anda İtalyan yargısı benim oğlumla (Bilal Erdoğan) ilgili İtalya'yla yakından uzaktan hiçbir yer yok, İtalya'ya şu anda girmiş olsa veya girecek olsa benim oğlumu belki de tutuklayacaklar. "Nedir, söyleyin bakalım" dendiğinde söyleyebildikleri hiçbir şey yok. Bolonya'da doktorasıyla alakalı mezuniyetini verecek, benim oğlumla ilgili işte aynı bu yapı orada böyle bir dava açma yoluna gidiyor. PKK Bolonya'da oturduğu yerlerde beni diktatör olarak ilan ediyor, İtalyan yönetimi nerede, niye bunlara müdahale etmiyor Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına kalkıp orada diktatör diyenleri niye sahipleniyor Ve benim oğluma nasıl oluyor da böyle bir yolla, böyle bir güya hukuk, kusura bakmasınlar, İtalyan hukukunun kendini bir defa çek etmesi lazım, böyle bir anlayış olamaz. Bu, Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkileri bile sıkıntıya sokar." Oğlunun parlak bir insan olduğunu ve kara para aklayıcısı olarak gösterilemeyeceğini de dile getiren Erdoğan, "Benim oğlumla uğraşmayı bıraksın da İtalyan kendi mafyasıyla uğraşsın" dedi. Firari işadamı Hakan Uzan'ın şikayeti üzerine Bolonya Savcılığı, Bilal Erdoğan hakkında Şubat ayında "kara para aklama" şüphesiyle soruşturma başlatmıştı. Soruşturma halen sürerken, Bilal Erdoğan bundan bir süre sonra güvenliğini gerekçe göstererek ailesiyle birlikte tekrar Türkiye'ye taşınmıştı.
İTALYA'DAN JET YANIT
İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, oğlu Bilal Erdoğan'a açılan "kara para aklama" soruşturmasına ilişkin İtalyan yargısını ve İtalya yönetimini eleştirmesine sert bir cevap verdi.
Matteo Renzi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İtalyan devlet kanalı Rainews24'e verdiği mülakatta yaptığı açıklamalara, Twitter ve Facebook hesaplarından birer ileti paylaşarak karşılık verdi.
Matteo Renzi, "İtalya'da, yasalara göre hareket eden bağımsız ve özerk bir yargı vardır ve her türlü hukuksuzluğa karşı mücadele eder. Hakimler, İtalyan Anayasası'na göre hareket eder, Türk Cumhurbaşkanı'na göre değil" ifadelerini kullandı.
Renzi, "Biz bu sisteme, "hukukun üstünlüğü" diyoruz ve bundan dolayı gururluyuz" diye devam etti.
"İTALYAN YARGISININ BAŞKASININ TEŞVİĞİNE İHTİYACI YOK"
Renzi'nin ardından İtalya Dışişleri Bakanlığı'ndan da konuya ilişkin resmi bir açıklama geldi.
Açıklamada, "Dışişleri Bakanlığı (Farnesina), İtalya'da hukukun üstünlüğü ve tam yargı bağımsızlığına saygının yürürlükte olduğunun altını çizer" denildi.
Yargının, kolluk kuvvetleriyle birlikte mafyaya karşı da oldukça başarılı bir çalışma yürüttüğünün belirtildiği açıklamada, bunun için başkalarının teşvik etmesine de ihtiyaç duymadıkları belirtildi.
Bakanlık ayrıca Erdoğan'ın, 15 Temmuz sonrası İtalya ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerine yönelik, darbe girişimine karşın yetersiz tepkisine getirdiği eleştiriye de değindi.
Açıklamada, "Avrupa ve Türkiye ilişkilerine gelince, İtalya Dışişleri Bakanlığı, 15 Temmuz'daki darbe girişimini güçlü bir şekilde kınamıştır" denildi ve bu girişim sonrası yaşananlar konusundaki Avrupa'nın ortak endişesini doğruladıkları kaydedildi.
UZANLAR ŞİKAYET ETTİ
Firari işadamı Hakan Uzan'ın şikayeti üzerine Bolonya Savcılığı, Bilal Erdoğan hakkında Şubat ayında "kara para aklama" şüphesiyle soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma halen sürerken, Bilal Erdoğan bundan bir süre sonra güvenliğini gerekçe göstererek ailesiyle birlikte tekrar Türkiye'ye taşınmıştı.
DHA