Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu...
Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu...
İŞTE BAŞBAKAN'IN AÇIKLAMALARI:
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkenin gündeminden terörü çıkardığınızda
CHP, MHP ve BDP'nin bu yönetimlerle, söylemlerle ve politikalarla ayakta
kalabilmesi asla ve asla mümkün değildir. Bu sorun bittiğinde ne CHP,
ne BDP ne de MHP mevcut yönetimleriyle asla tutunamayacak ve kendilerini
gözden geçirmek zorunda kalacaklardır" dedi.
AK Parti Genel
Merkezi'nde düzenlenen 'Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda
konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin çerçevenin
her fırsatta genel hatlarıyla milletle paylaşıldığını belirterek,
"Ancak, takdir edersiniz ki yıkım yapımdan, bozmak tamir etmekten,
dağıtmak toplamaktan, çatışma uzlaşmadan, öldürmek yaşatmaktan, ağlamak
güldürmekten daha kolaydır. Bütün bunlarla birlikte iftira doğrudan daha
hızlı yayılır. Yalan gerçekten daha hızlı yayılır, ihtilaf ittifaktan,
istismar samimiyetten daha hızlı yayılır. Biz Ak Parti olarak, en
başında kolay olanı değil zora talip olduğumuzu ifade etmiştik. Daha
2009'da milli birlik ve kardeşlik projemizi başlatırken yolumuzun zorlu
olduğunu o zaman ifade etmiştim. Şu anda muhalefet partileri kolay olanı
yapıyor. Anamuhalefet ve yavru muhalefet. Biz ise zor olanı yapıyoruz.
Onlar yıkmanın, biz yapmanın mücadelesini veriyoruz. Onlar bozmanın,
dağıtmanın, savaşın, çatışmanın mücadelesini veriyor. Biz ise tamir
etmenin, toplamanın, barış ve uzlaşmanın, kardeşliğin mücadelesini
veriyoruz. Onlar ölmenin ve öldürmenin, ağlama ve ağlatmanın tarafını
tutuyor biz ise yaşamanın, yaşatmanın, gülmenin ve güldürmenin tarafında
duruyoruz. Dün bir ilimizde bakıyorsunuz çözüm süreci için oraya gitmiş
orada değişik STK'ları toplamışlar ve orada bir toplantı yapılıyor.
Herkesi kucaklamak için orada bulunan akil insanlar heyetine karşı
çıkıyor, yavru muhalefetin İl Başkanı da içinde olmak üzere kalkıp
tehditler, hakaretler söyledikten sonra bir grup Türk Bayrağı açıyor,
bir grup İstiklal Marşı söylemeye başlıyor. Oraya gelenlerin hangisi
İstiklal Marşı'na karşı? Hangisi Türk Bayrağı'na karşı? Bu ne
densizliktir? Kolay olanı seçiyorlar. Bu ülkede bunlar bugüne kadar
barış ve halkın birbirini sevmesi için bir adım atmadılar. Bunlar
Sivas'ın ötesine geçemediler. Hakkari'ye gidip bir toplantı yapamadılar.
Liderleri Ankara'da konuşuyor" dedi.
Erdoğan, "Onlar yalanla,
iftirayla, sanal tehditle, korkularla, fitneyle ve tahrikle hareket
ederken biz doğrularla, gerçeklerle, umutlarla, kardeşlik ve
dayanışmayla hareket ediyoruz. Akil inanlar dün Yüksekova'ya gittiler.
Bazı grupların muhalefetine rağmen Yüksekova'da toplantı salonu ihtiyaca
cevap veremedi, herkesin birbiriyle kucaklaştığı bir tablo. Bunun
arzusunda değil miyiz? Anamuhalefet, 'barışı kim istemez' diyor. Tamam
da barış lafla değil uygulamayla istenir. Bir tarafta karşısında
duracak, bariyer oluşturacaksın öbür taraftan da sıkılmadan 'ben barışı
istiyorum' diyeceksin. Bal bal demekle ağız tatlanmaz balı yersen ağız
tatlanır" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Öyle akil insanlar
görüyoruz ki bu ziyaretlerde kendileri hüngür hüngür ağlıyorlar. Ortak
paydada bütünleştiler. Neydi kan akmasın anaların babaların gözyaşı
dinsin. Şimdi bu insanlar gittikleri yerlerde, yaptıkları ev
ziyaretlerinde hüngür hüngür ağlıyorlar. Ortada böyle bir tablo var. Biz
şimdi bu ağlamayı gülmeye, tebessüme nasıl çevireceğiz onun gayreti
içerisindeyiz. Ama ne Anamuhalefet ne de yavru muhalefetin böyle bir
derdi yok. Şu kainatta zıttıyla varlık gösterir. Varlık olduğu için
yokluk, beyaz olduğu için yokluk vardır. Bunun Türkiye'nin 30 yıldır
devam eden terör meselesinde aynen bu şekilde görürsünüz.Allah her şeyi
zıttıyla var etmiştir ki birbirinin kıymeti anlaşılsın. Statüko olduğu
için terör, terör olduğu için statüko vardır. İnanın CHP, MHP, BDP
mevcut politikalarını değiştirsinler bu ülkede terör olmaz. Bu ülkede
terör bitse, CHP, MHP ve BDP'nin bu mevcut politikaları da asla ve asla
ayakta kalamaz. Bunlar 30 yıl boyunca birbirlerini desteklediler. Bunlar
30 yıl boyunca birbirlerine can suyu verdiler. Bunlar 30 yıl boyunca
birbirleri sayesinde ayakta kaldılar" ifadelerini kullandı.
Terör
olduğu için BDP'nin ortaya çıktığını belirten Erdoğan, "BDP var olduğu
için terör varlığını idam ettirdi. Bu ülkenin gündeminden terörü
çıkardığınızda CHP, MHP ve BDP'nin bu yönetimlerle, söylemlerle ve
politikalarla ayakta kalabilmesi asla ve asla mümkün değildir. Bu sorun
bittiğinde ne CHP, ne BDP ne de MHP mevcut yönetimleriyle asla
tutunamayacak ve kendilerini gözden geçirmek zorunda kalacaklardır"
dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu parti
yönetimlerinin sorunun varlığından nasıl beslendiğini görmelerini
istiyorum. Bu parti yönetimlerinin terörün bitmemesi için işte bu
nedenle çırpındıklarını görmelerini istiyorum. Burada aziz milletime çok
açık bir soru sormak istiyorum, Türkiye'nin gündeminden ülkemizin
gündeminden terörü söküp çıkardığınızda Allah aşkına MHP'den geriye ne
kalacak. Ekonomi politikaları mı, dış politika, iç politika, sosyal
politikalar mı kalacak. MHP'nin koalisyon ortağı olarak 1999-2002
arasında ekonomide, dış politikada, iç politikada, sosyal hayatta bu
ülkeye ödettiği bedeli milletim bugün bile unutmadı. Onların 3,5 yılda
açtıkları çukuru doldurmak için biz 10 yıldır mücadele verdik,
veriyoruz. IMF'e yaptıkları borcu ödememiz 10 yıl sürdü. Batık
bankalardan doğan zararı ödememiz 10 yıl sürdü. Faiz yoluyla ülkeye
yükledikleri faturayı ödememiz 10 yıl sürdü. Sadece 3,5 yıl iktidarda
kaldılar 35 yılda kapanmayacak yaralar açtılar. 2000 yılında Türkiye'de
9,6 milyar dolar yabancı sermaye girişi var. 2001 yılında 14,6 milyar
dolar sermaye bu ülkeden kaçtı. 2000 sonunda enflasyon yüzde 39'du, 2000
sonunda Merkez Bankası döviz rezervi 26 milyar dolardı. 2001 sonunda
döviz rezervi 20 milyar dolardı, bugün ilk kez açıklıyorum. Milli
Bankamız Merkez Bankamızın döviz rezervi dün itibarıyla yeni bir rekor
kaydetti ve 130 milyar dolara ulaştı."
"SAYIN BAHÇELİ'NİN ZİHNİYLE DİLİ ARASINDAKİ KAYIŞ KOPTU"
"Onlar
bize 27,5 milyar dolar devretti bizim şu anda ulaştığımız rakam 130
milyar dolar" diyen Erdoğan, "2000 yılında milli gelir, 265 milyar dolar
2001 yılında düşüş yapıyor 197 milyar dolar. Kişi başına milli gelir
2000 yılında 4 bin, 2001 yılında 3 bin dolar. MHP Genel Başkanı çıkmış,
koalisyon döneminde kendi bakanlıklarının temiz olduğunu iddia ediyor.
İyi de Sayın Bahçeli, sen o hükümetin ortağı değil miydin? Seni oraya
bostan korkuluğu olarak mı koydular? Ülke hızla uçuruma doğru
sürüklenirken hangi tepkiyi gösterdin. Hani milliyetçi, hani vatan
severdin. Ne yapıyordun orada? Şimdi bize Külhan Beyi edasıyla esip
gürlüyor. Gerçekten de Sayın Bahçeli'yle zihniyle dili arasındaki kayış
koptu. 1999 yılında MHP'yle koalisyonu içime sindiremiyorum'
hanımefendiye tıpış tıpış gidip koalisyona ortak olan o gün kuzu kesilen
Sayın Bahçeli bugün aslan postunda kükrüyormuş gibi yapıyor. Bugün bize
karşı yaptığı şovu 1999'da yapamadı. Bugün bize karşı savurduğu
hakaretleri 1999'da o hanımefendiye ve partisine karşı savunamadı."
Bahçeli'nin
ekonomide, dış politikada ve iç politikada milletin başını öne eğdiren,dünya karşısında mahcup düşüren kişi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu
milletle en ağır bedelleri, en ağır faturaları ödetmiş birinin bugün
çıkıp milliyetçilik pozları vermesi doğrusu oldukça ironik ve
trajikomiktir. Duruşuyla, fikirleriyle, politikalarıyla hiçbir varlık
gösteremeyen Devlet Bahçeli şu anda sokakları tahrik etmek, 1980 öncesi
manzaraları bugüne taşımak için elinden geleni yapıyor. Bir avuç
çapulcunun çeşitli illerde akil insanlar heyetine yönelik saldırıları
takip ediyoruz. Bu ülkede bir terör biterken başka bir terörün sokakları
esir almasına asla izin vermeyiz. Terörün bitmesiyle altındaki zemini
kayan Bahçeli'nin gençleri sokağa salmasına asla müsaade etmeyiz. Devlet
Bahçeli şunu iyi bilsin, kim ki 1980 öncesi manzarayı bugüne taşımaya
kalkışırsa bedelini en ağır şekilde öder. Dağdaki terör biterken,
şehirde eşkıyalığın türemesine ve türetilmesine göz yummayız" diye
konuştu.