Eğitim-Bir-Sen Erzurum 2 Nolu Şube Başkanı Zinnur Şimşek, “Öğretmenler gününde kutlama mesajı değil, hakkımızı istiyoruz” dedi.
Erzurum Ajans-Eğitim-Bir-Sen Erzurum 2 Nolu Şube Başkanı Zinnur Şimşek, “Öğretmenler gününde kutlama mesajı değil, hakkımızı istiyoruz” dedi.
Öğretmenler
açısından çok da kutlanacak bir durum ortada olmaması nedeniyle
“Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz” demeyi uygun bulmadiklarini dile
getiren Eğitim-Bir-Sen Erzurum 2 Nolu Şube Başkanı Zinnur Şimşek, “Her
yıl Öğretmenler Günü’nde süslü cümleler ile öğretmenlerin duygularına
hitap edenlerin, bu yıl alışkanlıklarını bir kenara bırakmasını ve
öğretmenlerin, kuru lafa karnının tok olduğunu bilmesini istiyoruz. Biz
bugün burada, sorunları her yıl ötelenerek bir sonraki yıla devreden,
önemsenmeyen; ama önemseniyormuş gibi yapılan, meslek grubunun
mensupları olarak toplandık. Milli Eğitim’de hizmetli personelden sonra
en düşük maaş alan kişiler olarak, bugün buradan başta Sayın Başbakan ve
Milli Eğitim Bakanı olmak üzere, hükümet yetkililerine içine
düşürüldüğümüz durumun utancını hatırlatarak sesleniyor; Mecliste
şoförüne ve sekreterine zam yapanlara, iki öğretmen maaşının maalesef
bir sekreter maaşı etmediğini haykırıyoruz.” Diye konuştu.
“EŞIT IŞE EŞIT ÜCRET” ÖĞRETMENLERE VERILEN SEFALET ÜCRETINI APAÇIK BIR ŞEKILDE ORTAYA ÇIKARMIŞTIR
Şimşek,Kısa bir süre önce 666 Sayılı KHK ile farklı kamu kurumlarında aynı
unvanlarda çalışan personelin maaşları ek ödeme ile dengelendiğini
hatırlatarak, “Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında çalışan Hizmetli,
Memur, Şef ve Şube Müdürü gibi eğitim çalışanlarımızın maaşları ek ödeme
ile diğer bakanlıklarda çalışan emsalleriyle aynı orana
yükseltilmiştir. Yıllardır mağdur edilen Milli Eğitim Bakanlığı
çalışanlarının maaşları diğer bakanlıklardaki emsalleri ile
eşitlenirken, öğretmenler olarak söylemeye çalıştığımız; ama
yetkililerin anlamak istemediği gerçek, adeta kendiliğinden ortaya
çıkmıştır. Maliye Bakanlığı verilerine göre 9/1’deki bir öğretmen Bin
577 TL ücret ile hizmetli ve memur personel arası bir maaş almaktadır.
Öğretmenler ve öğretim elemanları, ek ödemelerde muadili olmadığı
gerekçesiyle kapsam dışında tutulmuş ve yıllardır beklentileri
karşılanmamıştır. Bugün buradan öğretmen ve öğretim elemanlarına 24
Kasım’da vatan millet edebiyatı yapmayı düşünenlere, ezberlerini yeniden
gözden geçirmelerini eğitimcileri yaptığı işin önemine gore
değerlendirmelerini öneriyoruz.” şeklinde konuştu.
MILLI EĞITIM BAKANI, KENDI ÇALIŞANINA SAHIP ÇIKMALIDIR
Şimşek
daha sonar şunları kaydetti; “Öğretmen ve öğretim elemanları olarak
kimseden lütuf istemiyoruz. Eğitime en fazla bütçeyi ayırdık ve eğitim
önceliğimiz diyen hükümete, eğitime verilen değerin en önemli göstergesi
olan öğretmen maaşlarını hatırlatıyor ve emeğimizin karşılığını,
hakkımızı istediğimizi belirtiyoruz. Bu ülkenin geleceği için her
fırsatta “nitelikli eğitim için elimizden geleni yapmalıyız” diyenlerin,eğitimin ana unsuru olan öğretmene ellerinden geleni yapmalarını
bekliyoruz. İş lafa geldiğinde mangalda kül bırakmayanların; mecliste,
danışmanına 3.600, sekreterine 3.156, şoförüne 2.700 TL maaş verirken
öğretmene sıra gelince 1.577 TL, araştırma görevlisine 1.869 TL maaş
vermesine tahammül edemiyoruz. Danışmanına, sekreterine ve şoförüne
artışta hem fikir olan siyasilerin, geleceği emanet edecekleri
öğrencileri yetiştirmesi için, sözde çok şey bekledikleri öğretmenlere
sefalet ücretini reva görmelerini kabul etmek mümkün değildir. Bir ülke
eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik hizmetleri ile ayakta durur.
Ülkelerin geleceği ise eğitime yaptıkları yatırımlarla doğru
orantılıdır. En düşük maaş reva görülen öğretmenler, bırakın ülkeyi
geleceğe taşımayı, maaşlarının düşüklüğü nedeniyle kendilerini diğer aya
taşıyamamaktadır. Buradan hükümete sesleniyoruz; Acilen öğretmen ve
öğretim elemanlarının mağduriyetini giderin ve ücret adaletsizliğine bir
an önce son verin.”
ÖĞRETMENLERIN AILE BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLANMALIDIR
Öğretmenlerin
özür gurubu tayin hakları sınırlandırıldığını ve yılda bir kez yaz
aylarında olacak şekilde yeniden düzenlendiğini dile getiren Şimşek,
şunları söyledi; “Geçiş esnekliğini içinde barındırmayan KHK hükmü, ara
dönemde tayin istemek üzere hayatını planlayan öğretmenleri adeta
perişan etmiştir. 18-20 Kasım tarihlerinde “Ulusal Öğretmen Stratejisi
Çalıştayı”nda alınan “Özür Gurubu tayinlerinin yılda iki kez yapılması”
kararı, ara dönemde tayin isteyeceklerin mağduriyetini çözecek şekilde
bir an önce hayata geçirilmelidir.”
ÜCRETLI ÖĞRETMENLIK SON BULMALI, ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLER SINIFLA BULUŞTURULMALIDIR
“Milli
Eğitim Bakanlığı, öğretmen açığını ücretli öğretmenlik uygulaması ile
ucuz yönden karşılamayı tercih etmekten bir an önce vazgeçmelidir. Atama
bekleyen 250 bine yakın öğretmen adayı boşta gezerken, sadece ek ders
ücretiyle boş sınıfları dolduran hükümet, bütçe kanunundaki yeni
öğretmen alımına engel teşkil eden sınırlamayı kaldırarak derhal Bakanın
belirttiği 138 bin kadrolu yeni öğretmen alımı yapmalıdır.”
BAĞIŞ SORUŞTURMALARI GERI ÇEKILSIN, OKULLARA DERHAL BÜTÇE VERILSIN
“24
Kasım’da mesleğin onur ve gururunu hatırlatacak olanlar bilmelidirler
ki, aynı zamanda öğretmen olan okul yöneticilerinin gururu, daha okul
başlamadan kırılmıştır. Okullara bütçe, hizmetli, memur göndermeyip,
adeta dilencilik yaparak okulu ayakta tutmaya çalışan okul idarelerine
il denetmenlerini soruşturma yapmaya gönderen Milli Eğitim Bakanlığı,
yöneticilerin motivasyonunu alt üst etmiştir. Okul yöneticileri, binbir
güçlükle ayakta tutmaya çalıştıkları okullardaki fedakârlıklarıyla
takdir edilmeyi hakederken, adeta suçlu duruma düşürülmüşlerdir. Milli
Eğitim Bakanlığı’nın bağış soruşturmalarını geri çekmesini ve okullara
acilen bütçe vermesini bekliyoruz.”
ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE KUTLAMA MESAJI DEĞIL, HAKKIMIZI İSTIYORUZ
“Öğretmenler
olarak; maaş ve ek ders ücretlerinin düşüklüğü, 6 yıldır kariyer
basmakları sınavının yenilenmemiş olması gibi devam eden sorunlarımıza
yeni sorunlar eklenmiştir. Özür gurubu tayin hakkımızın yılda bir defa
olacak şekilde sınırlandırılması ve aile bütünlüğümüzün parçalanması, ek
ödemelerde muadili yok gibi inandırıcılıktan uzak bir yaklaşımla kapsam
dışında bırakılmamız gibi kabulü asla mümkün olmayan yeni sorunların,
eski sorunlarla birlikte bir an önce ortadan kaldırılmasını bekliyoruz.”