Efsane geri dönüyor!

Çok da değil, üç-dört yıl öncesine kadar Erzurum'da iş dünyasının önde gelen isimlerinden birisiydi.. Belki de ilk hipermarketçiliğin sembol isimlerindendi.. Özmar gibi 'gözde' bir kuruluşu vardı ve kuruluşunda da yüzlerce eleman çalıştırırdı.. Yardım için herkesin kapısını çaldığı isimdi.. Belki de o konuda koca şehirde akla gelen 'ilk'isimdi.. Hiç bir menfaat gözetmeksizin, ayırım yapmaksızın gelen herkese yardım elini uzatan biriydi.. Dile kolay, 7 yıl Erzurum'da üst üste en çok vergi veren isimlerin başında yeraldı.. Hatta üst üste 3 kez vergi rekortmeni bile oldu.. Bir ara İhracatçılar Birliği'ne Yönetim Kurulu Başkanlığı dahi yaptı.. Ne varki, bir gün ne oldu, ne bitti, bir de duyduk ki bir çokları gibi BATTI! Koskoca servet bir anda yok olmuştu.. Hangi malına elini atsa, üzerinde haciz vardı.. Öyle ki onu artık küçüle küçüle Çaykara Caddesi'ndeki marketinin bir köşesini lokanta yaptığı o 50 metre kare yer ile başbaşa kalmış gördük! Düne kadar trilyonlar ile oynayan o adam, bu defa adeta mahkum edildiği bir yerde 3 kap yemeği 4 liraya satarak evine ekmek götürmenin uğraşında olan adamdı artık..

***

Evet.. Bildiniz. Cemil Özdemir'den bahsediyorum.. O marketleri olan, marketlerinde her cins ürün bulunduran, iş ve hizmet sektöründe bulunduğu ilde hatırı sayılır bir konumda olan, rençberlikten koca holding haline gelen ama sonrasında sıfır tüketen Cemil Özdemir'den elbet bahsediyorum.. Üç-dört yıl öncesinde iflas eden ve kayıplara karışan Cemil Özdemir'den bahsediyorum.. Ve fakat! Bu bulunduğu süre içerisinde herşeye rağmen pesetmeyen, kendini boş vermeyen Cemil Özdemir'den bahsediyorum..''Şurada kaldı, en fazla 1 yıl. İnşallah 1 yıl sonra yeniden varım''diyen adamdan, ama hatalarından ders almış olarak gelmeye hazırlanan, dostunu düşmanını artık tanıyarak yeniden işe koyulmaya 'Bismillah' edecek o Cemil Özdemir'den bahsediyorum..

***

Cumhuriyet İşmerkezi'nin zemin katında bulunan Yavuz Yakışan'a ait Erzurumspor Berberi'nde dün buldum CemilÖzdemir'i! En son trilyonların yerine kuruşların sıkça dillendirildiği o lokantada sohbet etmiştik, bayağı bir dert yanmıştı! Anlattıkları parasını kaybeden adamdan çok,dost dediklerini kaybedeni anlatan adamın ızdırabını andırıyordu! O zaman bir yanı çok şey söylemek istiyordu ama bir yanı da buna engel oluyordu. Dün o berber koltuğunda Naci'ye traş olurken, ben de yandaki koltukta onunla sohbet etmeye koyuldum.. Anlattı azar azar.. 'Varlıktan yokluğa düşen bir adam'ın anlattıklarıydı aslında anlattıkları.. İnsana dinedikçe 'Vay be!' dedirten şeylerdi.. Dün kendisine mangal için saat başı telefon eden dostlarının nasıl bir anda ortalıktan kaybolduğunu söyleyen bu adam,riyakarlığın, sahte dostlukların ve de menfaatperestliğin örneklerini ortaya döküyordu, olay olay, kişi kişi!

***

Yufka yürği ile tanıdığım Cemilağabeyinin dün herşeye rağmen yine de nezaketinden hiç bir şey kaybetmediğine şahit oldum bir kere daha.. Çok da fazla konuşmamaya özen gösteriyor, detaya girmemeye çalışıyordu.. 'Sen gene de bunları bil ama yazma' derken, onu gayet iyi anlıyordum. 'Peki' dedim bir kere. ''Peki, hiç mi bana veya seni gerçekten seven, durumuna üzülen eşine, dostuna vereceğin iyi bir haberin yok?'diye sordum.. Cevabı en azından beni çok memnun etti! Mutlu oldum vallahi. ''1 yıl sonra yeniden iş hayatına dönüyorum. Ama beyaz bir sayfa açaraktan!'' diyordu.. Maliye'ye olan borçlarını yapılandırdığını, taksitlerinin yaklaşık 1 yıl sonra kapanacağını ifade eden Cemil Özdemir, bu defa işe başlarken öncelikle fazla kimseye güvenmemeyi şiar edineceğini ve işine dört elli sarılacağını söylüyordu.. ''Maliye işini bir halledeyim, bana ait mal ve mülkle yine o sahnelerde olacağım'' diyen aynı Cemil Özdemir, sohbetimizin sonunda'' Öyle bir geri dönüş gerçekleştireceğim ki, bu defa ben o eski dost sandıklarımı görünce kaldırım değiştireceğim!'' diye konuşuyordu..

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.