Dün sanki de Erzurum, Meclis çıkarması yapmıştı.
Vali, belediye başkanları, rektörler, oda başkanları ve onlarca Erzurumlu..
Meclis, Meclis olalı belki de bu kadar Erzurumluyu bir arada görmemişti.
Kürsüde yeni İçişleri Bakanı Efkan Ala, misafir localarında Erzurumlular...
Efkan Bey, Meclis dışından bir isim ama bakan olması nedeniyle tıpkı yeni
seçilen milletvekilleri gibi yemin etti.
Milletvekili olmadan milletvekili dokunulmazlığına kavuştu.
Nasıl ki Selami Altınok en sıkıntılı bir dönemde İstanbul polisinin başına geçmekle, çok zor bir görevi üstlenmiş olduysa, Efkan Ala da tüm gözlerin üzerinde olduğu şu günlerde İçişleri Bakanı oldu.
Attığı her adım medya takibinde...
İşi gerçekten de zor.
Bir yanda Türkiye'yi sarsan rüşvet iddiaları, diğer yanda giderek halkın güvenini yitiren Türk polisinin içine düştüğü girdap...
Birileri sapla samanı öyle bir karıştırmış ki, işin içinden çık çıkabilirsen.
Baksanıza Genelkurmay Başkanlığı, Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalardan ötürü, polisin ve savcılığın sahte delil ürettiği, savunmaya söz hakkı vermediği ve yasadışı kayıtlar yaptığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Birkaç günden beri yazılıp çiziliyordu; "orduya kumpas kuruldu" diye...
Anlaşılan Yalçın Akdoğan'ın bu çıkışı, gazete yazı başlığından çok öte bir tez'in adıymış. Onlarca hukukçu kurmayın görev yaptığı koskocaGenelkurmay, sıradan bir sözün arkasına düşecek değil ya...
Bendeniz gelişmeyi şöyle okuyorum: Hükümet, malum davalardan tutuklu veya hükümlü askerlerle el sıkışıp helalleşmek istiyor. Bunun için de tüm şartlar zorlanıyor, çare içinde çare aranıyor.
Şayet bir çıkış yolu bulunabilirse bu, aynı zamanda KCK davasındaki tutuklular için de kurtuluş umudu olacak.
MHP milletvekili Engin Alan da aynı fasıldan sayılacak.
Bu sütunun okurları hatırlayacaktır, bir iki ay önce "yeni yılda çok kapsamlı bir af çıkacak" demiş ve bu iddiamı da çeşitli gerekçelerle açmaya çalışmıştım.
Bugün gelişmelere dikkatle baktığımızda sürecin bu genel affa doğru gittiğini görebiliyoruz. Eğer, yeniden yargılanma ve benzeri bir çıkış yolu bulunamazsa hükümet, masaya genel af seçeneğini getirecektir.
Yarınların nelere gebe olduğunu kestirmek çok zor... Lakin hükümetin de acil bir çıkış yapmaktan başka çaresi yok.
Ya "kumpas"a kurban gidecek ya da hukuk içinde kalarak, kumpasçıları tek tek etkisiz hale getirecek.
Efkan Ala, Türkiye'nin en uzun gecesinde, en kritik koltuğuna oturan bir hemşerimiz.
Önünde ikinci bir seçenek yok.
Başaracak veya başaracak.
Dün Meclis'e çıkarma yapan Erzurumluların bazıları kişisel dostlukları gerekçesiyle Efkan Ala'nın yanında oldular, kahır ekseriyet ise, sancılı da olsa geçilen bu süreçte özelde Bakan Bey'e, genelde de AK Parti'ye "yol arkadaşı olmak için buradayız" mesajını verdiler.
Besbelli ki ok yaydan çıktı.
Yarın bugünden çok farklı olacak.
Aklı başında herkes gibi benim de yegane beklentim; hukukun dışına çıkılmaması ve geçmişte yapıldığı gibi kin ve nefretle toplumun bir kesiminin düşman ilan edilmemesi...
Demokrasilerde "kurtarıcı"lar olmaz.
Bu sebeple kişilerden beklentimizi kanunlar ve hukuk çerçevesinde tutmalıyız ki, dünkü yanlışlar bugün tekrarlanmasın ve tarih yanlışların kurbanlarıyla dolup taşan mezbahaneye dönmesin.
