Eğer doğru ise, sabah sabah asap bozucu, ahlâk ve edep dışı, kepâze ve ilkel bir paylaşım: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nde danışman mı, müşavir mi bilmem ne zıkkımın kökü, ismi mahfûz bir hasta ruhlu; CHPli kadınların taşıdığı Kadınlar yaşasın, yaşasın kadınlar pankartını fotoşop yöntemiyle; Kadına özgürlük, sevişiriz, c......t de gezeriz. Tayyip sana ne, yaşasın laiklik şeklinde değiştirerek, Facebook hesabında paylaştığı basında yer aldı.. Bu tür cins adamlar, böylesi sapkınlıklarla ve esef verici düzeysizliklerle, bilmem nereye varacaklarını hesaplıyorlar?
Ülkemizin başına belâ olmuş bu marazi ve patalojik zihniyet ve kişilikler, maâlesef Köpeksiz köy bulup, değeneksiz geziyorlar. Ama yeri geldiğinde ise, "Cennet anaların ayakları altındadır" ve "Kadın erkek eşittir.""Kadın eli öpülecek annedir" diyerek, özlerinde hiç bir vakit inanmadıkları bu değer ve yargılarımızı sloganlaştırarak ve kadınlar arasında, "bizden-onlardan" gibi, her alanda bir tür ötekileştirme ve ayrımcılık yaparak, riyakârca yol almaya çalışırlar.
Türk kadının mâsumâne bir hak ve özgürlük söylemi, ancak bu kadar ar damarı çatlarcasına, rezilleştirilerek çirkefleştirilebilir. Adli merciler olaya el koymalı ve bağlı bulunduğu Belediye Başkanı'nca, kadınlarımızdan özür dilenmeli ve bu tür cinsel sapkınlıklarda bulunan hasta mizâçlı kişi ve zihniyetlilere kamuda çalışmamak üzere yol verilmeli. O çok kullanılan, fakat artık içi tamamen boşaltılan tasavvufî terimle, biraz "Edep Ya-hû"... Pes artık!
Şâyet doğru ise, benim de bazı bölümlerini tasvip etmediğim ve maksadını aşan CHP İstanbul kadın İl Başkanı'nın, bir kaç yıl öncesi paylaşımlarına karşı, gösterilen tepki ve hassasiyet yanında, bakalım bu rezilce ve bedevice yapılan paylaşım karşısında, nasıl bir tavır alınacak; hakikaten merak ediyorum. Her geçen gün, toplumsal ve insanî değerler hak ile yeksân ediliyor ve iş zıvanâdan çıkıyor. Sözüm ona, bir de okullarda değerler eğitimi veriliyor. Kimler örnek olacaksa?
Böylesi sözünü tartamayan ve ağzının fermuarını sonuna kadar açan, "söz bilmez-lâf anlamaz" bu adamlar için, Şeyh Sâdi'nin şu sözü belki cevap olur: "Hayvanlara konuşmayı öğretemezsiniz; ama susma edebini, bâri hayvanlardan öğreniniz"