Resmi temaslar için ABD'de bulunan Erdoğan, ABD Başkanı ile ortak basın toplantısında önemli açıklamalar yaptı.
Erzurumajans-ABD Başkanı Obama ile Rose Garden'da ortak bir basın
toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, Suriye'de kanlı sürecin
durdurulması için halkın meşru taleplerini karşılayan yeni bir yönetimin
inşası konusunda ABD ile ortak bir mutabakat içerisinde olduklarını
belirtti. Erdoğan açıklamasında, "Suriye'de kanlı sürecin
sonlandırılması halkın meşru taleplerini karşılayan yeni bir yönetimin
inşası konusunda ABD ile tam bir mutabakat içerisindeyiz" dedi.
Resmi
temaslar için ABD'de bulunan Erdoğan, ABD Başkanı ile ortak basın
toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan konuşmasında, "Türkiye
ve ABD olarak terörle ortak mücadelemizi sürdürme konusunda son derece
kararlıyız. Türkiye ve ABD Ortadoğu'dan Balkanlara, Doğu Akdeniz'den
Kafkaslara terörle mücadeleden enerji arz güvenliğine kadar çok geniş
bir alanda güç birliği sergiliyorlar, güçlü bir işbirliği sergiliyorlar.
Sayın Obama ile az önce yaptığımız görüşmede ABD ilişkilerinin yanı
sıra 2 ülkenin ortak gündeminde yer alan ortak meselelere bölgesel ve
küresel konulara dair görüş alışverişinde bulunduk. Görüşmelerimiz gün
içindeki müteakip temaslarla da devam edecek. Bildiğiniz gibi 100'e
yakın işadamıyla buraya geldik. Bu iş adamlarımız da sektörel bazda
görüşmelerini devam ettiriyorlar. Öğleden sonra da devam ettirecekler.
Türkiye ve ABD ikili ekonomik ve ticari ilişkilerini daha ileri bir
düzeye yükseltme hedefini koymuş durumdayız. 10 yıl önce 8 milyar dolar
gibi bir seviyedeydik şimdi 20 milyar gibi bir seviyeye ulaştık, bu
yeterli değil bunu çok daha ileri taşımamız gerekiyor. Türkiye ve ABD
ikili ekonomik ve ticari ilişkilerini daha ileri bir düzeye taşırken
burada yeni anlaşmalarla, serbest ticaret anlaşmalarıyla bunu
güçlendirmemiz gerekiyor. Bu hususta liderler olarak ortak siyasi
iradeye sahip olduğumuzu bir kez daha teyit etme imkanı bulduk" dedi.
Suriye
konusunda da önemli açıklamalar yapan Erdoğan, "Gündemimizin bölgesel
konularla ilgili kısmında Suriye bir numaralı konumuzdur. Suriye
meselesi gündem konularımız arasında ilk sırayı alırken, şu ana kadar
geldiğimiz süreç bundan sonra yapılabilecek olanları görüştük ve burada
düşüncelerimizin örtüştüğünü az önce sayın başkanın ifadeleriyle de hep
birlikte dinledik. Bu konuyu akşam yapacağımız görüşmede daha detaylı
olarak ele alacağız. Şu kadarını ifade etmeliyim ki Suriye'de kanlı
sürecin sonlandırılması halkın meşru taleplerini karşılayan yeni bir
yönetimin inşası konusunda ABD ile tam bir mutabakat içerisindeyiz. Bu
noktada muhalefetin desteklenmesi ve Esad'ın gitmesi Suriye'nin terör
örgütlerinin faaliyet sahası olmasının engellenmesi, kimyasal silahların
kullanılmasının engellenmesi, bütün azınlıkların güvenliklerinin temin
edilmesi öncelikli olarak önem arz etmektedir. Bun öncelikli konularda
yapılması gerekenleri sayın başkanla ele aldık ve akşamki görüşmemizde
bunları detaylandıracağız. Ve tabi bu arada Irak önemli bir konumuzdu
bölgesel olarak. Ve özellikle Irak'ta seçimlerin şeffaf şekilde
yapılmasının ve bütün siyasi grupların sürece katılmasının sağlanması
önem arz ediyor. Irak'ta her kesimin katılımıyla huzurlu ve istikrarlı
bir dönemin başlaması ABD ile ortak arzumuz" dedi.
Gazze ve Mavi
Marmara konusunda da açıklama yapan Erdoğan, "Ortadoğu barış sürecine
gelince sayın başkan ele aldığımız konulardan biri de bölge barışı adına
önemli bir süreç olan Ortadoğu barış süreciydi. Gazze'ye insani yardım
götüren Mavi Marmara gemisine yönelik saldırıda hayatını kaybeden
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve 1 ABD vatandaşı için tazminat
ödenmesi konusunda bildiğiniz gibi İsrail hükümetiyle çalışmalar devam
ediyor. Bunun yanı sıra Gazze'ye yapacağım ziyaretin gerek
İsrail-Filistin barışına gerek Filistin'in ittifakına önemli katkılar
sağlayacağına inanıyorum. KKTC Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözüme gidilmesine
geçmişe nazaran her zamankinden daha elverişli bir zemin oluştuğuna
inanıyor ve imkanın heba edilmemesini şu anda diliyoruz. Bu bölgesel
meselelerin yanı sıra sayın başkanla Azerbaycan, Ermenistan, İran,
Afganistan konularını da ele aldık. Afrika konularının da bu arada
değerlendirmesini kısada olsa Myanmar gibi konuları değerlendirme
imkanımız oldu. Terörizmle ortak mücadelemiz biraz öncede ifade ettiğim
gibi devam edecek. Bu kapsamda savunma sanayine ilişkin konuları da ele
aldık. Açıkçası Türkiye-ABD ilişkileri açısından tarihi bir gün, tarihi
bir dönüm noktası yaşadığımıza inanıyorum. Bölgesel ve küresel
meselelerde Türkiye-ABD ortaklığı barışa, huzura, güvenlik ve istikrara
daha yoğun şekilde hizmet edecektir. Ben kısa toparlıyorum. Ama
yağmurdan kaçtığım için değil, yağmuru bir bereket olarak görüyorum,
kaçmak asla söz konusu değildir. Görüşmelerimizin ülkelerimiz için
hayırlara vesile olmasını diliyorum" dedi.
"BÜYÜK İHTİMALLE HAZİRAN AYI İÇERİSİNDE BİR GAZZE ZİYARETİMİZ SÖZ KONUSU"
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan büyük ihtimalle Haziran ayında Gazze'yi ziyaret
edeceğini söyleyerek, sadece Gazze'yi değil aynı zamanda Batı Şeria'yı
da ziyaret edeceğini söyledi.
ABD Başkanı Barack Obama ile Beyaz
Saray'ın Rose Garden isimli bahçesinde ortak basın toplantısı düzenleyen
Başbakan Erdoğan açıklamanın ardından soruları cevaplandırdı. Gazze
ziyareti hakkında sorulan bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, "Benim şu
andaki planlarımda büyük ihtimalle Haziran ayı içerisinde bir Gazze
ziyaretimiz söz konusu. Ziyaret sadece Gazze'ye olmayacak aynı zamanda
Batı Şeria'ya da bir ziyaret gerçekleşecek. Ortadoğu'nun barışında bu
ziyaretimizi çok önemsiyorum ve özelliklede burada tabi bir grubun
sahiplenilmesi gibi bir şey olamaz. Bunun Filistin uzlaşı sürecine de
katkı getirmesini, katkı getirmesini, katkı vermesin, özellikle çok çok
benimsiyorum. Ve temennim odur ki bu ziyaretle bu sürece de katkıda
bulunmuş olalım" dedi.
Suriye'de muhaliflerin kimyasal silahlar
kullandığı ve elde edilen kanıtların Obama'ya sunulup sunulmadığı
hakkındaki soru üzerine Erdoğan, "Öncelikle tabii gerek kimyasal
silahlar konusu gerek atılan kullanılan füzeler konusu bütün bunlarla
ilgili belge, bilgi bunları birimlerimiz birbirleriyle paylaşıyorlar.
Burada sadece ABD ve Türkiye değil aynı şekilde İngiltere onlar da yine
bu tür bilgilere, belgelere sahipler ve bu konuları tabi aramızda
paylaşıyoruz ve zaten ilgili birimlere de başta BM Güvenlik Konseyi
olmak üzere bunları vakti saati geldiğinde aktarmak suretiyle de bu
kamuoyunun bilgilendirilmesini de sağlamış olacağız. Süreci bu şekilde
ilgili birimlerimizle sürdüreceğiz" dedi.
ABD'nin Suriye'ye
müdahale etmemesi durumda bunun savaşı nasıl etkileyeceği hakkında
sorulan soruya cevap veren Başbakan Erdoğan, "Şu anda bardağın boş
tarafını gösteriyorsunuz. Ben bardağın dolu tarafından olaylara bakmak
istiyorum. Ve şu anda bizler uluslararası camianın Suriye konusundaki
hassasiyetini görmek istiyoruz ve şuanda uluslararası camianın
hassasiyetini göstermesi için Türkiye olarak biz çaba gösterirken
inanıyorum ki ABD'de aynı şekilde çaba gösteriyor ve diğer ülkeler gerek
BM Güvenlik Konseyi gerek Arap Ligi tüm bunların dışında olduğu halde
buna hassasiyet gösteren ülkeler var. Ve bizler bu süreci daha da
hızlandırabilmenin gayreti içerisindeyiz. Nitekim bu seyahatten sonra
çokta farklı ülkeleri ben de Dışişleri Bakanımda dolaşmak, ziyaret etmek
suretiyle bu süreci daha nasıl hızlandıracağız, daha az insan nasıl
ölsün ve bir demokratik rejim Suriye'ye süratle nasıl gelsin bizim
derdimiz otokratik bir rejimden diktatörlükten Suriye'yi kurtarmaktır.
Bu da öyle zannediyorum ki demokrasiye inanmış tüm ülkelerin ortak
sorunudur, bunu başarmak için bu yolda gayretimizi ortaya koyacağız"
dedi.
Erdoğan, "Ziyaretten nasıl ayrılıyorsunuz" sorusu üzerine
ise "Bildiğiniz gibi bu akşam yine bu geniş detaylarına ineceğiz. Zaten
düşüncelerimizin örtüştüğünü az önce ifade etmiştim. Akşam yapacağımız
görüşmelerle birlikte neler yapabiliriz, Cenevre görüşmelerinin devamı
olarak neleri şu anda yol haritası olarak değerlendireceğiz. Tabi burada
Rusya Federasyonu'nun bu işin içerisinde olması, Çin'in bu işin
içerisinde olması çok çok önemli. Bu BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri
açısından önemsiyoruz. Ve bunların da bu sürece katılımı bu işi çok daha
hızlandıracaktır ama uluslar arası camianın baskısı burada önem ifade
ediyor. Ve bizim şu ana kadar BM Güvenlik Konseyi ölçeğinde olayı
değerlendirdiğimizde yaptığımız insani yardımlar konusu 1 buçuk milyar
dolara ulaşmış vaziyette. Ve bunu bir de biz şu ana kadar açık kapı
politikasıyla hala devam ettiriyoruz ve devam ettireceğiz. Çünkü 910
kilometre biz sınırımızın olduğu ülke Suriye. Akrabalık ilişkilerinin
olduğu bir ülke Suriye. Ve bunu bölge barışı için çok önemsiyoruz. Çünkü
bölge zaten bir İsrail-Filistin birleşme süreci için atılan adımlar
var, gayretler var. Yeni yeni başımıza başka sıkıntılar açmamızın bir
anlamı yok. Biz biliyorsunuz bir arada Suriye-İsrail arasındaki
ilişkilerin barışa yönelmesi noktasında adımlar atmıştık ki 5 bölümde bu
çalışmalar yürüdü ama peşinden sonra kesilmişti. Temenni ederim ki
bölge barışı için atacağımız bu adımlar neticeyi verir ve ABD ile
birlikte bu süreci de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.
Tüm
konular görüşülüyor, görüşülecek tabi bu konuda özellikle BM'nin atacağı
adım veya Cenevre süreci önem arz ediyor bunları aramızda
değerlendireceğiz" dedi.
OBAMA: "SURİYE'DEKİ DURUMUN ÇÖZÜMÜ İÇİN SİHİRLİ BİR FORMÜL YOK"
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'la Beyaz Saray'da yaptıkları görüşme sonrasında
düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan ABD Başkanı Barack Obama,
Suriye'deki durumun çözümü için sihirli bir durumun bulunmadığını ifade
etti.
Gül Bahçesi'nde (Rose Garden) düzenlenen toplantıda
Başbakan'ın ziyaretinin ABD için büyük önem taşıdığını ifade eden Obama,Erdoğan'la yaptıkları görüşmenin gündemini iki ülkenin birlikte
işbirliği yaptığı, Afganistan, G12 ve İran konularını da içeren geniş
bir yelpazenin oluşturduğunu söyledi. Bölgesel barışa duyulan ortak ilgi
çerçevesinde, Başbakan Erdoğan'ın İsrail ile ilişkilerin
normalleştirilmesi yönündeki çabalarını öven Obama, bu durumun hem
İsrail halkında hem de Türk halkına fayda sağlayacağını ve bağımsız bir
Filistin devletini de içeren iki devletli bir çözüm bulunması
çalışmalarında ilerleme kaydedilmesine katkıda bulunacağını belirtti.
Yaptıkları
görüşmede ABD ile Türkiye arasındaki ticaret ve yatırımı genişletme
kararı aldıklarını söyleyen, Obama, ABD'nin AB ile ticaret ve yatırım
ortaklığı yürütürken, Türkiye ile de olan ekonomik ilişkilerin
derinleşmesini istediğini ifade ederek, iki ülke arasındaki ticaret ve
yatırımı artırmakla görevli olacak üst düzey bir komite oluşturulacağını
bildirdi. Türkiye ekonomisinin son yıllarda olağanüstü bir gelişme
kaydettiğine dikkat çeken Obama, Başbakan Erdoğan'ın bu yöndeki
çabalarının da takdir edilmesi gerektiğini vurguladı.
"ABD TERÖRE KARŞI DAİMA YANINIZDA OLACAK"
"Her
zaman olduğu gibi ABD, ulusunuzun teröre karşı savunulmasında daima
yanınızda olacaktır" diyen Obama, Türkiye'deki barış sürecine verdikleri
desteği de ifade etti. Obama, "Türkiye'yi uzun zamandır rahatsız eden
PKK şiddetine yönelik tarihi ve barışçıl bir çözüm arayışı konusunda
sizi ve Türk halkını gösterdiğiniz cesaretten dolayı takdir etmek
istiyorum. ABD olarak Türkiye'deki hukuk üstünlüğü, iyi yönetim ve insan
haklarının korunmasına yönelik çabalarınızı destekleyeceğiz" şeklinde
konuştu. Obama ayrıca, Reyhanlı'da meydana gelen patlamalarda hayatını
kaybedenler için de baş sağlığı diledi.
"SURİYE KONUSUNA ÖNEMLİ ZAMAN AYIRDIK"
ABD
Başkanı Barack Obama, Erdoğan ile görüşmesinde Suriye konusuna bir
hayli zaman ayırdıklarını söyledi. Türk halkının, Başbakanın
liderliğinde, Türkiye'ye sığınan Suriyelilere olağanüstü bir cömertlik
gösterdiğini ifade eden Obama, "Bunun çok ağır bir yük olduğunu
biliyorum" dedi.
Obama, ABD'nin, Suriye'ye hatırı sayılır düzeyde
insani yardım yapan bir ülke olarak, Türkiye'de dahil olmak üzere
bölgedeki ülkelere bu yükü taşımalarında yardımcı olacağını kaydederek,
"Hayatların kurtarılması için ihtiyaç duyulan yemek, sığınak, ve
ilaçların tedarik edilmesinde Türk ortaklarımızla çalışmaya devam
edeceğiz" şeklinde konuştu.
"ERDOĞAN BAŞI ÇEKİYOR"
Aynı
zamanda Esad rejimi üzerindeki baskıyı sürdüreceklerini ve Suriye
muhalefetiyle çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Obama, Başbakan
Erdoğan'ın, Beşar Esad'sız demokratik bir Suriye'ye dönüşümü destekleyen
uluslararası çabaların başında geldiğini belirtti. Gelecek haftalarda
Cenevre'de düzenlenecek olan toplantıya işaret eden Obama, "Önümüzdeki
haftalarda rejim ve muhalefet temsilcilerini bir araya getirdiğimizde
Türkiye önemli bir rol oynayacak" dedi.
"SURİYE'DEKİ DURUMUN ÇÖZÜMÜ İÇİN SİHİRLİ BİR FORMÜL YOK"
Esad'ın
gitmesi konusunda Erdoğan ile hemfikir olduklarını dile getiren Obama,
krizi çözmenin tek yolunun bu olduğunu belirtti. Obama, Esad'ın ne zaman
gitmesini istediklerine yönelik bir soru üzerine, "Esad'ın 2 yıl önce,
geçen sene, 6 ay önce, 2 ay önce gitmesini tercih ederdik" diyerek,
Esad'ın en kısa sürede gitmesi gerektiğine işaret etti. Obama sözlerine
şöyle devam etti:
"Asıl soru bunun nasıl gerçekleştirileceği.
Suriye'deki gibi olağanüstü derecede şiddetli ve zorlu bir durumla baş
edebilmenin sihirli bir formülü yok. Eğer olsaydı, Sayın Başbakanla
birlikte bunu kullanır ve bu duruma bir son verirdik. Bunun yerine
yaptığımız şey, uluslararası baskıyı artırmak ve muhalefeti
güçlendirmek. Cenevre'deki görüşmelerin, Rusların ve Suriye'deki bütün
tarafları içerecek siyasi geçişin temsilcilerinin de katılımıyla, sonuç
verebileceğini düşünüyorum. Ancak bu sırada, muhalefete yardım ve insani
durumla ilgilenmeye ve bunu bu durumla derinden ilgilenen Türkiye ile
yakın istişare içinde yapmaya devam edeceğiz."