Dünkü galibiyet...
Erzurum için bir futbol maçında elde edilen galibiyetten çok öte bi şeydi.
Dünkü galibiyet...
Aynı zamanda 10 yıldır üzerine ölü toprağı serpilen bir şehrin yeniden uyanışının işaretiydi.
Dünkü galibiyet...
Erzurumspor'un yakılan küllerinden yeniden doğumunun anlamlı bir sancısıydı.
Dünkü galibiyet...
Senelerdir stadyumdan ve başarıdan uzak kalan bir halkın yeniden eski günlerini hatırlamasıydı.
Dünkü galibiyet...
Eğer bir geminin kaptan köşkünde yürekli, inanmış ve ufuk sahibi öncüsü olursa, o geminin en fırtınanı denizleri bile kolaylıkla aşabileceğinin işaretiydi.
Dünkü galibiyet...
En son 2011 Kış Oyunları sırasında coştuğumuzu ve sevindiğimizi hatırlattı bize... Dolayısıyla dün gördük ki meğerse ne de çok özlemişiz doyasıya haykırmayı...
Dünkü galibiyet...
Bu şehirde yarınlara dair güçlü umut taşıyan insanların aynı uğurda yılmadan mücadele etmesi halinde, birçok şeyi başarabileceğinin resmiydi.
Dünkü galibiyet...
Büyük başarıların yanında belki zerre hükmüne sahipti ancak şehir olarak psikolojimiz öyle bir bozulmuştu ki o zerre hükmündeki başarı bile kendimize gelmemizin adıydı.
Dünkü galibiyet...
Türk futbolu içinde çok küçük ama senelerdir mahzun ve mahrum kalmış Erzurum için dev bir adımdı.
Dünkü galibiyet...
Halka rağmen türlü cambazlıklar yapan kimi şarlatanların tarih indinde hiç bir önemlerinin olmadığını göstermesi bakımından da anlamlıydı.
Dünkü galibiyet...
Kayıtlara "Erzurum Büyükşehir Belediyespor (artık bu belediye ibaresini kaldırıp atma zamanı geldi) Çorumspor karşılaşması, Erzurum Büyükşehir Belediyespor'un 1-0 üstünlüğü ile bitti" şeklinde geçti, ama vaktiyle Erzurumspor'un türlü filmler sonucu ıskatına oturtulduğunu bilenler için durumun hiç de öyle olmadığının tek karelik bir fotoğrafıydı.
Dünkü galibiyet...
Önümüzdeki çetin maçlara çıkmadan önce Erzurum'un yelkenlerini dolduran çılgın bir rüzgârdı.
Dünkü galibiyet...
Bu halka güvenilmesi ve değer verilmesi halinde bu halkın, takımın adı iğreti de olsa nasıl sahip çıkacağının saygın bir nişanesiydi.
Ve dünkü galibiyet...
On binlerce insan gibi benim de yüreğimin 90 dakika boyunca sanki göğüs kafesimden fırlayacakmışçasına çarpmasının gümbür gümbür sesiydi.
Ve dünkü galibiyet...
Bize bu mutluluğu yaşatan insanların, -ki onlar futbolcular, hocalar, kulüp yöneticileri ve bir gün bu günlerin geleceğine inanan bir avuç taraftardı- emeklerinden, gösterdikleri fedakarlıktan ötürü kocaman bir alkışı ve teşekkürü hakettiklerinin ete kemiğe bürünmüş şekliydi.
Ve dünkü galibiyet...
Göstermiş oldu ki, bu takım bu coşku ve arkasındaki bu on binlerle önümüzdeki maçlarını da kazanabilecek güce ve inanca sahip futbolcularımızın alın teriydi.
Ve son olarak dünkü galibiyet...
İki gerçeğin somut bir işaretiydi.
O iki gerçek ise şudur:
1-Erzurumspor artık geri dönüyor.
2-Başarıya susamış Erzurum, üzerindeki ölü toprağından silkinip kalkmak üzeredir.
Nazım nasıl demişti:
Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göreceğiz...
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar, ışıklı maviliklere