Dr. Ali Kurt Erzurum Türkocağında; "Atatürk Döneminde Sağlık" konulu bir konuşma yaparaka o dönemin bilgilerini aktardı. Erzurum Tarih Derneği Başkanı'da olan Dr.Kurt'un konuşmasını özellikle akademisyenler takip etti.
Erzurum Türkocağında “Atatürk Döneminde Sağlık” konulu bir konuşma yapan Erzurum Tarih Derneği Başkanı Dr. Ali Kurt şunları söyledi:
“TBMM açıldığında, 1920 yılında Türkiye’de üçyüzbin kol ya da bacağını kaybetmiş harp malulü gazi, 250.000 trahomlu, 250.000 frengili, bir milyon veremli bulunmaktaydı. Dizanteri, bel soğukluğu gibi diğer bulaşıcı hastalıklar da bu nisbette yaygındı. Toplam Nüfus 12 milyon kişi olduğu hatırlanırsa hasta ve sakat sayısının çok yüksek olduğu görülür. İlk sağlık bakanlığı Ankara hükümeti tarafından kurulmuş ve tüm Dünya ülkelerine örnek olunmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkedeki doktor sayısı 550 civarındaydı.
Osmanlı Devletince verilen bütün kapitülasyonlar gibi sağlık alanında da batılı ülke vatandaşlarının Türk halkı aleyhine ayrıcalıkları Lozan anlaşmasıyla kaldırılmıştır.
Devlete bağlı hastane başlangıçta yokken mecburiyet karşısında trahom, frengi gibi salgın hastalıklara karşı hastaneler kurulmuş ve zamanla sayıları artmıştır. Aşı ve serum üretimi önemlidir. Bu dönemde gerekli aşıların tümü Sivas ve İstanbul’da yapılan yerli üretim tesislerinden sağlanmış, her yıl milyonlarca yurttaş aşılanmıştır.
Devletin önemli görevlerinden biri nüfusun artırılması, anne ve bebek ölümlerinin azaltılmasıdır. Bu nedenle açılan sağlık kurumları arasında doğumevleri önemli yer tutar.
Sağlık mensupları arasında önemsenen konular arasında; nüfusun artırılması, sıtma, doğum ve ölüm sorunları, enfeksiyon hastalıkları, hamilelik sorunları, düşükler, kısırlıklar, süt çocuklarının ölümü, cinsel bilgi eksiklikleri, verem, trahom, frengi, kızıl, barsak parazitleri, grip, hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar tartışma konusu olmuştur.
Özellikle savaş yıllarında göçmenlerin iskanı önemli yer tutar. Yaklaşık iki milyon kişinin yerleştirildiğini söyleyebiliriz.
Unutulmaz Sağlık Bakanı Refik Saydam’ın programını; devletin sağlık örgütünü geliştirmek, hekim sağlık memuru ve ebe yetiştirmek, numune hastaneleri, doğum ve çocuk bakımevleri kurmak, bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek, koruyucu sağlık hizmetlerini önemsemek olarak özetleyebiliriz. Bu nedenledir ki Çat’a doğru giden ve çevresinde Doğumevi, Ana Çocuk Sağlığı Merkezi, Göğüs Hastanesi, Bölge Hastanesi, Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi ve Kan Merkezi gibi sağlık kurumlarının bulunduğu yani Doğu Anadolu’nun sağlık merkezi durumunda olan cadde 40 yıldır onun adını taşıyor. Sağlık Bakanlığının bu yıllarda müsteşarı olan Dr. Ahmet Fikri Tüzer yıllarca Erzurum Milletvekilliği, İçişleri Bakanlığı yapmış ve başbakan vekili iken ölmüştür. Türkiye’de kurulan ilk 5 numune hastanesinden biri Erzurum Numune Hastanesi (1925), ilk 9 doğumevinden biri Erzurum Doğumevi (1929) onların eseridir.”
Türkocağı üyelerinden Mustafa Çağlayan, Samih Bayraktutan, Hanifi Palabıyık, ve Erzurum Türkocağı Başkanı Dr. Sadık Yalçın da söz alarak konuya katkıda bulundular.