Don biçiciler sahaya indi!

Sadi Tekelioğlu o dönem Erzurumspor'a teknik direktör olarak gelirken ''O kim yav! Ne başarısı var ki Erzurumpor'un başına gelmiş. Onunla şampiyonluk hayal'' diyenler olmuştu!

Bu kulaklar, o günler kendini 'futbol otoritesi' olarak görenlerin o dediklerini çok duymuştur!

Akıl sağlığım henüz yerinde, kimin ne dediğini gayet iyi hatırlıyorum!

Ama o küçümsedikleri Sadi Tekelioğlu, Erzurumspor'u süper lige taşıdı ve kendisini bu göreve layık görmeyenlerin suratlarına bir 'şamar' gibi indi!

Bu bir!

***

Erzurumspor'a tarihinde 1.lig mutluluğu yaşatan o Erzurumspor'un başarısında kuşkusuz en büyük rollerden birisi de golcü Coşkun'a aittir. 

O Coşkun ki Bayburtspor'dan Erzurumspor'a gelirken yine bu şehrin çoğu kendini futbol otoritesi sanan zatı şahaneler tarafından dalga geçilen oyuncu olmuştu!

Ama o Coşkun, Tekelioğlu örneğinde olduğu gibi kendisi hakkında dalga geçenleri hayal kırıklığına uğrattı, attığı gollerle hem bulunduğu ligde gol kralı oldu, hem de takımının şampiyonluğunda pay sahibi! 

O gün için bir 'yatak odası takımı' fiyatına transfer edilen Coşkun, sadece o başarıyla kalmadı, Konyaspor'a transfer olarak Erzurumspor'a tarihinde ilk defa o kadar para kazandıran oyuncu ünvanını da elde etti. 

Dile kolay, Bayburtspor'dan cüzi bir fiyatla transfer olan ve gelirken hor görülen Coşkun, o sezon 1,5 trilyon liralık bir transfere imza atmıştı!

Bu iki!

***

Sizi bilmem ama ben Erzurumspor'un şampiyon olduğu o sezonu 'Çok bilenlerin çok yanıldığı sezon' olarak bellemiştim hep!

***

Esasında Tekelioğlu ve Coşkun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. 

Yukarıda ben sadece yakın tarihte yaşanan iki örneği sizlere sundum. 

Şimdi son yıllarda çalıştırdığı takımları bir üst lige taşımış bir hoca ile anlaşan bir hocaya, Yavuz İncedal'a da 'inceden inceden' sallanmaya başlandığını görüyorum! 

''Belediyespor'un bu sezon yaptığı en iyi transfer, teknik direktörü!'' diye bir yazı yazdım, ne mesajların geldiğini ben biliyorum! 

'Ondan ne köy olur ne kasaba!' diyorlar! 

Bir de içlerindeki niyeti de ortaya koyuyorlar. 

Niyet okuyorlar aslında!

'Bekle gör!' diyorlar. 

Sanki başarısız olacağına dair ellerinde bir belge var gibi.. Bildikleri işi yapıyorlar esasında! 

Doğmamış çocuğa don biçiyorlar yine! 

Recaizade Mahmut Ekrem'in ünlü bir tiyatro oyunu var.

 'Çok bilen çok yanılır' diye! 

İstermisiniz bu sezon da çok bilenlerin çok yanıldığı sezon olsun!

----

NOT: Adam diyor ki 'Göreceksin bak, hoca başarısız olunca senin de yüzün kızaracak!'. Sanki ben 'Bu hoca bu takımı şampiyon edecek' demişim gibi. Yahu beyler! Azıcık izan lütfen! Çoğunuz akıllı başlı adamlarsınız! Ben bu hoca geldi diye bu takım şampiyon olur demiyorum, onca takımı şampiyon eden bir hoca geldi, ona destek için bir şans tanıyın dedim. Üstelik bu takımın bulunduğu yerden aslında her Erzurumlu utanıyor da dedim. Ee artık anlamadıysanız ben ne edeyim! 

---

BİR NOT DAHA: Şimdi yine sallamaya hazırlananlara sesleniyorum. Henüz bu hoca ile yine yüzyüze gelmişliğim yok. Parmaklarla gözlerimize batırsak birbirimizi tanımayız. Ama merak etmeyin, yarı-öbürgün tanışacağım inşallah. Can-ı gönülden de başarı dileyecek, Erzurum'u bu utançtan kurtarmak için yol arkadaşlarıyla birlikte daha fazla gayret göstermelerini isteyeceğim!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.