TRT Erzurum Radyosu’na konuk olan Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hasan Türkez nanoteknolojiyi anlattı.
Erzurumajans-TRT Erzurum Radyosu’na konuk olan Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ)
Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hasan Türkez
nanoteknolojiyi anlattı.
Yapımcılığını İsmail Bingöl,
sunuculuğunu Hülya Ayaz İşbilir’in yaptığı “Yöremizden” programının
Bilim ve Teknik köşesine katılan Doç. Dr. Hasan Türkez, “İnsan saç
telinin yaklaşık 80 binde biri uzunluğuna denk gelen nano boyutlardaki
materyallerin normal davranışlarından farklı fiziksel, kimyasal ve
biyolojik özellikler sergileyebileceğinin öğrenilmesi nanoteknoloji
araştırmalarını daha da ilginç kılmıştır” dedi.
Nanoteknolojinin
boyutu 100 nm’den küçük olan madde ve sistemleri inceleyen bilim ve
teknoloji olduğunu, mühendislik uygulamaları ile temel fen bilimlerinin
yani biyoloji, kimya ve fizik ile bütünleştirildiği son yılların
endüstrideki en önemli gelişmesinin nanoteknoloji alanı olduğunun
tartışmasız bir gerçek olduğunu vurgulayan Dr. Türkez, dünya genelinde
2015 yılına kadar bu alanda yapılacak yatırımların şimdiden trilyon
dolarlar düzeyine ulaşacağının öngörüldüğünü ifade etti.
Nanoteknoloji ürünlerinin başta savunma, ulaşım, iletişim, kozmetik,
gıda, tekstil, boya, kağıt, biyomedikal ve tıp olmak üzere onlarca
farklı endüstri alanlarında yaygınlaşmaktadır. Kanser araştırmaları
yapan her araştırmacının hayali olan pek çok uygulamanın nanoteknoloji
sayesinde hayata geçirilmesinin mümkün olduğunu anlatan Doç. Dr. Hasan
Türkez, kanserin kontrolü ve önlenmesi, erken tespiti, ileri teşhis ve
görüntüleme tekniklerinin geliştirilmesi ve kanser hastalarının tedavi
süresince yaşam kalitesinin artırılmasında nanoteknoloji ve
nanoteknoloji ürünlerinin tercih edilmeye başlandığını ve bu konuda
dünya genelinde 2000’li yıllardan günümüze örnek uygulamalarını
dinleyicilere aktardı. Hedefe yönelik kemoterapik ilaç taşıyabilen
nanocihazların, kemoterapinin yan etkileri azaltacak olan
nanotaşıyıcıların ve nanoölçekli bileşenler içeren aşıların kanser
tedavilerinde çok yakın bir zamanda yaygınlaşacağını da ifade etti.
Bütün bu olumlu etkilerine karşın ilgili teknolojinin hammaddeleri olan
nanomateryaller hakkında yeterli bilginin olmayışının bu teknolojiyi
sınırlayan bir faktör olduğuna değinen Dr. Türkez, nanoteknolojinin
gelişmesine bağlı olarak daha ulaşılabilir, daha güçlü ve daha yok edici
atomik silahlar ile pahalı nanoteknoloji ürünü sahiplerinin
hegamonyasının bu teknolojinin istenmeyen sonuçları olduğunu ayrıca bazı
pazarlarda (yağ ve mücevher gibi) radikal değişimlerin görülebileceğini
ve bununda işsizlik artışına neden olabileceğini kaydetti.
Doç.
Dr. Türkez, diğer taraftan söz konusu nanoparçacıkların ve bunların
muhtevalarında yer aldığı nanoteknoloji ürünlerinin insan ve çevre
sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkilerinin bulunması bu teknolojiye
pozitif bakışın değişmesine neden olacağının düşünüldüğünü, üstelik kan
beyin bariyerini kolaylıkla geçebilen bu parçacıkların beyinde de ciddi
yan etkilerinin olabileceğinin ortaya konduğunu söyledi.
Tüm
olumsuzluklarına rağmen bu teknoloji yarışında geri kalmamamız ve
nanoteknoloji üretmemiz gerektiğini önemle vurgulayan Doç. Dr. Hasan
Türkez nanoteknolojiyi insan ve çevre sağlığı üzerinde ciddi tehdit
unsuru olmaktan çıkarıp topluma faydalı ürünlere dönüştürmenin yolunun
biyo-güvenilir olduğu belirlenen nanoparçacıklar üzerinde çalışmaktan
geçtiğini bu konuda keşfedilecek güvenilirlik test stratejilerinin ve
yüzey mühendisliği alan bilgilerinin çok gerekli oluğunu belirtti.