Binbir Hatim duası için Erzurum'a gelen Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, üniversitede gençlere tavsiyelerde bulundu.
ERZURUM AJANS - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Gençlik Buluşması: İslam'ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince” programında gençlerle bir araya geldi.
Erzurum İl Müftülüğü ile Atatürk Üniversitesi ortaklığında, Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonunda gerçekleşen programa; Diyanet İşleri Başkanı (DİB) Prof. Dr. Ali Erbaş, Erzurum Valisi Okay Memiş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, DİB Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Osman Şahin, DİB Yayınları Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kurt, DİB Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, Erzurum İl Müftüsü Şahin Yıldırım ile kurum yöneticileri, STK temsilcileri, akademisyenler, davetliler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Katılımın oldukça yoğun olduğu program, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Muhammed Fatih Uyanık’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Vali Memiş: “Sorumluluklarımızı yerine getirmek için çok çalışmalıyız”
İslam medeniyetinin bir bilgi ve ilim medeniyeti olduğuna dikkat çeken Erzurum Valisi Okay Memiş, “Okumayı, anlamayı, aklı kullanmayı, bilgiye sahip olmayı emreden ve tavsiye eden birçok ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerin varlığını hepimiz biliyoruz. Bilgiye sahip olanlar dünyayı yönetir. Bilgi en büyük güçtür. İyilik için kullanılırsa insanlığa hizmete, hukuk ve ahlak tanımayan insanların elinde ise insanlık için felakete dönüşür. Böylesine kritik bir dönemden geçtiğimiz günlerde gençlerimize her zamankinden daha büyük görevler düşmektedir. Ülkemizi ve milletimizi geleceğe güvenle taşıyacak olan bilgiyi üretecek gençlerimizdir. Devletimiz bu noktada üzerine düşeni yapmaktadır ve yapmaya da devam edecektir. Hiçbir öğrencisini mağdur etmeyen, barınma problemi yaşatmayan, öğrenme noktasında tüm imkanlarını seferber eden devletimize ve fedakârlık göstererek bizleri bu zamana kadar getiren aziz büyüklerimize sorumluluklarımızı yerine getirmeli ve çok çalışmalıyız. Sizlere olan inancımız tamdır” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Erbaş: “Bilgi, iyilik için kullanılırsa insanlığa hizmete dönüşür”
“Gençlik Buluşması: İslam'ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince” konulu söyleşi programını gerçekleştirmek üzere kürsüye çıkan ve öğrencilere hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, gençleri selamlayarak, “Hz. Âdem’den beri, hakkı hakikati tebliğ eden, Rabbimizin davetini ve rahmet mesajını getiren bütün elçilere ve Medine’den büyük bir ilim ve adalet medeniyetinin temellerini atan, iyiliğin, hakikatin, güzel ahlakın en büyük öncüsü, alemlere rahmet olarak gönderilen, kâinatın efendisi Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa’ya sonsuz salât ve selâm olsun. Sözlerime başlarken, böyle güzel bir buluşmada sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ediyor, hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
“İslam medeniyeti köklü bir ilim geleneği oluşturmuştur”
İslam medeniyetinin bir ilim medeniyeti olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, Kur’an-ı Kerim’de akletme, tefekkür, tedebbür ve tezekkürü vurgulayan pek çok ayeti kerimenin varlığına işaret ederek, “Tabiatı araştırmaya, evreni tefekküre yönelten ve yaratılışa dikkat çeken pek çok ayeti kerime vardır. Hayatın gayesi, ahiret ve varoluşun hikmeti ile alakalı pek çok ayeti kerime vardır. İnsanoğlu, kendisi ve evren ile ilişkisini vahyin kılavuzluğunda kurduğunda; bireysel, toplumsal ve küresel boyuttaki anlam krizini ve varoluşsal bunalımlarını sekinete dönüştürecektir. Nitekim peygamberlerin mirası üzerine yükselen, vahiy ve hikmete dayalı köklü bir ilim geleneği oluşturan İslam medeniyeti, bunun en somut göstergesidir” açıklamasında bulundu.
“Her toplum kendi kimliğini yansıtan bir yol izlemelidir”
Her milletin ancak kendi medeniyet değerleri ile yükselebileceğini belirten Prof. Dr. Erbaş, “Elbette insanlığın evrensel değerlerini sahiplenme ve insanlığın ortak birikiminden istifade etme önemlidir. Başkalarının ulaştığı sonuç ve bu sonuca götüren metottan istifade etme ve öğrenme ameliyesi de önemlidir. Ancak salt taklitçi bir anlayışla ilerlemek asla mümkün değildir. Her birey veya toplum kendisine özgün ve kendi kimliğini yansıtan bir yol izlemelidir. Bu göz ardı edildiğinde insanı bekleyen en büyük tuzak kendisine yabancılaşmasıdır. Kendi köklerinden ve özgün değerlerinden uzak kalan insan, çevresinin onu tanımlamasının esiri olacak ve o çevrenin bir nesnesi haline gelecektir. Çünkü eğitim sürecinin en temel unsurlarından olan 'bilgi' tek başına bir anlam ifade etmemektedir. Asıl önemli olan bilginin insan zihni ve kalbiyle buluşunca nasıl bir davranışa yol açtığıdır” dedi.
“Tüm gayemiz, topluma ve insanlığa hizmet etmek olmalıdır”
İnsanın değerinin peşinden gittiği şeylerle ölçüldüğünü kaydeden Erbaş, “İnsan ideali kadardır. İdealiniz sadece kendinizle ilgili olmasın. Milletinize ve insanlığa hizmet etmeyi de idealinize dâhil ediniz. Hangi meslekte olursanız olun gayeniz, topluma ve insanlığa hizmet etmek olmalıdır. Zira karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek İslam’a, milletimize ve insanlığa hizmet etme uğrunda yaptığınız bütün çalışmalar ibadettir. Gencin süsü güzel ahlakıdır. En küçük davranışlarınızda bile edep, nezaket ve zarafet olsun. Peygamber Efendimiz Müslümanı 'elinden ve dilinden diğer insanların emin olduğu kimse' olarak tanımlamaktadır.
Yine Sevgili Peygamberimiz, 'Kendisi için istediğini mü’min kardeşi için de istemeyi, kendisinin hoşlanmadığı bir şeyi kimseye reva görmemeyi' imanın ölçüsü olarak bizlere öğretmektedir. Irkını, sülalesini, rengini, coğrafyasını seçmek kimsenin elinde değildir. Ama inancını ve ahlakını herkes kendisi tercih eder. Onun için Allah katında yegâne değer ölçütü 'takva'dır. Bütün imkânlarınızla bildiğiniz ve yaşadığınız güzelliklerin hayata taşınması için gayret edin. İyiliklerin çoğalması ve kötülüklerin azalması için elinizden geleni ve üzerinize düşeni en iyi şekilde yapın. Faydalı çalışmalara katılın ve iyi işlere destek olun” söyleriyle konuşmasını tamamladı. İHA