Aslına bakarsanız iyi Vali, kötü Vali yok! İz bırakan Vali var! Ve galiba meslek yaşantım boyunca, şu geçen 30 yıllık süre içerisinde Erzurum'da gördüm ki iz bırakan Vali sayısı da maalesef az! En azından bana göre iz bırakanı az! Ne bir menfaat için kapısını çalıp da geri dönmüşlüğüm ne de tavuğuma kışt demişliği için hiç sorun yaşamadığım Valiler içerisinde iz bırakan iki Vali gördüm. Evet. Topu topu iki Vali. Biri Recep Birsin Özen, diğeri Mehmet Ağar!
***
Recep Birsin Özen ismi kuşkusuz bir çoğunuz tarafından hiç hatırlanmaz bile. Tam bir İstanbul beyefendisiydi. Kibar, nazik ve bir o kadar da icraatçı. Devletti adeta! Amaçatık kaşlı değil! Sıcak, samimi, güvenilir devlet! Devletin ta kendisi! 80 ihtilalini yaşayan bir ülkenin olağanüstü hal ile yönetilen şehrinde yaptığı isabetli çalışmalar ile bu geçiş dönemini fevkalede yararlı şekilde yöneten, yönettiren bir isimdi. Köyler ve ilçelerin ne kadar alt yapı hizmetine kavuştuğu olmuşsa bu, onun dönemine rastlaması tesadüf değildir. Her hafta sonunu 'bir kaç ilçede' geçiren bir Vali'den bahsediyorum. O açıdan Recep Birsin Özen, iz bırakan Valilerden olmuştur ve en azından bunu o gün çalışan kamu çalışanları çok iyi bilmektedir.
***
Aslında Mehmet Ağar'dan bahsederken şu an yaptığım gibi ayrı bir paragraf açmak yerine ayrı bir sahife açmak ve o sahifede ondan bahsetmek daha doğru olurdu! Yine esasında Erzurum'dan ve Vali çalışmalarından bahsederken ''Mehmet Ağar öncesi, Mehmet Ağar sonrası'' diye ikiye ayırmak da daha doğru olacaktır. Mehmet Ağar'lı Vali dönemi, yakın tarihte Erzurum'un altın yıllarını yaşadığı dönem olarak anılır bana göre. Kış turizminden tutun da, Erzurum'un sosyalleşmesine varıncaya kadar çok değişime imza atan bir isimdi Ağar. Erzurum'un kabuğunun kırıldığı, cesaretlendiği ve de kar'ı nimet bilmeye başladığı bir dönemin de adıdır Ağar. Ağar'dan bahsederken kuşkusuz onu iyi tanıyanlar bu ifadelerimizi hissi olarak değerlendirir ve ''Sizinle top oynuyordu diye böyle diyorsunuz'' şeklinde 'sığ' bir yaklaşım içerisinde bulunabilir! Buna alınmam da. Ama taktir edersiniz ki,hafta sonlarını basın mensuplarıyla halı saha maçı yapan bir Vali'nin aslında toplumla ne kadar içiçe olduğunun da göstergesi olarak kabul edilmelidir de aynı zamanda! Yanılıyor muyum?
***
Mehmet Ağar'ı anlatmak için aslında çok da uzun cümleler kurmanın gerekli olmadığı düşüncesine de kapıldım şu an! O açıdan bunun değerlendirmesini tarihe bırakayım da asıl meramıma geleyim.
***
Bilindiği gibi bugün yarın Erzurum'da bir Vali değişimi olacak. Bizim Vali'nin gideceği Antalya'nın Valisi Erzurum'a geliyor. Ve galiba yeni Vali biraz da 'Turizm Valisi' diye havalı da gelecek! Öyle zannediyorum ki gelecek olan Vali,hazır Turizm Valisi unvanı ile de koltuğa oturacağı için hemen kış turizmine kafa yoracak. Kış turizminin nasıl gelişmesi gerektiğine odaklanacak. Daha da açıkçası yeni vali, turizm valisi olduğunu kanıtlamak için üzerindeki sorumluluğun bilinciyle de kış turizmi diyecek başka bir şey demeyecek! Ama! Evet! Asıl benim anlatacağım şey bu ama'dan sonra geliyor. Bakın, ama diye başlayacak anlatacaklarım neler olacak?
***
Bir defa Erzurum'un kalkınması için ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın bu kolay olmayacaktır. Adına ister kış turizmi deyin, ister sanayi, isterse de tarım ve hayvancılık, uzun zamana yayılacak bir iştir. Oysa bu şehrin gelişmesi için daha kısa vadeli bir çözüm vardır! O da bu şehrin bir şekilde 'süper lig'de olması. En süperi süper lig! Yeni Vali, kış turizmine yoracağı kafayı biraz da buna yorarsa inanıyorum ki gelişme konusundaki ivme, daha da artacaktır. Erzurum ancak süper ligde mücadele eden bir takıma sahip olursa gelişme gösterir. Ama süper ligde kalıcı bir takımla. Süper ligde bir takım olması halinde kış turizmi başta olmak üzere bir çok sorun da kendiliğinden çözülecektir. ''Kervan yolda düzülür'' hesabı anlayacağınız! Erzurum'un her alanda cazibe merkezi olması da ancak bu süper lig takımıyla sağlayacaktır. Kendileriyle İstanbul'da görüştüğüm Erzurumspor'un efsane oyuncuları da yeni Vali'den bu istekte bulundular. İnanıyorum ki bir çok bu kentli de böyle düşünüyor. Bana göre de 'hamasetten uzak, popülistlikten ırak' bir düşünce!
***
Doğru bir isim önderliğinde isabetli bir kadroyla süper lige çıkılması, bu şehirde yeni bir 'milat' olacaktır ve işte onu sağlayacak ya da onun temellerini atacak vali de 'iz bırakan vali'lerden olacaktır! 'Peki, iyi güzel de süper lige bir-iki yıl içerisinde çıkmak kolay mı?' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Kolay da değil ama zor da değil. Ya bir ligde mücadele eden profesyonel takımın satın alınması ya da bu yönde yeni bir takım oluşturmak için şimdiden start verilmesi, en azından işin yarısı demek olacaktır. Başlamak, elbette ki bu işin yarısı olacak bir kere! Büyükşehir Belediyespor ile de belki bu amaca ulaşılabilir. Ama o da belli ki mevcut kafa ve yapıyla zor!
**
Son sözüm odur ki, ne zaman Erzurum süper ligde mücadele etmeye başlar, gelişmesi de kalkınması da o zaman başlar!