Dink ve adalet!

“Ruh halimin güvercin tedirginliği…”

Seveni, sevmeyeni… Tanıyanı, tanımayanı…  Emircisi, tetikcisi… Birçok insan bilir ki bundan beş yıl önce kalleşçe vurulan Hrant Dink’in kendi gazetesinde yazmış olduğu bir yazının en vurucu cümlesidir bu!

Bana en çok dokunan sözü de şudur.

“… ama biliyorum ki benim ülkemde güvercinlere dokunmazlar…”

Dokunulmuş olsa da bu cümleye sığınmaktan başka çaresi yoktu sanıyorum. Yani birkaç kelimeyle ördüğü bu teselli korunağı da işe yaramamıştı.

Vurdular!

Beni,  Hrant Dink’in ölümü kadar üzen şey ise, bu son günlerde televizyonlarda ve gazetelerde yargıya güvenin kalmadığının açıkça söylenmesidir!

Peki, bunu söyleyen gazeteciler ve düşünce önderlerinde mi suç!

Bana göre değil.

Adaletin asaletine gölge düşürünlerin payı büyük değil mi!

Eğer bir toplumda veya bir ülkede adalete olan güven yıkılırsa, bunu onarmak ve yeniden inşa etmek sanıldığı kadar kolay olmayacağını herkes bilir.

Bunun için de adalet dağıtıcıların toplumun vicdanına uygun kararlar vermeleri ve de bu konuda fikir beyan edenlerin her türlü önyargıdan uzak olarak kitabın ortasından konuşmaları gerekir!

Barıştan ve kardeşlikten yana olan insanları vuranların amacı her halde kardeşliği yaşatmak değildir. Aynı şeyler 12 Eylül 1980 öncesi de yapılmıştı. Sırf siyasi erki ele geçirmek isteyenler türlü oyunlar oynadılar bu memlekette ve ne yazık ki başardılar da!

Siyasetçiler kazalarda can verdi; gazeteciler de bomba veya enselerine sıkılan kurşunlarla… Artık bunların aynı odaklı olduğundan kimsenin şüphesi yok!

Merhamet duyguları olmayanlar da her ölüme bir kılıf bularak kara kalplerini aklamaya çalıştılar ve halen çalışanlar var.

Çok yazık!

Her olay kendi zamanında ve kendi şartlarında değerlendirilir, diye Ermeni meselesini daha önce yazmıştım. Ve de günümüzde Fransız küstahlığına da bir küfretmediğim kalmıştı… Ancak Ermeni Dink’in kalleşçe öldürülmesini beş yıl sonra bile kabullenemiyorum!

Birazcık insanlık kalmış içimde galiba!

Bundan yıllar önce televizyonlarda sakalını sıvazlayarak Mustafa Kemal Atatürk’ün annesine dil uzatan gazetecinin  bunları söylediği için eline kıymık bile batmasınını dilemeyeceğimi  bildiğim için, sadece o sözleri üzülerek ve gülümseyerek dinlemiştim.

Ne bileyim işte!

Yediremiyorum insanlığıma, birinin arkadan vurulmasını!

Ve vuranın kahramanlaştırılmasını yediremiyorum insan yüreğime.

Benim için kahramanlık, cinayeti işleyeni ve işletenleri yakalayıp adaletin önüne çıkarmaktır.

Evet, asıl kahramanlık, bir cinayette tetikçiyi ve azmettireni bulup adalete teslim etmektir.

Adalet dağıtanlardan ise asla ‘kahraman’ olmaz ; çünkü, eğer bir ülkede adalet dağıtanlar adil davrandığı için kahraman sayılacaksa vay o ülkenin haline!

Hrant Dink’in ölümünün beşinci yılında İstanbul’da on binlerce kişi yürüdü.

Sanılmasın ki herkes Hrant için ordaydı… Hayır, birçok insan da insanlık için, adalet için ordaydı.

Hrant öldü, adalet ölmesin, diyorlardı belki de!

Hrant’a acımayanlar adalete merhamet etsinler bari!

“Adalet mülkün temelidir,” diye kim demişti sahi!

Sadece Hrant Dink için değil, herkes için adalet isteyenlerden değilseniz,  sizin için yapılacak fazla bir şey yoktur!.. Ya beyninizi ya da imanınızı tazeleyiniz!
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Serap DURMAZPINAR 01 Ocak 1970 02:00

    Bir yurek tasiyan, merhamet sahibi hangi insan yedirebilir ki kendine birinin arkadan kahpece vurulmasini ? Haksız yere birisinin suratına atılan tokadı kendi suratında hissetmeyen insana nasil insan denebilir ki ? Masum bir insani kallesçe ruh hastasi birilerine oldurtenlere sahip çikanlar, dunya barisini tehdit eden, irkçiligi yayip, insanlari nefret ve dusmanliga surukleyen zavallilardir. Boyle zihniyetlere cevap vermek bile bizim gibi insan-i vasiflari yuksek, hak ve adaletten yana, duygusal insanlar için bir zul`dur. Ama ne olursa olsun her durumda dogrulari haykirmak bizim için bitmeyecek bir gorev olacaktir. Irkçiligi koruklemek için provokasyonlar yapilsa da, ne kadar haksizlik yapilirsa yapilisin dogrulari savunmak dogru insanlarin bir insan-i gorevidir.. Katilin degil, katledilenin destekçisi olacagiz, dogrudan yana tavir koyacagiz. Unutmayacagiz ki, ?Bir tek kimseye yapilan adaletsizlik, herkese çevrilmis bir tehdittir..? ve her azinlik için de bile, insanin dusuncesini ozgurce harkirmasini engelleyen korkutucu bir çogunluk vardir. Klasik dusuncelere tavir alip, dogrudan yana olmak medeni cesaret ister. iste bu cesareti herkes gosterirse dogruya ulasmak daha kolay olur. Bunun için bazi zihniyetler bizlere siz de ermeni mi oldunuz diyeceklerdir. Desinler..! onlar Turk`lulkerinden suphe eden, henuz kimliklerini tam anlamiyla bulamamis ve hep supheyle bakan ve en onemlisi henuz insan olabilmeyi basaramamis aciz yaratiklardir. Her canlinin yasama hakki vardir. Yaradilani yok saymak, yaradani inkârdir. Oyle buyuk bir gafletteler ki uyandiklarinda çok geç olacaktir. Kin ve dusmanligi pompalayan zihniyetler,çepeçevre saran o boceklerden tamizleyin beyninizi, once INSAN olun, inanin gelir gerisi zira sevgi en guçlu nefrete galip gelecektir... Oyle bir dunya istiyorum ki, içerisinde adalet olsun, hukuk olsun, baris olsun, ozgurluk olsun, esitlik olsun, sevgi olsun kimse kimseyi ezmesin, oldurmesin, kimsenin kimseden ustunlugu olmasin. Insanlarimiz sevgiyle guven içerisinde yasasin. Gonul çok sey istiyor ama bir Ulke`de adaletin çarki bile bozulmussa, hukuka guven kalmamissa isimiz hep ve sadece insallah ile maasallaha kalmis demektir maalesef... Yine de pes etmek yok! her zaman dogru insanlar kazanacaktir her turlu zorlu sinavi. Dunya`yi sevgi ve baris kurtaracak, bizi de sevgiyle dolu yureklerimiz... Sizi tebrik ediyor, kaleminizi kutluyorum. Bu guzel yazinin oz`u budur; " Sadece Hrant Dink için değil, herkes için adalet isteyenlerden değilseniz, sizin için yapılacak fazla bir şey yoktur!.. Ya beyninizi ya da imanınızı tazeleyiniz!.." Sizi ayakta alkisliyorum... Yasasin ozgur dusunce... Yasasin esitlik ve adalet... Yasasin baris ve kardeslik... Insanligin temeline dinamit dosemeye çalisan o vicdansizlara ragmen, Yasasin INSANLIK.. Tesekkurlerimle... Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France