Erzurumajans-Türkiye'nin ilk ve tek görme engelli diplomatı olan Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, Türkiyenin geri gönderme merkezlerinde göçmenlere en iyi şekilde ev sahipliği yaptığını belirterek Ağrının Bezirhane köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan minik Leyla'nın davasına kurulan karar çıkması halinde müdahil olmak istediklerini söyledi.
Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, Erzurumda Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyetine (DAGC) ziyarette bulundu.
DAGC Başkanı Feridun Fazıl Özsoy ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre sohbet eden Dilek Ertürk, daha sonra Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun görev alanları hakkında bilgiler aktardı.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun yasaya göre biri başkan, biri başkan yardımcısı olmak üzere 11 üyeden oluştuğunu belirten Ertürk, Kurulun sekiz üyesi Bakanlar Kurulu, üç üyesi cumhurbaşkanı tarafından seçildi dedi.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun geçtiğimiz aylar içerisinde bekar olduğu gerekçesiyle bir kadına evini kiralamayan ev sahibine 2 bin, emlakçıya 1000 lira idari para cezası verdiğin de hatırlatan Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, Kurulumuzun amacı; İnsan onurunu temel alarak insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi ile bu ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermek, işkence ve kötü muameleyle etkin mücadele etmek ve bu konuda ulusal önleme mekanizması görevini yerine getirmek üzere Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun kurulması, teşkilat, görev ve yetkilerine ilişkin esasların düzenlenmesidir. Kurumla ve kurumun görev alanıyla ilgili düzenlemeler yapılmasına yönelik kararlar almak. Ayrımcılık yasağı ihlallerine ilişkin başvurular ile insan hakları veya ayrımcılık yasağı ihlallerine ilişkin resen yapılan incelemeleri karara bağlamak, bu başvuru ve incelemelere ilişkin gerekli hallerde uzlaşma sürecini sonuçlandırmak. Ayrımcılık yasağı ihlallerine ilişkin bu Kanunda öngörülen idari yaptırımlara karar vermek. İnsan hakları ve ayrımcılık yasağı ihlallerine ilişkin yargı kararlarının uygulanmasına ilişkin sorunları izlemek ve değerlendirmek. Özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da koruma altına alınan kişilerin ulusal önleme mekanizması kapsamındaki başvurularını ve bu kapsamda resen yürütülen incelemeleri karara bağlamak. Görev alanıyla ilgili olarak yargı organlarına, kamu kurum ve kuruluşlarına ve ilgili kişilere talepleri halinde görüş bildirmekte görev sorumluluğumuzda diye konuştu.
Kurulumuzdan karar çıkarsa Leyla davasına müdahil olmak isteriz
Değişik illere ziyaretler gerçekleştirdiklerini, incelemeler yaparak yerinde tespitlerde bulunduklarını kaydeden Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, Türkiyenin geri gönderme merkezlerinde göçmenlere en iyi şekilde ev sahipliği yapıyor. Türkiyeyi başka ülkelerle kıyaslamak yanlış olur. Erzurumda Aşkale Geri Gönderme Merkezine ziyarette bulundum. Göçmenlerin bütün imkanlarını devletimiz en iyi şekilde karşılıyor dedi.
Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, ayrıca Ağrının Bezirhane Köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan minik Leyla'nın davasına kurulan karar çıkması takdirinde müdahil olmak istediklerini ifade ederek, Yani biz kurul şeklinde teşekkül edilmiş bir yapıyız. Son zamanlarda çocuk katliamları kamuoyunun vicdanını son derece yaraladı. Zaten bu konuda yasal düzenlemelerle ilgili muhtelif kurumlar TBMM bir arada çalışıyorlar. Tabi ki kurul olarak incelenip bir karar çıkarsa bu konuda elimiz taşın altına koyarız. Ben Ankaraya gittiğimde özellikle bu küçük Leylanın davasının incelenmesini kurulumla paylaşacağım. Kurulda zaten son derece insan odaklı bakış açısına sahip. Olumlu bir sonuç çıkacağına inanıyorum diye konuştu.