Bu yıl 17.si düzenlenen Uluslararası Kuşburnu -Pestil Kültür ve Turizm Şenliği kapsamında gerçekleştirilen Dilaver Cebeci şiir akşamına katılmak üzere Murat Berk Kurt’un yönetimindeki araçla Gümüşhane’ye gittik. Bu teşebbüs, öğretim görevlisi ve şair Talat Ülker’in de içinde bulunduğu gayretli bir ekibin eseriydi. Aslında Gümüşhane; Vasfi Mahir Kocatürk, Şinasi Özdenoğlu, Hüseyin Nihal Atsız gibi dev şairleri yetiştiren şiir yönünden verimli bir saha.
Ali Kurt, Hanifi İspirli ve İsmail Bingöl’den oluşan Erzurumlu şairler olarak bir kere daha Gümüşhane’de dost, aşina yüzler gördük. Her zamanki gibi sıcakkanlı ve samimi yapısı vardı Gümüşhanelilerin. Bu bizim belki de onuncu gidişimiz. Yazarınız önceleri dinleyici olarak giderdi. Bir gün Gümüşhane’de şiirler okunduktan sonra Torul kaymakamı “bir de bizim ilçede okuyunuz” deyince, önemli bölümü memleketlerine döndüklerinden elde yeterli şair kalmadığı anlaşılmış. Bize de bu açığı kapatma görevi düşünce ilk kere Torul’da başlayan şiir okuma kariyerimiz şair eksikliği doğan, gerekli yerlerde devam etmekte.
Önce Akasya Çay Evinde içtiğimiz çaylar, sohbet boyunca eşlik etti bize. Harun Yavruoğlu’nun, trafiğe kapatılmış caddede açtığı cazibesi yüksek 19. Kişisel Karikatür Sergisini gezdik. Sonra bahçeye geçilerek açık havada şiir okumaya başlandı.
Gecenin 2008 yılında kaybedilen Gümüşhaneli şair Dilaver Cebeci adına yapılması güzel bir kadirşinaslıktı.
Vali Enver Salihoğlu gecenin sonunda yaptığı konuşmaya Ziya Paşa’nın beytiyle başlayarak “Şair, şair doğar anadan, Asarı görünür iptidadan. İşte buradaki herkes şair doğmuş. Çok çeşitli konularda, tarihten aşka kadar sevgiye ve doğaya kadar her şey şairlerin kalemlerinde güzel zemine dökülmüş, hepsine teşekkür ediyorum.” dedi. Katılımcılar arasında üç Azerbaycanlı sanatçının da bulunduğu hatırlandığında Valinin konuşmasını Şehriyar’ın Heyder Babaya Selam şiirinden ezbere okuduğu iki kıtayla bitirmesi bir başka incelikti.
Belediye Başkanı Mustafa Canlı Beyin şehrinin temizlik, imar ve gelişmesi yolunda gösterdiği çabanın kültür ve sanat çalışmalarında da sürdüğünü bir kere daha görmek güzeldi.
Trabzonlu şair Harun Yavruoğlu’ndan özellikle bahsetmeliyiz. Kendisi tanınmış bir karikatürist. Çizgilerle oynamanın yanısıra meselelerimize duyarlı, kalemi hassas yüreğinin götürdüğü yere giden bir sanat erbabı. Kahvaltı masasında çizdiği Erzurum heyeti çizimini, kağıt örtüyü keserek aldık ve bunu fotokopi ile çoğaltarak çizimde görülen dört kişiye dağıttık.
Bu seyahatimiz bizlere yeni dostlar kazandırdı. Birçoğunu daha önce tanıdığımız şairler arasında Ayhan Büyükbaş ve Fazıl Ahmet Bahadır, Kayseri’den gelmişlerdi. Ömer Turan, Ahmet Yayla, Neriman Calap, Ayşe Keskin, Fehmi Yakut, Zülfikar Yapar Kaleli de oradaydı. Trabzon’dan katılıp şiirini okuyan radyocu Serkan Türk genç bir öykü yazarı, kitapları var. Bu dinletiyi organize eden Talat Ülker, Gümüşhane üzerine birçok kitaba imza atan verimli bir kişi. Son olarak Erzurumluların da yakından tanıdığı Hışır Osman lakaplı gönül adamı şair Osman Nebioğlu’yu (Sevenin Yeri, Mumcu Caddesi, pide) hatırlatalım. Katılımcılardan Fazıl Ahmet Bahadır ve Talat Ülker de Atatürk Üniversitesi mezunu.
Sondan ikinci şairdim. Gece vakit ilerlemiş, hava da serinleyince seyirci doğal olarak alanı terk etmeye başlamıştı. Bu durumda kalan seyirciyi pişman etmemek için, okumayı düşündüğüm iki şiirden birini (4 kıtalık şarkının ilk 2 kıtasını) okuyarak indim kürsüden. Ancak her iki şiiri de (Her ikisi de divan edebiyatına uygun, aruzla yazılmış biri şarkı, diğeri gazel tarzında) Herfene dergisinde yayınlanmak üzere bırakmayı unutmadım.
Gümüşhane’de mevsimlik olarak yayımlanan oylumlu Herfene dergisinden bir başka yazıda bahsetmeliyiz. Şahısların gayreti kurumların desteğini alınca arkasına, ortaya güzel eserler çıkmaz mı?