Erzurumajans-MHP'de, Bahçeli'ye karşı bir araya gelen genel başkan adayları parti tüzüğünü değiştirmek, ardından da kurultaya gitmek için çaba gösterirken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Kurultay için 18 Mart 2018'i işaret etti.
Bursa'da yayımlanan Yeni Dönem Gazetesinin sahibi Oğuzhan Kutlucan, Genel Müdürü İbrahim Öge ve köşe yazarları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaret etti. Ziyarette yazarların sorularını da cevaplayan MHP lideri Bahçeli, muhalifler tarafından seslendirilen olağanüstü kurultay çağrılarına kapıyı kapattı. Bahçeli, kurultay tarihi olarak 18 Mart 2018'i işaret etti.
"BANA KARŞI ADAY OLANLARA GÖREV VERDİM"
Genel başkanlık için adaylığını açıklayan isimlerle ilgili konuşurken demokrasi ve hoşgörü vurgusu yapan Bahçeli, "Bugüne kadar kongrelerde bana karşı aday olan 5 arkadaşımıza partide görev verdim. Aday arkadaşlarımız çalışmalarını yürütebilsinler diye il başkanlıklarına talimat gönderip, 'gelen arkadaşları ağırlayın, yardımcı olun' dedim. Bunu başka kim yapardı?" dedi.
Olağanüstü kurultay çağrısı yapan partililere karşı tavrının nasıl olacağını da anlatan Bahçeli, parti içi disiplin ve siyasi ahlak kriterlerine işaret etti. "Adabıyla yapılan işlere itirazımız olmaz" diyen MHP lideri, ancak delegelik müessesesinin yozlaştırılmasına ve ayaklar altına alınmasına izin vermeyeceğini söyledi.
"SEÇMEN ÜÇ GÖZLÜ AKÜ GİBİ"
Seçim sonuçlarını ve güncel siyaseti de değerlendiren Bahçeli, AKP'nin 7 Haziran seçimlerinin ardından milliyetçi bir tavra bürünüp, kendilerinden oy koparmaya çalıştığını ve bunda da başarılı olduğunu söyledi. Bahçeli, Oy geçişgenliğinden bahsederken, kendine has üslubuyla benzetmeyi yaptı:
"Seçmen üç gözlü aküye benzer. Birinci göz, fikri ve ideolojik temeli sağlam olanlar. İkinci göz bu kesime yakın olan eş, dost, akraba. Üçüncü göz ise seyyar diyebileceğimiz seçimden seçime parti değiştirenler."
"DEĞİŞİME GEREK YOK"
Parti olarak yeni bir projelerinin olup olmadığı sorusunu da cevaplayan Bahçeli, medyadan dert yandı ve şunları söyledi:
"Böyle bir şeye gerek yok. Yaptığımız işler söylemlerimiz zaten medyada yer almıyor ki. Televizyonu açtığımızda bir sürü kelli felli adam, profesör, araştırmacı konuşmaya doğrudan 'Türkiye'de muhalefet yok' diye başlıyor. Böyle bir ortamda değişime gerek yok."
(Sözcü)