Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ticaret ve sanayi odaları ile ilgili yapılan düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini belirterek, "Demokrasiyi önemsiyoruz.
Erzurumajans-Tekirdağ ve Çerkezköy'deki ziyaretlerinin ardından Çorlu'ya
geçen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilk olarak Çorlu Ticaret ve
Sanayi Odası'nı ziyaret etti. Burada Meclis Başkanı İhsan Erik ve
Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Güleroğlu tarafından karşılanan
Kılıçdaroğlu, odanın meclis salonunda basın mensuplarına açıklamalarda
bulundu. Sanayicilerle çeşitli toplantılarda bir araya geldiklerini
kaydeden Kılıçdaroğlu, "Çeşitli illerde bu toplantıları düzenledik. İlk
kez Çorlu'da bir ilçede iş dünyası ile beraber bir araya geliyoruz. Bu
Çorlu'nun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor bizim açımızdan da. Sayın
başkanlar konuşurken Çorlu ile ilgili güzel şeyler söylediler, doğrudur.
Çok hızlı gelişen, büyüyen bir ilçemiz, güzel bir çevresi var, doğaya
saygısı var, sanayisi gelişmiş, insan kalitesi iyi, haklı olarak
üniversite istiyor. Bu taleplerin hepsini saygıyla karşılıyoruz.
Çorlu'yu sadece Çorlu olarak düşünmek de doğru değil. Trakya'dan
Adapazarı'na kadar olan aksı bir arada düşünmek zorundayız. Çorlu çok
önemli, Tekirdağ çok önemli, Trakya çok önemli ama Adapazarı'na kadar
olan çizgi, ortak politika üretilmesi gereken bir alandır. Ulaşımı bu
bağlamda düşünmek zorundayız, sanayiyi bu bağlamda düşünmek zorundayız.
Çünkü nüfus yoğunluğu var, sürekli artıyor" dedi.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer
siz önlemi sadece Çorlu için alırsanız İstanbul'da tıkanırsınız,
İstanbul için alırsanız, Adapazarı'nda, Kocaeli'nde tıkanırsınız. Daha
büyük, daha geniş ve geleceği düşünerek planlamak zorundayız. 50 yılı
düşünerek biz bugünün planlarını yapmak zorundayız. Çünkü çocuklarımıza
daha güzel bir Çorlu, daha güzel bir İstanbul, daha güzel bir Kocaeli,
daha güzel bir Adapazarı bırakmak zorundayız. Eğer böyle düşünebilirsek o
zaman göreceksiniz ki Çorlu'nun ihtiyaçları da, Adapazarı'nın
ihtiyaçları da büyük ölçüde giderilmiş olacak. Burada sanayinin çok
önemli olduğunu da başkanlar vurguladılar, doğrudur. Sanayiyi artık
bildiğimiz klasik sanayi olmanın ötesinde düşünmemiz gerekiyor. Bilimle
ilerlemeyen, teknolojiyi bilimle bir araya getirmeyen bir sanayinin
dünya ile rekabet etme şansı yoktur. Bilgiyi mutlaka sanayide kullanmak
zorundayız. O nedenle başkanların Çorlu'ya üniversite istemelerinin,
özellikle bunu tanımlayarak ileri teknoloji üniversitesi istemeleri
benimde son derece saygıyla karşıladığım bir talep. Keşke bütün
illerimiz, ileri teknolojiye dönük bu tür talepleri sürekli
yineleyebilseler. Eğer biz burada veya başka bir yerde ileri teknoloji
üniversitesi kurulabilirse ki Çorlu`da kurulması gerekiyor, çünkü sanayi
büyük ölçüde yoğunlaştı bu bölgede. O zaman baktığımızda sanayinin
nitelikli, katma değeri yüksek ürünler ürettiğini göreceğiz. O zaman
Türkiye'nin hem dünyadaki saygınlığını pekiştirmiş olacağız hem Türkiye
dünyada daha iyi bir konumda olacak sanayi açısından."
Kılıçdaroğlu,"Sayın başkan konuşurken 'Zaman zaman görüş farklılıklarımız oluyor
ama, demokrasi gereği olarak tartışıyoruz ama olay Çorlu`ya gelince
Çorlu konusunda yek vücut oluyoruz, yani ortak düşüncede buluşuyoruz'
dedi. Aynı şeyi siz Çorlu için biz de Türkiye için düşünüyoruz.
Demokrasiyi önemsiyoruz. Demokrasi çok önemlidir. Demokrasinin olmadığı,gelişmediği bir toplumda barış olmaz, huzur da olmaz. Eğer
demokrasimizi geliştirebilirsek, bireysel özgürlük alanlarımızı
geliştirebilirsek, insanlar düşüncelerini korkmadan dile
getirebilirlerse göreceksiniz ki o ortamda sanayici daha rahat üretim
yapacaktır. Daha rahat vatandaşı ile kucaklaşabilecektir. Onun söylediği
ve kendisinin de benimsemediği bir düşünceyi saygıyla
dinleyebilecektir. Biz bunu yaratmak zorundayız, bunu yapmak zorundayız.
Bunu yaptığımız zaman Türkiye'de barışı da, huzuru da büyük ölçüde
sağlamış oluruz. Bizim açımızdan bunlar çok önemli" diye konuştu.
Ticaret
ve sanayi odaları ile ilgili yapılan düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne
götüreceklerini de belirten Kılıçdaroğlu, "Geçenlerde hükümet
parlamentodan bir yasa çıkardı, gümrükle ilgili gelen bir düzenlemeydi
ama içinde ticaret ve sanayi odalarını da ilgilendiren düzenlemeler
vardı. Seçimle gelenin seçimle gitmesi gerektiğine inanan bir siyasal
partiyiz. Çünkü biz demokrasiyi savunuyoruz. Seçimle gelenin iktidarın
kararı ile görevden alınması bizim doğru kabul edeceğimiz bir uygulama
değildir. Buna yönelik bir düzenleme yapıldı yasada. Ticaret ve sanayi
odaları ile ilgili olarak bir düzenleme yapıldı. Biz bu düzenlemeyi
Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz. Çünkü doğru bir düzenleme değil.
Başkanı sizler seçiyorsunuz, meclis seçiliyor, meclis de kendi içinden
başkan seçiyor, varsa bir şey zaten orası karar verir. Bir dahaki sefere
seçmez ama seçildi, ben bu başkanı görevden alacağım bu doğru bir
uygulama değil. Özgürlükçü bir uygulama değil. Demokrasiye uyan bir
uygulama değil. O nedenle biz bu tür düzenlemeleri doğru bulmuyoruz,
demokrasimizin sağlıklı gelişmesinin önünde de ciddi bir engel olarak
görüyoruz" dedi.
Kayıt dışı ekonomine de değinen Kılıçdaroğlu,
"Bütün demokrasilerde hükümetlerin ortak politikası kayıt dışı ekonomiyi
minimize etmektir ama bu politika izlenirken sermayeyi ürkütmemek
gerekiyor. Çok dikkatli bir politika izlemeniz gerekiyor. Hiç kimse
gönüllü kayıt dışı ekonominin içinde olmak istemez. O zaman düşünmemiz
gereken soru şu. Neden kayıt dışına kaçıyorlar. Onun kayıt dışına
kaçtığı olayları yakalayıp, o sorunu gidermemiz gerekiyor. Yani daha
akılcı daha mantıklı politikalarla bu sürece müdahil olmamız gerekiyor.
Eğer bunu yapabilirsek göreceksiniz kayıt dışı ekonomide zaman
içerisinde kendiliğinden törpülenir, kendiliğinden yok olur gider. Ben
eski bir hesap uzmanıyım. Hesap uzmanlığında bizim bir üstadımız şöyle
söylerdi; ara sokaktaki ticaret erbabı ile uğraşmayın, o nasıl olsa bir
gün ana caddenin üzerine gelecektir o zaman incelersiniz, bırakın o
biraz orada kendi varlığını oluşturabilsin, biraz büyüyebilsin, biraz
gelişebilsin derdi bize. Bu felsefe, bu inanç doğru bir şeydir. Çok
baskıcı olmak, her şeyi denetlemek, her yanlışa ağır cezalar yüklemek
bunlar doğru değil. Demokrasilerde sorun ceza uygulamakla giderilmez.
Eğer öyle olsaydı trafik cezaları hiç olmazdı. Sorun bu değil, sorun
ceza yazmak değil. Sorun, sorunun olduğu yerde eğitici bir mantıkla
sorunu çözüp, karşındaki kişiyi ikna edebilecek koşulları yaratmaktır"
şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu'na Çorlu ziyaretinde CHP Genel
Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak, Faik Öztrak, Umut Oran,
milletvekilleri Emre Köprülü, Candan Yüceer, Engin Özkoç, Kemal
Değirmendereli, Mehmet Siyam Kesimoğlu, Edirne Belediye Başkanı Hamdi
Sedefçi, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, CHP Tekirdağ İl Başkanı
Recep Palabıyık, Çorlu İlçe Başkanı Adnan Kum eşlik etti.