SiyasetHaber Girişi : 03 Şubat 2015 15:19

Demirtaş: Erdoğan halifeliğe yürüyor

Demirtaş: Erdoğan halifeliğe yürüyor
Selahattin Demirtaş: "Bir cumhurbaşkanı bir siyasi parti için kampanya yürütemez."
Erzurumajans-(ANKA)-HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim barajını aşacaklarını belirterek, "3-5 tane daha Başbakan ata meydan meydan gezin miting yapın. Bütün AKP'liler miting yapsın. Biz o barajı aşacağız ve sizi gerileteceğiz. Biz HDP olarak tek başına yeteriz sana. Bakın HDP'nin yükselişini engelleyemiyorsunuz. Siz gidicisiniz, sizi bu ülkenin başına bela olmaktan inşallah çıkaracağız" dedi.

Partisinin TBMM Grubunda konuşan Demirtaş, seçim barajı tartışmaları, iç güvenlik yasası ve CHP'nin 'AKP ve HDP pazarlık yaptı' iddiasına cevap verdi. "Ana muhalefet dahil HDP'yle uğraşıyorlar. AKP ile kapalı kapılar arkasında anlaşmışız" diyen Demirtaş, şöyle devam etti:

"AKP'ye milletvekilliği hediye edecekmişiz. Sayın Kılıçdaroğlu Meclis'te odalarımız arasında 20 metre var. Gelin bir kahve ısmarlayalım nedir ne değildir anlatalım. Yerel seçimde kim sağcılarla anlaşma yaptı konuşalım. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kim kiminle anlaşma yaptı ortada. MHP'yle ortak anlaşma imzaladınız. Yav siz gizli saklı değil açık açık yaptınız. Bunun hesabını vermiyorlar bugüne kadar direnişle bedel ödeyen HDP'yi pazarlık yapmakla suçluyor. Bu yaptığınız da AKP'ye yarıyor. CHP bizim barajı aşmamızı mı istiyor yoksa barajın altında kalmamızı mı istiyor. Siz de değişeceksiniz, sol nedir göreceksiniz. Ya siz de değişeceksiniz ya da AKP gibi gideceksiniz. Ey CHP; Mazlum Doğan, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş pazarlık yapmışlar mı? Pazarlık yapmış olsalardı yaşamış olurlardı."

Direniş konusunda ısrarlı bir tutumla bu noktaya geldikleri için Metal-İş Sendikası üyelerini kutlayan Demirtaş, "Bakanlar Kurulu kararı burada. Milli güvenliği bozucu özellik taşıdığı için 60 gün grev erteleme kararı verilmiş. 29 Ocak'ta bakanlar kurulu yapılmadı ama ne hikmetse bakanlar oturmuş bu işi istişare etmişler gibi Cumhurbaşkanı'nın onayıyla bu karar verilmiş" diyerek konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu bir açık Anayasa ihlalidir. Cumhurbaşkanından Başbakanına kadar anayasayı takan zaten yok. Bu ülke Anayasa ile yönetilmiyor. Milli güvenliği bozucuymuş. 15 bin emekçi anayasal hakkını kullanacak grev yapacak milli güvenliği bozucu nitelik taşıyormuş. Milli güvenlik dedikleri şey saray güvenliğidir. Dosyayı makamdan makam kadar gezdirip imzalatılmış bir karardır. Padişahın emri var onlar da imzalamıştır. Sözleşmeli 4C'li Başbakan da tıpış tıpış imzalamıştır. 866 TL maaş alan metal işçisi var. Saraydaki bardağın tanesi 1000 TL ve su içiyorlar o bardaktan. MES toplu sözleşme görüşmesini kabul etmiyor hem de 100 TL makdu zam öneriyor. 12 ay çalışıyorlar ayda bin TL kazanamıyorlar.

Eğer Türkiye otomotivde Avrupa devleri arasındaysa bunların başarısıdır. Bu işçiler üretiyorlar. Grev kararını yasaklayan bakanlar, yüzlerce trilyon kar eden patronların karı değil. İşçi çok ucuz Türkiye'de. 1000 TL veriyorsun köle gibi çalıştırabiliyorsun. İşçi grev de yapamıyor. Milli güvenliği bozuyorlarmış. Bu sadece metal işçilerin sorunu değil. 12 milyon asgari ücretli taşeron işçi var. Emek sömürüsü altında üretimin bütün safhalarında çalışmak zorunda kalacaklar. Yargıya gitseniz Bakanlar Kurulu'ndan farksız düşünmüyor. İşte burada sınıf dayanışması, halkların dayanışması devreye girer. Sultandan da saraydan da güçlü bir güç var, halkların gücü var.

İşçiye 866 TL ama CEO'ya maaşını İsviçre'de hesaba yatırıyorlar. Vergiden kaçmak için. İşçinin ücretinden asgari ücretin vergisi kesiliyor. Ama ne patron karından vergi veriyor ne de patronları aldıkları trilyonlardan veri veriyorlar. Ekonomi büyük para çok, doğru ama dünyanın en büyük soygun ekonomisi. Para yok değil. Kaynaklar var, üretim var. Elbette yoksul bir ülke değil. Ülkenin yüzde 80'i üretiyor yüzde 20'si keyfine bakıyor. Bu bir sistem sorunudur, rejim sorunudur. Birleşik Metal İş işçileri onurlu bir duruş sergilemişlerdir. Sadece yükün metal işçilerinin omuzlarına bırakılması haksızlık olur. MESS üyesi olan patronlara sesleniyorum, AKP'nin değirmenine su taşımak istemiyorsanız MESS'ten ayrılın.

Trilyonları mezara götüremezsiniz. İşçinize sahip çıkın. Hükümetin bu zorba düzenine su taşımaktan vazgeçin. Bir günlük yemek parasına bir işçiniz bir ay çalışıyor. Sizi zengin eden işçilerinizin alın teridir. Yarın öbür gün siyasetçiler sizi satar ama sizi kurtaracak olan işçilerdir. Kar payıyla çalışan patronlar da var. Birgün onlardan da hesap sorulur.

Eğer ki Danıştay AKP'nin hukuk bürosu olmadığı anlamında bir fırsat arıyorsa işte fırsat. Hükümet grevden niye korktuğunu çıksın açıklasın. Zulüm yaparsan grev de yapar isyan da yapar. Eğer ki kendileri açısından hak hukuk adaletli bir düzen kurduklarını bilselerdi grevden korkarlar mıydı? 20 yıl önce kendisi daha sultan değildi. Hükümetler işçi haklarına ilgisiz kalmaktadır. İşçiler kira ücretlerini dahi ödeyememektedir. Ya inancını yitirdin ya da çok para kazandın ya da ikisi birden."

-"BOŞUNA ZORLAMA BAŞKAN OLAMAYACAKSIN"-

Gündemde bulunan Başkanlık tartışmasına da değinen Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirirerek, "Çıkmış illa başkan olacağım diyor. Hani ilkokulda başkan olma hevesi var ya. Olamayacaksın. Boşuna zorlama olamayacaksın. Rektör atadın da biri engel mi oldu? Medyadaki büyük bir kesimin maaşını sen ödüyorsun? Neresi senin değil? Ülkeyi zaten tek adam stratejisiyle yönetiyorsun. Kafasında başka bir şey var. Birileri ona sen halifesin diye gazı vermişler. Başkanlık değil hilafet demek istiyor da diyemiyor" dedi.

Demirtaş şöyle konuştu:

"3-5 tane daha Başbakan ata meydan meydan gezin miting yapın. Bütün AKP'liler miting yapsın. Biz o barajı aşacağız ve sizi gerileteceğiz. Cumhurbaşkanlığı makamını istismar ediyorsun. O kurumu lekeliyorsun. Ülkeye zarar veriyorsun bunu yapma. Bir Cumhurbaşkanı çıkıp bir siyasi kampanya yürütemez. Ülkeyi kaosa sürükleyen adımları attığını fark etmeni fark etmeni istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı uçağıyla AKP kampanyası yürütüyorsun. Başbakan da AKP kongresine Başbakanlık uçağıyla gidiyorsun. Hani yetim hakkına duyarlısın ya.. Hangi AKP kongresine tarifeli uçakla gittin? Bir de meydan okuyormuş yesinler seni. Biz HDP olarak tek başına yeteriz sana. Bakın HDP'nin yükselişini engelleyemiyorsunuz. Siz gidicisiniz, sizi bu ülkenin başına bela olmaktan inşallah çıkaracağız.

Ana muhalefet dahil HDP'yle uğraşıyorlar. AKP ile kapalı kapılar arkasında anlaşmışız. AKP'ye milletvekilliği hediye edecekmişiz. Sayın Kılıçdaroğlu Meclis'te odalarımız arasında 20 metre var. Gelin bir kahve ısmarlayalım nedir ne değildir anlatalım. Yerel seçimde kim sağcılarla anlaşma yaptı konuşalım. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kim kiminle anlaşma yaptı ortada. MHP'yle ortak anlaşma imzaladınız. Yav siz gizli saklı değil açık açık yaptınız. Bunun hesabını vermiyorlar bugüne kadar direnişle bedel ödeyen HDP'yi pazarlık yapmakla suçluyor. Bu yaptığınız da AKP'ye yarıyor. CHP bizim barajı aşmamızı mı istiyor yoksa barajın altında kalmamızı mı istiyor. Siz de değişeceksiniz, sol nedir göreceksiniz. Ya siz de değişeceksiniz ya da AKP gibi gideceksiniz.

Ey CHP; Mazlum Doğan,Mahir Çayan, Deniz Gezmiş pazarlık yapmışlar mı? Pazarlık yapmış olsalardı yaşamış olurlardı! Milliyetçi bir lider de kalkmış Çipras kim o kim diyor. Gören de kendisi Che Guevara zannedecek! Zannetmeyin ki sizin bizi ilgilendirmez bu iç güvenlik paketi. Bu yasa sizi öyle bir vurur ki, oy verdiğiniz partinin yasası evlatlarınızı sokakta katleder ki mahfolursunuz. Atkı taktı diye yüzünü kapattı diye. soğukta kaşkol taktı diye polis öldürebilecek çocuklarınızı. Neden çıkarıyorlar çünkü isyan büyümüştür artık. Biliyorlar. Hele bir Başkanlık adı altında resmi diktatörlüğü çıkarırlarsa bunun önüne geçemeyeceklerini biliyorlar. Biz bu yasayı durdurmak için elimizden geleni yapacağız. AKP ve HDP anlaştı deyip ahlaksızca dedikodu yaptılar. Daha bu yasa çıkmadan Türkiye'nin her yerinde nasıl infazlar yapıldığını anlattık biz.

Muradiye Belediye Başkanı Safire Güneş. Polis defalarca jopla kafasına vurdu. Beyin kanaması geçirdi hastanede yatıyor. Tabi bu Erdoğan'ın başörtülü bacısı değil. Davutoğlu polisiniz bir kadına işkence yaptı. Gezi'de benim başörtülü bacıma saldırdılar diyenler nerede şimdi? Bingöl'de polisler öldürüldü. 4 kişi daha sonra infaz edildi. Erdoğan tebrik etti o polisleri sonra ne oldu. Öldürülenlerin olayla alakası olmadığı ortaya çıktı. Serap Eser'i kim öldürdü? Onca zaman konuşup durdunuz. İdris Naim Şahin çıktı MİT yaptı dedi. Nihat'ı kim öldürdü? Polis öldürmedi dediler sonra ne oldu polisin öldürdüğü ortaya çıktı. Özür dileyen var mı? Bak Güvenlik Yasası çıkmadı daha. Çıkınca bunların daha fazlasını yaşayacağız." 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.