Demek ki sen de Ermenisin!

Allah’tan ki soyumuz sopumuz belli de, şu hezeyanlara aldırmıyoruz. Yoksa yazılıp çizilenler yenilir yutulur cinsten şeyler değil.
Beyimiz buyurmuş:
“Sen kimi oluyorsun da, Sarı Gelin türküsünün Ermenice okunacak olmasına şiddetli tepki göstermiyorsun. Demek ki, sen de bir Ermeni’sin!”
Sizi temin ederim ki, en masumu buydu. Öyle tepkiler vardı ki insanın dehşete kapılmaması mümkün değil.
Akıl tutulması böyle bir şey demek ki…
Baksanıza:
Etraf pimi çekilmiş bombaların istilasında.
Dünkü yazımızın sonuna kadar arkasındayız. Aynı şeyleri tekrar etmek istemiyoruz ama sözümüz söz:
-Sarı Gelin türküsü bu coğrafyanın yani Erzurum’un türküsüdür. Kim bestelemiş bilmiyoruz. Bunun hiçbir önemi de yok. Sarı Gelin, Türkçe söylendiğinde de insanları kendine bağlıyor, Ermenice söylendiğinde de…
Çok sağlıklı yorumlar da vardı. Misal; Birgül Hanım aynen şunları yazmıştı:
“Sezen Aksu’nun Sarı Gelin’i Ermenice okumasında elbette hiçbir sakınca yoktur; zaten daha önce defalarca okumuştu. Lakin keşke Sezen Aksu kadar ünlü bir Ermeni sanatçı da Sarı Gelin’i Türkçe okusaydı. Ve bunu da Sezen Aksu sağlasaydı.”
Eyvallah…
Dört dörtlük bir öneri…
Biz de aynı görüşteyiz. Sarı Gelin, bu toprakların müziği olarak farklı topraklarda da karşılık buluyor. Bu işin güzel tarafı… Keşke başta Ermeni sanatçılar olmak üzere, başkaları da Türkçe okusalar…
Bu temennimiz; ama okumuyorlar diye de, “Siz niçin Ermenice okuyorsunuz?” diye çıkışma hakkımız yok.
Çünkü sanat evrenseldir.
Ne mutlu bize…
Öyle bir eserimiz var ki, başka lisanlarda da okumak için insanlar sıraya girmişler.
Komplekse kapılmaya gerek yok.
Kim nasıl bir kılıf uydurmaya çalışırsa çalışsın, Sarı Gelin bu şehrin namesidir ve bu toprakların hamurudur.
İster Ermenice okunsun, ister Rumca; hiç fark etmez…
Biz biliyoruz ya…
Çünkü abdestimizden şüphemiz yok ki, namazımızdan şüphemiz olsun.
Nasıl ki bize, “Ermeni piçleri” diyenlerden ötürü, geri dönüp soy araştırması yapmıyorsak, “Sarı Gelin Ermenice de okunsun” dediğimiz için, Ermeni muhibbi olmayacağımızı biliyoruz.
Aslına bakarsanız biz bu anlamda epey şanslıyız. Zira aynı gün yani dün Palandöken’de kıymetli ağabeyimiz Vahdet Nafiz Aksu da, aynı konuda yazmıştı. Okuyanlar bilir o yazı, benim yazıyla neredeyse taban tabana zıttı. Ama ne çıkar…
Aklını kin ve nefrete ipotek vermiş kimileri tıpkı bize sövüp saydıkları gibi Vahdet Bey’e de ateş püskürmüşlerdi:
“Vay sen nasıl olurda yazında Sezen Aksu’ya rica edersin, Ermenice okuma diye!”
Peki ne demesi lazımmış:
“Bak Sezen bizi oraya getirme”
Evet; aynen böyle…
Sezen Aksu’yu eleştiren Vahdet Nafiz Aksu’ya bile tahammül edemediler.
Bize ağız dolusu sövmeleri son derece doğal!
İşin en komik tarafı ise, bu adamların Erzurum’un bir dünya kenti olmasını istemeleridir.
Bendeniz gülmeye bile değer bulmuyorum. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Serap DURMAZPINAR 01 Ocak 1970 02:00

    Unutmayiniz, her azinlik için de bile, insanin dusuncesini ozgurce haykirmasini engelleyen korkutucu bir çogunluk vardir. Klasik dusuncelere tavir alip, yanlislardan siyrilip dogrudan yana olmak medeni cesaret ister ( Onyargiyi yikmak atomu parçalamaktan daha zordur) iste bu cesareti herkes gosterirse dogruya ulasmak daha kolay olur. Oncelikle sizi tebrik ederim. Eline kalemi alan herkesin her olaya boyle objektif bakmalarini dilerim... Herkes patlamaya hazir birer bomba gibi pusuda beklemedeler maasallah. Desarj olmak için her sey onlar için birer bahanedir. Desteksiz atarlar, ne soylediklerinin yada soylediklerinin ne anlama geldiginin farkina bile varmazlar çogu zaman. Vallahi korkar olduk yorum yapmaya. Insanlari bu denli kin ve nefrete suruklemenin ne manâsi var? Kin ve nefreti korukleyeceginize sevgiyi korukleyin isleyin yureklere..! *Sari gelin bir Erzurum turkusudur, bu toprağın bu coğrafyanın ezgisidir. Sn. Faruk Kaleli derlemistir ama o donemlerde ermeniler de yasiyordu orada ve ermeni kizla bizim oglanin arasinda geçen hazin bir ask hikâyesini anlatir, mutlaka onlardan da esinlenmistir.! Elbette ki tarihe dayanan bir hassasiyetimiz var ve bu yuzden turkunun ermenice okunmasina karsidir tepkiler ama ermenice okunsa ne olur? daha iyi ya, daha çok reklâmimiz olur. Eser bizimdir denmiyor ki bu kadar sahiplenme ihtiyaci duydunuz. Sadece o dilde okunmak istenmis. Yahu kapi gibi "Erzurum çarsi pazar" ifadesi geçiyor içinde, daha ne olsun? Hem; Kuru kuruya "Sari Gelin bir Erzurum turkusudur" demekle olmaz. Bir ev`in tapusu sizde degilse o ev hakkinda hak iddia edemezsiniz!! Sanki çok seye sahip çikan bir toplummusuz gibi sahip çikmadigimiz bir turkumuz kalmisti. Yapmayin beyler sirf pirim toplamak adina insanlarin manevi duygularini kullanmayin. Bos milliyetçilik yapip alkis toplamaya çalismayin. Komik oluyorsunuz. Nedense inanamiyorum samimiyetinize! Kurtarin kendinizi bu faşist ve dünya barışını tehdit eden zihniyetlerden. Birakin kahraman olma sevdasini. Hem ölümlü bir kahraman yalancı bir avuntudur sadece. Oysa ben insan olmayı dünyanın sahibi bir kahraman olmaya yeğlerim. Tüm kin ve düşmanlık pompalayan beyinlerden ikrah ediyorum..! Mabedlere doldurup yahudi halkini yakan hitler gibi, musolini gibi, franko gibi fikirler tasiyorsunuz. ( Onlar kendilerini biliyor ) Dunya`ya verdikleri zararlar da ortadadir. Yaradilani inkâr yaradani inkâr demektir. Ermeniler dahil tum insanligi Allah`in yarattigina inaniyorsaniz eger, yok sayamazsiniz. Insan olmak kimsenin tekelinde degildir. Herkes insandir kimi kaypaktir kimi adam gibi adam. Kimi guçludur, kimi zayif. Kimi zengindir kimi fakir. Kimi mert`tir kimi namert ama herkes INSAN`dir...Irkçiligi yayip insanlari kin ve nefrete suruklemeyin. GUNAHTIR! Herseyi zamanina, yerine ve kosullarina gore degerlendirmemiz lazimdir yoksa isin içinden çikamayiz. Yahu savas gibi onemli kararlar, o ulke adina, o ulke yonetiminin aldigi kararlarla belirlenir halkin ne gunahi var? koskoca bir halki surekli ve acimasizca karalamanin bizlere ne faydasi olabilir? Insanlari yaftalamak en kolayidir. Simdi bu yorumumdan sonra bende Ermeni olacagim biliyorum daha once de olmustum ziyani yok. Benim aslim`da belli neslimde çok sukur. Kendi asillarindan suphe duyanlar dusunsunler bunu! Sanatçi duyarliligi bu olsa gerek. Koskoca bir toplumu uzmemek adina menejeri tarafindan Sezen Aksu`nun son albümü Kök`te bu türküye yer vermeyeceğini açıkladıgini ogrendik. Hadi asil simdi tepkiler devam etsin bu turkumuzu Turkçe olarak albumune alsin minik serçe.. Dunya kenti olmak için evvela ufkunuzu genis tutmalisiniz, dusunme yelpazeniz genis olmali. Sanatin evrensel oldugunu, sanatçinin ise halkin yuzu oldugunu kavramak zorundasiniz. Az konusup çok sey uretmelisiniz. Yagmiyor sadece gurluyorsunuz. Sizin gibi dusunmeyenleri ya dinsiz yada vatan haini ilân ediyorsunuz. "Kişiler ne denli namuslu olurlarsa, başkalarının namusundan o denli az kuşkulanırlar." der çiçero. Ermeni olmak namussuzluk degil ama vatan haini olmak namussuzluktur! Olmaz kardesim bu sekilde ancak kendi içinizde Erzurum`u dogu`nun, hatta Turkiye`nin ve hatta daha ileri giderek Dunya`nin (Oyle ya hayâllerin olçusu yok!) Paris`i ilân edebilir ve buna kendinizden baska kimseyi inandiramazsiniz.. Ayna ayna soyle bana benden daha guzeli var midir dunya`da diye sorar durursunuz sizden baska sizi kimse duymaz bile, kendi kendinizi over, ve sadece teselli eder, avunursunuz! Yurekten diliyorum ki, daha onemli konularda tepkimizi en az bu kadar ortaya koyalim. Meselâ Erzurum kadinina atilan iftira da bile, istisna birkaç kisi disinda bu kadar birlik olunmadi maalesef! oysa ki orda bir toplumun namusu ve serefi soz konusuydu. Aksi halde bir sarki, bir turku her dilde okunabilir, muzik evrenseldir dili olmaz. bir turku hangi dilde soylenirse soylensin o turkunun o yoreye ait oldugu gerçegini degistirmez! ( çok rica ediyorum bana cevaben gelebilecek kufur ve hakaret içeren hiçbir yorumu yayimlayiniz lûtfen. Bu hem etik olmaz, suçtur hemde sizlere yakislmaz..! ) Tesekkurlerimle... Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France