Dandik bir komisyonun hatırlattıkları!

Mahalli İdareler Genel seçiminde Başkanın yanısıra bir de Meclis üyelerini seçeriz. Seçilen bu yeni mecliste bazı komisyonlar vardır ve o komisyonlara o meclis üyelerinden kişiler seçilir, her bütçe yılında da o komisyon seçimleri yenilenir. Sayısız Büyükşehir ve ilçe belediye meclis toplantılarına katıldığım için acizane bilirim, bu komisyonların 'en baba'sı imar komisyonudur. Adam harcanır bu komisyon için! Çoğu İl Başkanının müdahil olduğunu bilirim İmar Komisyonu için! Belirlenen isimlerin bu İmar Komisyonu'na seçilmesi için grup toplantıları yapılır, bu toplantıların çoğu da hararetli geçer. Sırf İmar Komisyonu'na seçilmediği için parti değiştiren meclis üyeleri de tanıdı bu fakir! Sadece İmar Komisyonu değil popüler olan. Plan Bütçe Komisyonu da, üyelerin en fazla rağbet ettiği komisyon olarak dikkat çeker. 

***

Bilmiyorum gene var mı ama geçmiş dönemlerde Belediye meclislerinde 'İsimsiz Cadde ve Sokakları İsimlendirme Komisyonu'diye bir komisyon da vardı. Bu komisyon, tabiri caizse 'dandik' bir komisyondu ve bu komisyona genelde de hiç 'etliye sütlüye karışmayan' isimler önerilir ve o oylamalarda o isimler seçilirdi. Dandik tanımını ben yapmıyorum,genelde o komisyona seçilen üyeler derlerdi. Ne seçilmesi işte. Adı Komisyon. Bir yerde 'Laf olsun torba dolsun komisyonu'! Esasında İmar Komisyonu kadar gözde sayılmasa da mühim bir komisyondur o komisyon da. Zira, isimsiz cadde ve sokaklara verilecek isimlerle ilgili bir gündem maddesi, en az bir imar maddesi kadar önemlidir. Ama nedense yıllarca Belediye Meclislerinde bu komisyonun sonrasında ne kadar önemli olduğu anlaşıldıysa da yine de ısrarla 'üçüncü sınıf komisyon' muamelesi yapıldı duruldu.

***

Yakutiye Belediye Meclisi'nin Hilalkent'te yapımı tamamlanan, başkan Ali Korkut'un bir süre önce bana da gezdirdiği parka Esmaisminin verilmesi üzerine andım bu komisyonu. Ateş çemberi Mısır'da şehit edilen binlerce kişiden biri olan ve Türkiye'de sembol haline gelen ESMA'nın isiminin verilmesi kararı karşısında getirdim bunu gündeme. Eğitimci Yazar arkadaşımız Murat Ertaş'ın bu konudaki görüşünü cesur bir şekilde ortaya koyan bir paylaşımını gördüm Face'de. Ne yalan söyleyeyim, etkilendim bu çıkışından. Laf aramızda olası mahalle baskısına da aldırış etmemesiyle gözüme bir kere daha girdi. ''Hilalkent'teki parka Mısır'da şehit edilen binlerce kişiden biri olan ESMA'nın isminin verilmesini anlamış değilim. Biz de şehit mi yok, biz de kadın kahraman mı yok? Hem park, eğlence mekânı... Eğlence mekanlarına böyle isimler konur mu?''diyor mesela Murat Ertaş.  'Beğen'butonuna ben de basarken, düşüncelerine tamamen katıldığımı ilan ettim önce tüm Face alemine.

***

Baktım, genelde çoğu kişi de eğlence mekanı da olan bu parka hem de ittifakla ESMA isminin verilmesinden rahatsız. Tabi isme sıcak bakanlar da doğal olarak olacaktır ve onlar da kuşkusuz çok. Bu işlere hassasiyetini bildiğim, zaman zaman düşüncelerine katılmasam da Abdüsselam Gökcan (Abdüş) da rahatsız. Erzurumsporlu eski krampon, bu ismin siyasete alet edildiği iddiasında bulunurken, '' Esma'yı biz kalbimize gömdük. O ismin bu şekilde siyasi ranta çevrilmesini doğru bulmuyorum'' diyordu. Demek ki neymiş, isim vermek de en az 4 katlı binaya 7 kat irtifa izni vermek gibi önemli ve hassasmış. Hoş AK Partlili Yakutiye Meclisi'nin böyle düşünüyoruz diye aldığı bu kararı iptal edeceğini beklemiyoruz ama böylesi bir dönemde özellikle isim konusunda bir değil iki kere düşünülmesi gerektiğini, buna hassasiyet gösterilmesini arzu ediyoruz. Bu arada, MHP'li üyelerin de 'Onca Türk kahramanı varken, başka bir ülkeden bir ismin verilmesine rıza gösteremeyiz. ESMA diye bir kardeşimiz yok bizim' çıkışındaki haklı gerekçenin de yerinde olduğunu belirtmekten geçemeyeceğim.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.