Dadaş Temel Aydın-2

YUNUS EMRE

Yönetmenliğini ve oyunculuğunu yaptığı  ''Yunus Emre''  Temel Aydının  ilk büyük oyunuydu. Bu oyundaki iki sahne seyircinin büyük ilgisini çekiyordu. Birincisi havaya attığı asası nın gök yüzüne doğru yükselip kaybolması , ikincisi mezarlıkta gezerken, beyaz kefene sarılı ölülerin canlanması.  Bu iki sahnenin nasıl yapıldığını çözebilmek için oyuna defalarca gelenler vardı.

Birde  ''Dertli Dolap''  sahnesi. O muhteşem ezgi eşliğinde  ağlamak.


Benim adım dertli dolap
Suyum akar yalap yalap
Böyle emreylemiş çalap
Derdim vardır inilerim.

Yunus bunda gelen gülmez
Kişi muradına ermez
Bu fanide kimse kalmaz
Derdim vardır inilerim.

Ağlamak isteyenler için bundan daha iyi bahane olurmuydu?  Salon karanlık, senin ağladığını kim görecek ki?, ağla gitsin. Hele anneler, can anneler, iki gözü iki çeşme.

Birde Tapduk Emrenin  ''Yuunuuus'' diye bağırması hala kulaklarımda çınlar. (Kulakların çınlasın Koppana Ahmet)
Bu oyunla bir çok ilçeye turne yapıldı.  Belkide bu ilçelerimiz ilk defa tiyatro ile tanışıyorlardı. Aşkale, İspir, Pazaryolu, Tekman ve Narman ilçelerimizde bu oyun çok büyük bir ilgiyle izlendi. Yunus Emre (Temel Aydın)  fanatikleri oluştu. Onun makyajsız, kostümsüz halini görebilmek için, oyundan sonra etrafını saran hayranları vardı.

Bu oyun daha sonraki yıllarda Çifte Minareli Medrese içinde  de haftalarca sergilendi.

ALİ  RIZA  ŞEN  KARDEŞLER


Metinlerini beraber yazdığımız  ''Ali Rıza Şen Kardeşler'' isimli oyun:

Bu oyun: Bir köy ağasının etrafında gelişen olayların anlatıldığı, içinde geleneksel Türk Tiyatrosunun Erzurum versiyonlarının olduğu (kavuklu,pişekar vs.) ,ayrıca Erzurum Gelenek ve Göreneklerini de içine alan, doğumdan ölüme kadar bütün olayların, bazen güldürerek, bazen ağlatarak, bazen düşündürerek anlatılmaya çalışıldığı bir oyundu.
Bu oyun: Halk oyunlarının, halk müziğinin, Hasankale  ve  Ilıca kaplıcalarının, pehlivanların, Aşıkların, hikaye anlatanların, mahalli sanatcıların yer aldığı bir oyundu.
Bu oyun: O kadar rağbet gördü ki üç ayda bir yapmaya karar verdik. Koltuklar yetmemeye başladı ,araya sandalyeler koyduk.
Dizi film gibi , Ali Rıza Şen Kardeşlerin yeni maceraları heyecanla beklenir oldu.

Ağanın  ''Her işi yaparım hizmetkarı''   tipi için  ''Cumhur Seval'' i oyuna dahil ettim. Ağa rölünde  Semih Yetimoğlu  yeteneklerinin zirvesine çıktı. Temel Aydın  ve İ smail Polat , ağanın sırtı yerden kalkmayan pehlivanlarıydı. (Teyo Pehlivan) .  Aşık Fuat Çerkezoğlunun yolu ağanın konağından geçmişti,  Kısır gecesinde kavga çıkmış,  ağanın  ''her işi yaparım hizmekeri'' müthiş dayak yemişti.  Bu sahnedeki Cumhur Sevalin hareketleri seyirciyi gülme kırizine sokmuştu.

Cumhur Seval, Semih Yetimoğlu, Bülent Yılmaz, Vedat Refahiyeli, Zafer Sarıkaya, Cevdet Özçelik, Ahmet Turunç, Ahmet Tevfik Özhancı , İsmail Polat  ve  daha isimlerini sayamadığım, Türkiyenin çeşitli illerinden gelip Erzurumda yüksek tahsil yapan birçok genç, bu oyunda sahnenin tozunu yuttu.

Ve bu oyun , ASEM   (Anadolu Sanat Etkinlikleri Merkezi)  kurulduktan sonra '' Seyr-i Alem Erzurum''  adıyla yıllarca devam etti.
ASEM bir okul oldu, ASEM bir Konservatuar oldu, Kültür evi oldu. ASEM de dostluklar paylaşıldı. Bir kuru ekmek, domates ve soğanla ziyafetler çekildi. Sobasını sırayla yaktılar, odununu ,kömürünü  sırayla aldılar. Sobanın üzerinde ''kartol ''közlemesi yaparken elleri yanıyor ama, pencerelerden , kapıdan giren soğuk, onları sırtlarından vuruyordu. Ve bir yandan da replikler çalışılıyordu.



Yakup Çağlayan,  Murat Balkuş,  Abdullah Darı, Recai Atalay,  Ferdi Dalkılç,  Ahmet Ayık  ASEM i sırtlayan ücretsiz neferlerden bazılarıydı.

KEŞANLI  ALİ   DESTANI

Türkiyede Devlet Tiyatrolarının bile o dönemde sahneye koymaya cesaret edemediği ''Keşanlı Ali Destanı'' nı çok büyük bir başarıyla sahneye koydu.
Oyun un müzikleri çok başarıyla icra edildiği gibi,  dekorlarıda muhteşemdi . İki katlı, balkonlu, merdivenlerle üst kata çıkılan bu dekor herkesi büyülüyordu. İki katlı bir evin bütün teferuatıyla sahneye kurulması, belkide Türkiyede bir ilk ti.  En az 40 kişilik bir kadro ile icra edilmişti.
Keşanlı Ali (Temel Aydın),  Zilha  (Erzurum Radyo spikerlerinden Handan ..hanım),  İzmarit Nuri,  Çakal Rüstem, Sipsi Selim  ve  Şerife Abla rollerini oynayanların hepsi muhteşem performanslar sergilemişlerdi.
Morgol gömlek giyerdi
Gümüş köstek takardı
Hafif şehla bakardı
Yaktımı kalpten yakardı
şarkısı koro halinde söylendiği yetmezmiş gibi, molalarda , perde aralarında,  moral olsun diye de söylenirdi.  Kulis bu şarkıyla çınlardı.

Not: Sonraki yıllarda  ''Bir Şehir Var Yaylada''  oynunda da benzer bir uygulama yapıldı. Komutanın evi HEM.sahnesine sığmayınca ,salonun sol tarafındaki boşluğa iki katlı olarak yapılmıştı. Komutanın üst katta bulunan çalışma odasındaki duası ve namaz kılması herkesi ağlatmıştı.



ERZURUM   KONGRESİ

83.cü yılı kutlanan Erzurum Kongresi, Erzurum da amatör bir gurup tarafından, ilk kez tiyatro sahnesine taşındı.
Erzurum da yerel gazetecilik  ve  tiyatroculuk yapan Temel Aydın , kongrenin yapıldığı okulda, Belediye işçileri ve öğretmenlerden oluşan gönüllü bir tiyatro gurubuyla Kongreyi, Kongre binasında sahneledi.
Oyunu izleyen Kazım Karabekir paşanın kızı  ''Timsal karabekir'', babasını canlandıran ''Naif Çiftci'' ye ''Babamın özlemini sizde giderdim, elinizi öpmek isterim''  diyince, Naif Çiftci ''Siz benim annemsiniz, olurmu öyle şey'' diye karşılık verince, duygusal anlar yaşandı. (GAZETELER)



Bir yıl sonra yapılan Kongre kutlamaları aynı senaryo baz alınarak ,TRT tarafından filme alındı. Devlet Tiyatrosu sanatçılarının da rol aldığı bu yapım halen her 23 Temmuz günü yayınlanmaktadır.

ERMENİ MEZALİMİ


Ermeni Mezalimi konulu belgesel filmin çekimleri sırasında elinde bomba patlayan film yönetmeni Temel Aydın hastanelik oldu.
Temel Aydın kamera arkasından,sıkıştırılmış baruttan oluşturulan dinamit lokumlarını,  benzinli çakmağı ile ateşleyerek,  senaryo gereği çatışma alanının ortasına arıyordu. Fitilin hızlı yanması sonucu bomba Aydının elinde patladı. Aydının her iki elinde ve sol gözünde yaralanmalar oldu. Çekim ekibi tarafından Numune hastanesine götürülen Aydına 20 gün iş göremez raporu verildi. (Gazeteler)



Bu  Belgesel Yakutiye Belediyesi sponsorluğunda çekiliyordu  ve  danışmanlığını  Yrd.Doç. Erol Kürkçüoğlu yapıyordu.
Devlet Tiyatrosu sanatçıları  ve  Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri ile birlikte 300 kişi belgeselde rol alıyordu. Rus komutanın Gazi Ahmet Muhtar Paşa dan Erzurumu istediği sahne  -25 derecede gerçekleştirilmişti. Aşkale, Hasankale  ve  Erzurum Tren Garları bu çekimlerde adeta mezalimi yeniden yaşamıştı.

Malesef bu belgesel Temel Aydının vefatı üzerine tam olarak bitirilemedi. Daha doğrusu montaj aşamasında kaldı. Temel Aydın ın saygıdeğer eşinden aldığım bilgiye göre , maddi sıkıntılar nedeniyle son aşamaya gelmiş bu belgesel öylece kalakalmış, bir dost, bir yardım eli beklemekte.

Ah Vefa:.Gerçek anlamın unutulmuş, İstanbulda bir semt ismi olarak kalmışsın. Vefalı insan, vefalı dost, vefalı arkadaş denilince en önce aklıma gelen insanlardan birisiydi Temel Aydın. Adam gibi adamdı vesselam.

İşte böyle:Temel Aydını azda olsa anlatmaya çalıştım. Onun için söylenecek o kadar söz varki .Eksiğim, yanlışım varsa , olaylara müdahil olanlar lütfen tamamlasınlar.
Şu an İstanbul Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro bölümünde okuyan biricik oğlu ''Çağlar Aydın ''ın da gözlerinden öper,başarı ve mutluluklar dilerim.

1981 den 2004 yılına kadar süren Tiyatro yaşamında Erzuruma çok şey verdi.  Bir mum ışığı gibi etrafını aydınlatırken,  kendisi damla damla eridi.  Oyunlarında yüzlerce öğrenci görev aldı, onları eğitti,  hayata hazırladı.
Şimdi Türkiyenin dört bir tarafına dağılmış olan bu öğrencilerinin onu her hatırladıklarında rahmetle andıklarından eminim.

Mekanı cennet,ruhu şad olsun.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • cem çilligöl 01 Ocak 1970 02:00

    sayın hocam kaleminize yüreyinize sağlık bize temel abi yi yeniden yaşattınız. ayrıca şehrimizin kültürüne kattıklarınızdan dolayı şükranlarımı arz ederim cem çilligöl

  • Kadir Sabuncuoğlu 01 Ocak 1970 02:00

    Müslüm hocam, elinize sağlık. Herkes sizin gibi, anılarını yazsa ne iyi olur. Temel Aydın`ı yeniden anma fırsatı bulduk. Ailesine sağlıklar, babasının yolunda ilerleyen Çağlar`a başarılar. Temel Aydın`a da Allah`tan rahmet diliyorum.

  • Mustafa ASLAN 01 Ocak 1970 02:00

    Selâm ile... Sevgili Müslüm! Unutmayanlar, unutulmazlar biliyor musun? Rahmetli Temelimizi unutmadığın gibi unutturmadığın için de ayrıca unutulamazlar kervanına katılıverdin bilerek, bilmeyerek! Dahası, bana da cesaret oldun Müslüm`üm! Ölüm gence ihtiyara bakmaz ama genellikle sırayı da şaşmaz biliyorum ama ömrümce hiç korkmadığım ölüme şimdi daha hazırım. Zannediyorum ki Müslüm hayatta oldukça arada bir hatırlanmamıza vesîle olacaktır. Çok ama çok şey biliyor musun Sevgili Müslüm... Çağlar AYDIN ve Annelerinin şahsında Sevgili Temelimizi özleyenlere selam olsun, Temelimize ve önden gidenlerimize de rahmetler olsun vesselâm... Mustafa ASLAN Yeni Mesaj Gazetesi Yazarı

  • Ömer Faruk DİLEK 01 Ocak 1970 02:00

    eline sağlık... ALLAH Rahmet eylesin.

  • AHMET TURUNÇ 01 Ocak 1970 02:00

    DEĞERLĞİ HOCAM..MERT, YİĞİT ,DÜRÜST ,ÇALIŞKAN,BİR SANATÇI KARDEŞİM OLAN RAHMETLİ TEMEL AYDIN LA İLGİLİ YAZI DİZİSİNİ KALEME ALMAN GENÇ KUŞAKLARA ERZURUMDAN BİR KÜLTÜR ELÇİSİNİN GELİP GEÇTİĞİNİ DİLE GETİRMEN DEN ZİYADESİYLE MUTLU OLDUK.VE BU VESİLEYLE DE VEFA NIN SADECE İSTANBULDA BİR SEMT OLMADIĞINI ANLADIK.İYİKİ, VARSIN..KALEMİNE YÜREĞİNE SAĞLIK.CANIM TEMELE ..KARDEŞİM NURLAR İÇİNDE YAT ..DİYORUM..VE BİRLİKTE GEÇİRDİĞİMİZ GÜNLERİ YAADEDİYORUM..SAYGI VE SEVGİLERİMLE.AHMET TURUNÇ BURSA SANAT TİYATROSU YÖNETMENİ.....İ..

  • Emine Aydın 01 Ocak 1970 02:00

    Teşekkürler Hocam.Emeğine,yüreğine ve kalemine sağlık.Çağlar bölüm birincisi olarak Marmara Üniversitesi.GSF sinema tv den bu hafta mezun oldu çok mutluyuz.

  • Ferdi Dalkılıç 01 Ocak 1970 02:00

    Çok güzel bi yazı dizisi olmuş emeklerinize sağlık değerli hocam sayın Müslüm Çağlar... bu şehir ve bu insanlar seni unutmayacak değerli hocam sayın Temel Aydın... Ferdi Dalkılıç