27 Mayıs1960 İhtilalinin Milli Birlik Komitesi başkanı ve Türkiye Cumhuriyetinin 4üncü Cumhurbaşkanı olan 0rgeneral Cemal Gürsel Erzurumun yetiştirdiği ünlü simalardan biridir.
Her ne kadar ismi 1960 ihtilaliyle farklı hatırlanıyor olsa da Cemal Gürsel Erzurum kültürünün harmanladığı kahraman bir Türk subayıdır.
Cemal Gürsel ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda cepheden cepheye koşan ve ilimle ilgilenen bir aileye sahiptir.
Dedesi Hacı Ahmet Bey ve babası Abidin Bey subay olarak orduda görev yapmış ,büyük dedesi Molla İbrahim ise Erzurumdaki Dar-us safa medresesinde talebe yetiştirmiştir.
Cemal Ağa lakaplı bu hemşehrimiz, baba mesleği olan askerlikte en zirve noktaya kadar çıkmayı başarabilmiştir.
1895 yılında Erzurumda doğan ve dadaşlık kültüründen hiç kopmayan Cemal Gürsel, Kuleli Askeri Lisesini bitirir bitirmez cepheye koşmuş, Türkiye Cumhuriyeti kuruluncaya kadar çeşitli cephelerde yiğitçe savaşmıştır.
Çanakkale Savaşında ,Seddülbahir ve Anafartalar Muharebelerine katılmış daha sonra Suriye ve Lübnan cephelerinde savaşmıştır.
Birinci ve ikinci Gazze Muharebelerine katılan Gürsel ,Filistin Cephesinde Batarya komutanı olarak görev almış, ordu bozulunca İngilizlere esir düşmüş , Mısırda iki yıl esaret altında tutulduktan sonra serbest bırakılmış ve ayağının tozu ile Milli Mücadeleye katılmak için Anadoluya geçmiştir.
Birinci ve ikinci İnönü Muharebelerine de katılan Cemal Gürsel ,Kütahya-Eskişehir Muharebelerinde bulunmuş daha sonra Sakarya Meydan Muharebesi ve nihayetinde Büyük Taarruzda savaşmıştır.
Cemal Gürsel bu fedakârlıklardan dolayı İstiklal Madalyası ile onurlandırılmıştır.
Vatan ve millet sevgisiyle donanmış bir ailenin çocuğu olan Cemal Gürselin başarılarında aileden aldığı eğitimin etkisi bir hayli çoktur.
Aile, Abidin Beyin tayini çıkması münasebetiyle Orduya gitmiş Abidin Bey burada emekli olmuştur.
Balkan Harbinin çıkması üzerine Abidin Bey tekrar askere çağrılmış ailede Ünyeye yerleşmiştir.
Bilindiği üzere ,tarihimizin en acı sayfalarından biri Balkan Savaşında yaşadığımız mağlubiyettir.
Ordunun içerisine siyasetin ve tefrikanın girmesiyle birlikte Balkan Savaşında hakketmediğimiz bir bozgun yaşamış ,özetle ;Cihan İmparatorluğu bir avuç Balkan askerinin önünde hezimete uğramıştı.
İşte bu mağlubiyeti canlı yaşayanlardan biri Cemal Gürselin babası Abidin Beydir.
Bozgundan sonra Abidin Bey Ünyede ki evine dönmüştür ama, esas bozgun acısını ona eşi Zekiye Hanım yaşatmıştır.
Yorgun ve bitkin bir şekilde Ünyeye gelen Abidin Bey, iskeleye varınca Cemal Gürsel ve kardeşleri onu karşılamışlar. Baba ve çocuklar bir birlerine sarılıp hasret gidermişler ve doğruca evin yolunu tutmuşlar.
Abidin Bey ve çocukları ,anneleri Zekiye Hanımın evlerinin kapısında kendilerini sevinçle karşılayacaklarını tahmin etmişler.
Kapının önüne geldiklerinde evin hanımı Zekiye Hanım ortalarda yokmuş.
Bu durumu hayra yormayan Abidin Bey evin içine koşmuş ve Hanım neredesin ? diye seslenmiş.
Yanıt gelmeyince odaları dolaşmış ve mutfakta Zekiye Hanımın çömelmiş bir vaziyette işiyle meşgul olduğunu görmüş.
Abidin Bey Hanım neredesin, niye cevap vermiyorsun? diye sitem edince Zekiye Hanım Ne yani ,kapıda seni karşılamamı mı bekliyordun? diye sert bir cevap vermiş ve konuşmasını Memleketin bütün namusunu şerefini savaşta ayaklar altına alanların karşılanmaya layık olduklarını mı sanıyorsun ? sözüyle cümlesini bitirmiş.
Balkan bozgununun şokunu yaşamış olan Abidin Bey, bu tavır karşısında ikinci bir şok daha yaşamış ve bu psikoloji ile göz yaşlarına boğulmuş, hanımına yenilginin sebebinin kendileri olmadığını, başlarındaki idarecilerin liyâkatsizlikleri sebebiyle böyle bir bozgun yaşadıklarını anlatmış.
Böyle bir annenin evladı olan Cemal Gürsel ,1957 yılında Erzurumda 3. Ordu Komutanlığı görevini yapmıştır.
Yaşamı süresinde herkesin sevip saydığı Cemal Gürsele Ağa lakabının verilmesi çok anlamlıdır.
Zeki, çalışkan ve aydın bir kişilik olan Cemal Gürsel ,cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine verilen hediyeleri demirbaşa kaydettirecek kadar devlet malına titizlik göstermiştir.
Davul zurna çaldığı zaman eline beyaz mendili alıp bar başına geçecek kadar Erzurum hayranı olan Cemal Gürsel , 1966 yılında vefat etmiştir.
Makamı cennet olsun