Geçtiğimiz cuma günü geldiler Erzurum'a aklı başındalar.
Geldiler gelmesine ama her ne hikmetse geldiklerini zar zor fısıltı halinde yayılan haberlerden öğrendik.
Sanki ortada bir talan var,bu talandan mal kaçıranlar gibi sessizce hareket ediyorlardı.
Neyse efendim neticede bu aklı evveller önce bir konak buldular kendilerine.
Kapandılar içeriye. Sivil toplum kuruluşlarını çağırdılar oraya. İnsanlar konuşmaya başladıkça bunlar susmak,dinlemek yerine insanları kışkırtmaya başladılar. Erzurum gibi milli mücadelenin başladığı,vatanını, milletini,bayrağını canından aziz tutan insanların yaşadığı bir yerde DADAŞların gözünün içine baka baka terörist başını övmeye yeltendiler. Salonda belki Nene Hatun yoktu ama O'nun torunları Zekiyeler,Ahmetler ,Recepler oradaydı. Ortam gerildi. Ortamı gerenler akıllılar tarafından korunurken bunu içine sindiremeyn DADAŞlar zoraki kuvvetle dışarı çıkarıldılar.
Neymiş? Provakatörlük yapıyorlarmış! Bu ülkeye ihanet eden 30 bin kişinin katilini öven yanlarında oturan muhterem hanımefendi! provakatör olmuyor da buna karşı gelenler mi provakatör oluyor ? söyler misiniz allah aşkına. Hani Nasrettin Hoca derdi ya hırsızın hiç mi suçu yok? diye. Bunların ki o mesele.
Bu akil adamların amacı neydi Allah aşkına?
Sözde süreci halka anlatıp,halkın görüşlerini dinlemeyecek miydi bunlar?
Buna göre hazırladıkları raporları da başbakana sunacaklardı.
Onlar anlatacak biz dinleyecek soru soracaktık zatı alilerine.
Ee beni dinlemeyeceklerse, benim sıkıntımı not almayacaklarsa neden düştüler yollara?
Ey aklı evveller düşüncelerinize herkes katılmak zorunda mı?
Katılmayanların düşünceleri önemsizse ,dinlenilmeyecekse neden geldiniz Erzurum'a?
Amacınız turistik gezi miydi?
Madem bu süreci paylaşmak için gönderildiniz yurdumun dört bir yanına. Neden paylaşma cesaretini gösteremediniz?
Neden tiyatro sahnesi gibi biletliler haricinde kimseyle yüz yüze gelemediniz?
Neydi korktuğunuz? Halkın arasına karışmak çok mu zordu?
Hayatını bu millete , bu vatana değer verebilecek gençleri tarih şuuruyla yetiştirmeye adamış Mustafa Özkan Hocanın neydi suçu? Cebinde bıçağı,belinde silahı mı vardı ki almadınız salona? Neden korktunuz? Farklı fikirlerden,sorulardan neden çekindiniz? Şimdi ne yazacaksınız o raporlara merak içerisindeyim .Durun ben sizin adınıza yazayım o raporu. İşte Erzurum raporu:
1.Sayın Başbakanım ne yaparsak yapalım Erzurum'da bölücü propagandası yapılamayacağını anladık.
2.Dadaşlar,amirinden emir alarak kaba kuvvete maruz kaldığı polisine,askerine velhasılı kelam devletine düşman olamıyor bunu gördük.
3.Bu ülkede gördük ki Türk,kürt,laz,çerkez vb problemi yoktur. Ülkede terör problemi vardır.
4.Erzurum da örgüt başına sayın diye hitap edilemez. Maazallah salondaki DADAŞLAR ağzınızı paralar.
5.Turistik gezimiz süperdi yedik ,içtik, gezdik milletimizin kesesine bereket.
6.Dedik halkın arasına karışalım Cuma namazı kılalım. Kıldık ama bayrağı öpmek zorunda kaldık. Bunu önceden kestiremedik.
7.Kimseyi dinlemedik,eleştirenleri provakatör diye yaftalayıp polis zoruyla dışarı attırdık.
8.Milli mücadele Erzurum'da başlamıştı ya sanırız çözüm süreci de burada sona erecek. Slogan bile bulunmuş DADAŞ bu oyunu bozar diye.
- zekiye çomaklı 01 Ocak 1970 02:00
hocam feyzin bol, kalemin var olsun...
- burhan solak 01 Ocak 1970 02:00
ahmet bey o dediğiniz bundan yıllar önce vardı.şuanda kürt kardeşimin tek sorunu var o da bu şerefsiz pkk ve onun siyasi uzantısı.o hukuk zarar görseydi merak etme başta Erzurumda Türk Kürt birbirine girerdi.demek ki hala sağlam bir ilişki var.100 belediye 3 milyon oyu silah zoruyla aldığını dünya alem biliyor.unutmayın bunu.
- ali yılmaz 01 Ocak 1970 02:00
mehmet bey yazarın bence biji Türk milleti yazısını okuyun.cevaplar orada.
- Mehmet serin 01 Ocak 1970 02:00
Otuz yıldır Türkü Kürdü çok acı çekti. Bir barış hareketi başlatıldı. Kan duracak, bin yıllık birlikteliğimiz barış içinde devam edecek. fenamı olur. Bu terörü TSK otuz yıldır ortadan kaldıramadı. Hükumetlerde bir şey yapamadı. Şimdi kanın tamamen durması için bir şeyler yapılıyor. Ben bu çözüm sürecinin Türkiye cumhuriyetine zarar vereceğini sanmıyorum. Bu kanın durmasının sakıncalarını Pir Ahmet bana çay içirerek anlatabilir.
- Ahmet Tanrıseven 01 Ocak 1970 02:00
Burhan bey sorun şu zaten: Kürtlerin hak ve hukukunda ne sorun var demek. Böyle diye diye Kürtleri PKK ve benzeri örgütlerin kucağına ittiniz. Başı kuma gömmeye devam edersek durum daha vahim olacak. Bugün 100 Belediyesi olan, 3 milyon oy alan bir siyasi hareketi insanlar destekliyor ve bu trend ki ,ben bunu etnik kavmiyetçilik olarak değerlendiriyorum,artmaya devam edecek. Sizlerin sorun yok demesi ile sorun yok olmuyor üstelik kan akmaya devam ediyor.Eğer kardeşlik bir hukuka dayananıyorsa Türkler ile Kürtler arasında bu hukuk zarar görmüştür ve temel sorun Kürtlerin kimlik ve kültürlerine ilişkin karnından konuşarak gerçeği görmemekten kaynaklanıyor.
- burhan solak 01 Ocak 1970 02:00
ben yazıyı beğendim.ahmet bey pkk mı kardeşliğimizi bozuyor.yazarın biji türk milleti ve diğer yazılarını okursan pir ahmetin düşüncelerini daha iyi anlarsın kanısındayım.yazar süreci anlamamış sözde süreci anlatmak için gelenleri de anlatmadıkları için eleştirmiş bence.kürt vatandaşların hak ve hürriyetleri konusnnda nasıl bir sıkıntı var acaba Türkiyede merak ediyorum.bence vatana millte bağlı bu ülkeyi aziz tutan insanlardır dadaş.zaten yazar da mahalle başı diye bir ayrıma girmemiş.bunu yapan ve kutuplaşmaya yol açan siz siniz bence.
- Ahmet Tanriseven 01 Ocak 1970 02:00
Sayın yazar yazınız da slogan atıyor, fikre fikirle cevap vermiyorsunuz. Mesela neden bu sürece karşı olduğunuzu söylemiyorsunuz veya bu ülkenin vatandaşı olan ve sizin de komşunuz olan Kürt vatandaşların hak ve hürriyetlerine ilişkin ne düşünüyorsunuz .Sayın yazar bunlara cevap yazarsanız daha faydalı olur. Kürtlerin terörü dışlayan, haklı, meşru, İslami ve insani taleplerine cevap vermek yerine PKK üzerinden sloganvari yazılar yazmak ve hatta Dadaşlığı buna alet etmek kardeşliğe değil kutuplaşmaya yol açacaktır. Herhalde insanların daha önce yaptığı gibi Mahallebaşına yürümeleri isteniyor. Hayret ettim doğrusu akil insanlar Erzurum`dayken neden Dadaşlar Mahallebaşına yürümedi?!!!! Mahallebaşındakiler Dadaş kavramının içinde mi ? sayın yazar.
- hüseyin kocak 01 Ocak 1970 02:00
kitabın ortasından konusmussun helal sana...
- halim yılmaz 01 Ocak 1970 02:00
kaleminize sağlık.murat bey yazıyı okumamışsınız ya da siz erzurum da değilsiniz.akıllıların düşüncelerini bu halk dinleyemedi ki kapalı kapılar ardında oldu herşey.yazıda bunu çok iyi özetlemiş tebrikler bir kez daha.
- a.murat koprulu 01 Ocak 1970 02:00
Bence akillilarin düşüncelerin den örnekler verseydin daha gerçekçi olurdu.