Erdoğan, Türkiye'nin IŞİD petrolü aldığı iddialarıyla ilgili, 'IŞİD'den Türkiye'nin petrol alıyor ifadesi çok çirkin ve kesinlikle yalan. Bu ifadeleri ortaya koyanlar adice bir ifade ortaya koyuyorlar' dedi.
Erzurumajans-Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin IŞİD petrolü aldığı iddialarıyla
ilgili, "IŞİD'den Türkiye'nin petrol alıyor ifadesi çok çirkin ve
kesinlikle yalan. Bu ifadeleri ortaya koyanlar adice bir ifade ortaya
koyuyorlar. Ben dünde açıklamamı yapmıştım. bölgedeki tüm terör
eylemlerine karşı duran bir ülkeyiz. Çünkü biz terör eylemlerinden çok
çektik. Kaldı ki bize resmi kanal dışından giren bu tür petrol olursa
bunları alıkoyup imha ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, Katar'daki temaslarının ardından Türkiye'ye gelişi sırasında
uçakta gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Müslüman Kardeşler ile
ilgili iddialarının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Konuyla
ilgili olarak bir defa yetkili mercilerimizin bunlarla görüşmeleri gibi
bir şey sözkonusu değil. Açıklamayı kim yaptı bilmiyorum. Türkiye'de
kiminle görüşmüşler bana ulaşan bir bilgi yok. Bize yansımış bir bilgi
yok. Bunların Türkiye'ye gelmek gibi bir talepleri olması durumunda
incelenir bakılır. Gelmelerini engelleyecek bir sebep varsa farklı
bakılır. Engel yoksa herkese gösterilen kolaylık onlara da bakılır. İsim
bazında sıkıntı var mı yok mu bakılır. bu noktada yoksa, herhangi bir
yabancı nasıl misafir oluyorsa onlarda gelebilir" diye cevap verdi.
Newyork
Times'da yer alan Türkiye'nin IŞİD petrolü aldığı iddiaları
hatırlatılarak "Türkiye itibarsızlaştırmaya mı çalışılıyor?" şeklindeki
bir soru üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle cevap verdi:
"Bu
konuyla ilgili Türkiye'nin duruşu he zaman belli. Burada bir defa
IŞİD'den Türkiye'nin petrol alıyor ifadesi çok çirkin ve kesinlikle
yalan. Bu ifadeleri ortaya koyanlar adice bir ifade ortaya koyuyorlar.
Ben dünde açıklamamı yapmıştım. Bölgedeki tüm terör eylemlerine karşı
duran bir ülkeyiz. Çünkü biz terör eylemlerinden çok çektik. Kaldı ki
bize resmi kanal dışından giren bu tür petrol olursa bunları alıkoyup
imha ediyoruz. Beş bin ton getirilmek istenen petrol yakalandı imha
edildi. Türkiye bu konularda hassastır, asla fırsat vermez. IŞID ya da
petrol kaçakçılığı yapan örgütlere müsamaha ile bakmamız mümkün değil."
"ABD BASINI ASPARAGAS YALAN HABER ÜRETİYOR"
ABD basınında yer alan yapılan haberlerle ilgili bir baka soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan,
şöyle cevapladı:
"Kerry
ile de yaptığımız görüşmede söyledim. ABD basını asparagas yalan haber
üretiyor. Bu adını verdiğiniz gazetede bu tür haberler üretmekte mahir
bir gazete. Bunların Türkiye'nin gerçek yüzünü yansıtması değil,
Türkiye- Amerika ve Türkiye'nin dost olduğu ülkelerle arasını bozmaya
yönelik. Aslı astarı yok. Bu art niyet. Bizim bir defa ABD ile stratejik
ittifakımız devam ediyor. hatta model ortaklığımız devam ediyor. NATO
zirvesinde bazı gerek ulusal gerek uluslar arası medya bizim görüşme
yapmayacağımızı ve ertelendiğini yazdı. Biz başkan Obama ile bir buçuk
saat oturduk. Milli Savunma Bakanı ABD'nin Türkiye'deydi. Görüşmeler
yaptı.
Cuma günü Dışişleri Bakanı Türkiye'deydi. Bu kadar yoğun
bir trafik Türkiye ABD arasında olurken, haberlerin kıymeti harbiyesi
olabilir mi..Uydurma, amaç Türkiye ile ABD arasına nasıl fitne sokarız.
Türkiye'deki bazı grupların buna aracı olması da bunların ne kadar
önemli olduğu konusunda önemli."
"ABD'nin ortaya koyduğu strateji
de Ankara'yı tatmin etmeyen unsurlar mı var?" şeklindeki soru üzerine
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye ve Irak diye geçiyor. Suriye Irak diye
geçerken buradaki mücadelenin boyutunda hem Suriye'yi hem Irak'ı
görüyorsunuz. Bu ifade benim NATO zirvesinde de kullandığım ifade. Olayı
sadece Irak olarak değerlendirmek yanlış. Bizim Suriye ve Irak olarak
ele alması, zaten belirlenen hedefti. Koalisyona lafta değil gerçekte
kim gerekecek.
Afganistan'da dört ülke kaldı. ABD, Almanya,
Türkiye, İtalya. Burada da biz tamamen işin dışında kalalım demiyoruz,
bizim söylediğimiz insani yardım konusunda destek veririz diyoruz. Ama
'hassasiyetlerimizi göze almanız lazım' diyoruz. Bunu böyle
değerlendirmeye alırlarsa, insani yardım konusunda haklılığımızı
anlarsınız diyorum" diye karşılık verdi.
"Anlayış var mı?" şeklindeki soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Kerry aksi bir şey söylemedi" diye cevap verdi.
"Suriye
rejimi ile mücadele konusunda ABD'nin tavrı tatminkar mı?" şeklindeki
bir soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada olayın iki boyutu var.
Strateji ve taktik. Bunlar çalışılıyor. değerlendirmeler yapıldıktan
sonra gerçeği görür ona göre memnunuz ya da değiliz derler" şeklinde
cevap verdi.
"TÜSİAD İKİLİ GÖRÜŞMELERDE ŞÜPHESİZ Kİ YERİNİ ALACAKTIR"
TÜSİAD
Toplantısının olacağını hatırlatan bir gazetecinin "Yeni Türkiye de
yeni anayasa ve çözüm süreci çok önemli, bu konuda büyük demokrasi
cephesi olur mu?" şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, şunları dedi:
"Benim
bunun arkasında durmaktan başka bir seçeneğim olamaz. Yeni Türkiye
tezini sonuna kadar savunacak içini dolduracağız, hükümetin sahiplenmesi
ayrı bir güç katacaktır. STK'lar da yeni Türkiye'nin inşasında yerini
almalı. TÜSİAD ikili görüşmelerde şüphesiz ki yerini alacaktır. Bunun
temelini oluşturan en önemli adım yeni Anayasa'dır. Olmadan böyle bir
şey olması mümkün değil. Ana muhalefetin başındaki zat 60 maddede
anlaştık diğerlerinde anlaşalım diyor, ama 60 da anlaştıktan sonra
bırakıp kaçan sizsiniz. Dürüst ve samimi iseniz Meclis Başkanını ikna
etmelisiniz. Anayasanın sonuna kadar bu çalışmayı bitirip bunu oylamaya
getirmenin anlamı yok, hadi gel 60 maddeyi getirin Meclise oylayın. Bir
taraftan da komisyon diğer maddeleri çalışsın. Bu samimiyet testidir.
Vatandaş şunu görecektir; Parlamento yeni anayasada samimi. dört grubun
imzası vardı, 60'ı çıkarttılar , komisyon çalışıyor, bu umuttur. Bu
çözüm sürecine ve ekonomiye alt yapı oluşturacak. Bundan sonraki süreçte
de demokrasi ve ekonomi at başı gitmelidir. Bundan taviz veremeyiz.
TÜSİAD'daki konuşmamda bunları gündeme getirmem adeta olmazsa olmazdır.
TÜSİAD'da bunları hedef olarak belirlemek suretiyle , TÜSİAD'da
sorumluluğunun bilincinde."
"TÜRKİYE GENİŞLEME KONSEPTİN DE DEĞİL, MÜZAKERE SÜRECİNDE"
"AB
turu olacak mı? , AB'nin yeni kadrosunda genişleme karşıtı hava var,
yeni dönem" şeklindeki bir başka soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye
genişleme konseptin de değil, müzakere sürecinde. Bir de 14 faslın bir
tanesinin aç kapası yapıldı, diğerlerinin açılışı yapıldı. Türkiye'nin
dostları grubu var. Bu ziyarette yapacağım görüşmelerden biri bu gruptan
şu açılıp da kapanmayan fasıllar gibi, aç kapaların aynı anda yapılması
gereğini ve bunun gündeme getirilmesini paylaşacağım. Nasip olursa BM
Genel Kurulu'nda bazı AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları
ile görüşmelerimiz olacak. Bir kısmı ile de sonra dolaşacağız.
Arkadaşlara da söyledim, Sayın Rensy ile yapacağımız görüşmeye farklı
zaman ayıralım. 23 ve 24 fasıllarla ilgili bu dönem başkanlığında mesafe
alalım. aç kapa olayını da gerçekleştirirsek ab sürecinde farklı bir
dönemi yakalamış oluruz diye düşünüyorum" şeklinde cevap verdi.
FRANSA'DAKİ IŞİD TOPLANTISI
Fransa'daki
IŞİD toplantısına dikkat çeken bir gazetecinin "Fransa keşif uçuşlarına
başladığı iddiası var. Irak'ta IŞID konusunda Fransa çıkışı olur mu?"
sorusuna
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle cevap verdi:
"Ben ihtimaller
üzerinden değerlendirirsem haifi olur. yazılı bir sonuç bildirgesi yok.
Bunun üzerinde durmam yanlış olur. Dışişleri Bakanımız oradaydı. ondan
yarın Kıbrıs'a gitmezse, davet edip bilgi alacağım."
"CİDDE TOPLANTISINA KATILAN ÜLKELER BELLİ, DESTEK BELLİ"
ABD
kamuoyunda yapılan kamuoyu yoklamalarındaki desteğin düşük göründüğünü
ifade eden bir gazetecinin "Obama'nın elini kolunu bağlar. Başarılı olur
mu?" yönündeki bir sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başarılı olup
olmaması, ABD açıklama yaptı. Ben hava harekatını yaparım diyor. Kara
harekatını yapanlar, 'biz onların işini kolaylaştırırız' diyor. Şimdi
zaten kara harekatının olmadığı bir operasyonun başarılı olması mümkün
değil. Ancak caydırıcı olur. Fakat şu anda çarşamba açıklaması Sayın
Obama'nın kararını verdiğini ortaya koyuyor. Çerçeveyi çizdi. Cidde
toplantısına katılan ülkeler belli, destek belli. Bunları da yine ilgili
birimleri ile karşılıklı görüşmüş vaziyetteler. koordinasyon merkezinin
vereceği kararlarla yürüyecektir" diye cevap verdi.
"BU İŞİN MERKEZİ MUSUL"
49 rehine ile ilgili görüşmenin olup olmadığının sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"Katar'dan
çok gayretlerimiz ve çalışmalarımız Irak'taki özellikle bu işle ilgili
birimlerle yürüyor. Çünkü bu işin merkezi Musul. Olayın döndüğü yer
orası. Tüm bu olanlar karşısında bizim 49 rehinemize yönelik elimizde
bizim de kendimize yönelik bazı değerlendirebileceğimiz imkanlar var.
Bizim derdimiz şu; Türkiye halkının yüzde 99'u Müslüman ülke. Bu 49
arkadaşımızın hepsi Müslüman. Onlara karşı böyle bir yaklaşımın olması
bizi üzmüştür. Bunu temaslarla nasıl çözeriz bunun gayretindeyiz. Bunu
istihbaratla yapıyoruz. İstihbarat örgütümüz bunu sürdürüyor. Temennim
sağ salim bu işi başarırız. Dert gayret bu. Hakan beyin burada olmasının
sebebi malum , Katarla çok ortak hareketimiz var . Katar Emiri'nin
istihbaratı ki bir çok konularda bir cumhurbaşkanı , bir başbakının en
yakın çalışma elemanı MİT müsteşarıdır. Bu konuda çok yakın çalışması
gerekiyor, bu tür ülkelerde Hakan beyin yanımda olması doğal" yönünde
karşılık verdi.