Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu millet imanlı çılgın Türkler

Erzurumajans-Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de Türkiye İhracatçılar Meclisi üyelerine seslendi. Erdoğan, 15 Temmuz gecesi milletin darbe girişimine karşı verdiği mücadeleye işaret ederek, "Bu millet başka bir millet. Bu millet tanımlanamaz. Hani 'Çılgın Türkler' diyorlar ya ama bu millet 'İmanlı Çılgın Türkler.' Böyle gittiler işin üzerine. Ne yaptığını, neyi yaptığını, ne için yaptığını çok iyi biliyor" dedi.

10 Ağustos 2014 tarihinde yüzde 52'lik oy oranıyla Cumhurbaşkanlığına layık gören milletime şükranlarımı sunuyorum. Seçim sonuçlarının belli olmasından sonra tüm Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olarak en iyi temsilin mücadelesini verdim. Gerektiğinde Bakanlar Kurulu'nu topladım, gerektiğinde seçim hükümeti kurdum. Ülkenin ihtiyacı olduğu her alanda tavrımı otaya koymaktan geri kalmadım. Kim ne düşünür diye düşünmeden sadece aziz milletimi düşündüm.17-25 Aralık darbe girişiminde gösterdiğim duruşu 15 Temmuz'da anlaşıldı. O ana kadar malesef birçok eş dost ahbap bizleri anlamıyordu, anlamamıştı. 15 Temmuz'da bu olay ortaya çıktı. Şimdi birçok kesim anladığını ortaya koymaya başladı.

15 temmuz karanlık bir gece olarak başladıysa 16 temmuz aydınlık bir gün olark doğmuştur.

Milletimiz tankların, uçakların karşısına büyük bir kararlılıkla dikilmiştir. Bu millet büyük bir millettir.

Darbe girişiminin ertesi günü TİM'in Panama ve Guatemala'ya gönderceği heyeti iptal etmemesini ben çok önemli buluyorum

İş dünyası diri olmazsa, güçlü olmazsa ülkemizin de diri olması mümkün değildir. O yüzden bugün de son değerlendirmeleri sizlerle değerlendiriyoruz. Dün Rusya federasyonuna bir ziyaret gerçekleştirdik. 10 sizden, 10 bizden olsun dediler. Dar kapsamlı bir iş adamları zirvesi gerçekleştirdik. İnanıyorum ki çok kısa zamanda aramızdaki ekonomik ilişkileri düzelteceğiz.

En son Haziran ayı başında sizlerle bir araya gelmiştik. O gün gündemimizde Almanya'da alınan sözde soykırım kararı vardı. Bugünse tarihimizin en sinsi darbe girişmine, bir işgal teşebbüsüne maruz kalmamız var. 15 Temmuz ne kadar karanlık başladıysa 16 Temmuz sabahı da o kadar aydınlık başladı. Milletimiz 15 Temmuz gecesi silahların, tankların karşısına büyük bir inançla dikilmiştir.Bu millet büyük bir millet. Korkak, ürkek bir millet değil. korkakların kim olduğu belli. Onlar kaçtı, biz de kovalıyoruz. Biz 240 şehdiimizin kanını yerde bırakamayız. Bırakırsan bunun hesabını veremeyiz. Bir millet eğer yöneticisine güvenemezse o milletin hali ne olur?

Ben en yakın mesai arkadaşımı kaybettim, aslında kaybolmadı çok yüce makama ulaştı. 16 yaşındaki yavrusu da onunla beraber o makama yürüdü. 2195 yaralımız, kimisinin ayağı kopuk, kolu kopuk gazi olarak ziyaretlerimizde gördükçe sorumluluğumuzun büyüklüğünü anlıyoruz. Bu işi adalet çerçevesinde, hukuk içinde hesabını soracağız.

Türkiye'yi FETÖ eli ile mahkum etmek isteyenlere milletimiz tarihi bir ders vermiştir. Ne diyor FETÖ'nün sözde profları; bu millet sokağa çıkamaz, kaçar. Benim milletim anında sokaklara dökülmekle kalmayıp tankların önüne geçti, tankların altında şehit oldu. Bunu sadece erkekler değil, hanım kardeşlerimiz de yaptı biz nine hatunları hatırlattı şehit oldu. Bu süreçte ülkemizdeki her kesimde olduğu gibi iş dünyamızda sağlam bir duruş sergiledi. Bir yandan milli iradenin yanında olduklarını belirtirken diğer yandan da asli görevlerini aksatmadan gerçekleştirildi. 16 temmuz'da piyasaya aktarılan paraya bakıyoruz. Eskiden böyle mi olurdu. Millet gayet rahat, sabahlara kadar meydanlarda kaldı. Sanatçısı, sporcusu aydını herkes oradaydı.Farklı bir istiklal mücadelesini hep beraber verdiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş adamlarından, yurtdışındaki tüm muhataplarına darbe girişiminin gerçek yüzünü, Fetullahçı Terör Örgütü'nün sadece Türkiye için değil tüm dünya için bir tehdit olduğunu anlatmalarını isteyerek, "Hatta o camiadan dostlarınız, arkadaşlarınız olabilir. Ben diyorum ki bunları da ifşa etmeniz lazım. Bunları savcılıklarımıza, emniyet teşkilatımıza bildirmeniz lazım. Niye? Bu, bizim üzerimize bir vatanseverlik borcudur. Onlar bu ülkeyi değil, biz onları çökerteceğiz." dedi.

"17-25 Aralık yargı ve polis darbe girişimini, benim şahsi meselem olarak görüp 15 Temmuz silahlı darbe girişimiyle hala gerçekleri kavrayamayanlar, bu örgütün iflah olmaz parçalarıdır. Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur."

"Finans sektöründe bazı engellemelerin vesaire olduğuna dair bilgiler edindim. Bu konularda konuşmak suretiyle, ama kamu bankaları ama özel sektör bankaları, bunu eğer fırsata dönüştürmeye kalkarlarsa, kusura bakmasınlar biz de devlet olarak üzerimize ne düşerse onun gereğini yaparız ve onlar da ondan sonra kapımızı kolay kolay açamazlar, çalamazlar. Zaten milletin parasıyla çalışıyorsunuz. Milletin parasıyla çalıştığınız böyle bir dönemde eğer kalkıp da bu ülkede yatırımcımızın önünü açmaz, onu daha da daraltır ve hemen basit bir olayda geriye çağırma gibi bir anlayışın, mantığın içerisine girerse kusura bakmasınlar, açık ve net söylüyorum, ben bunu 'ihanet' diye değerlendiririm."

Rusya ile 100 milyar dolar ticaret hedefini yakalayacağız. Geçmişte biz karşımızdaki hasımlarla uğraşırken bir de kendi parçamız sandığımız ama ayağımıza çelme takanlar varmış.

Yenikapı mitinginde millet olarak ortaya koyduğumuz tablo en büyük güven kaynağımızdır. 15 Temmuz'da silahlı girişimi akamete uğrayanlar, orada bu girişimle bu ülkeyi adeta ayaklarından vurmak isteyenler işte o gece 12 saatte çok ciddi manada milletimizin asil duruşuyla çöktüler. O bir bitişti. Ama 7 Ağustos'ta Yenikapı'da 5 milyon insanın orada buluşması cumhuriyet tarihimizde bir ilktir. Bu duruş, bu dayanışma sadece ülkeme değil tüm dünyaya bir mesajdır. Burada demokrasimizin yeni kapısı açılmıştır.

Geçmişimize baktığımızda bu kadar hain, bu kadar alçak zulüm görmedi. Bu kardeşlerimizin kanlarını biz yerde bırakamayız. İşte Yenikapı bundan dolayı böyle oldu. Bütün vatandaşlarımız onun için böyle geldiler. 15 Temmuz'da ezber bozuldu, bir büyük Türkiye tablosu ortaya çıktı.

Bu millet başka bir millet. Bu millet tanımlanamaz. Hani 'Çılgın Türkler' diyorlar ya ama bu millet 'İmanlı Çılgın Türkler.' Böyle gittiler işin üzerine. Ne yaptığını, neyi yaptığını, ne için yaptığını çok iyi biliyor."