Kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet Hoca' olarak da bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Prof. Dr. Ali Köse'nin 'Bir FETÖ gitti, bin FETÖ geldi' sözlerine tepki göstererdi.Cübbeli Ahmet'ten sert tepki...
Erzurumajans-Kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet Hoca' olarak da bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Prof. Dr. Ali Köse'nin 'Bir FETÖ gitti, bin FETÖ geldi' sözlerine tepki göstererek "Sen de bir dekansan hangi cemaatler diye isim ver. De ki; 'Şu cemaat devlette kadrolaşma belirtileri gösteriyor bunlara dikkat edelim.' Burada ben FETÖ gibi teşkilatlanma tehlikesi yok demiyorum. Ama bin tane cemaat var deyip işi sulandırma. Bu 'bin' lafı işi sulandırır." diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişiminin 4’üncü yıl dönümünde, TRT 15 Temmuz özel yayınına katılan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, 'Bir FETÖ gitti, bin FETÖ geliyor' demişti. Bu açıklamanın ardından Cübbeli Ahmet, sosyal medyadan Prof. Dr. Köse'yi eleştiren paylaşımlarda bulunmuştu.
İki isim CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın programında bir araya geldi.
İlahiyatçı Prof. Dr. Ali Köse'nin açıklamalarından satır başları:
'BU RÖPORTAJDAN BAZI ŞEYLERİ ÇEKİP, ÜÇ GÜNDÜR BENİM EŞİME VE KIZLARIMA KÜFRETTİRİYOR'
"Sözü geçen Roma ve Mekke meselesi 7,5 yıl öncesine ait bir meseledir. Fakültede hafızlık yapan öğrenciler vardı. Dedim ki, 'Ben sizi ödüllendirmek istiyorum. Umreye göndermek istiyorum.' dedim. Bu bütçeyide yakın çevremden topladım. Daha önce İlahiyat fakültesinde böyle bir şey olmamıştı. Öğrencilerle bir toplantı yaptık. Gidecek öğrencilerin yüzde 90'ı kız öğrenciler. Salondan çıkarken 5-6 kız öğrenci yanıma geldi. Otelin uzak olduğunu söylediler. Ben de 'Otel uzak olunca ne oluyor ki?' dedim. Çocuklar korktuklarını söylediler. Aynı yıl Şubat tatilinde eşimin dahil olduğu bir hayır organizasyonu var. İtalya'ya gidip gelelim demişler. Büyük kızım ve küçük oğlumla birlikte tatile gittiler. Ben de dedim ki çocuklara, 'Benim eşim ve kızım, Roma'ya giderken hiç akıllarına böyle bir şey gelmedi. Siz Mekke'ye giderken böyle bir şeyden korktuğunuzu söylüyorsunuz' dedim. Bu röportajdan bazı şeyleri çekip, üç gündür benim eşime ve kızlarıma küfrettiriyor. Bunun için programa beyanat verme kararı aldım. Ben bunları kaç yıldır devlet yetkililerine de iletiyoruz. Diyanet de bunları biliyor.
Demokrasi meselesi konuşmanın birkaç cümlesini çekerek insanları itham etmekten başka bir şey değil. O mesele 15 Temmuz'dan hemen sonra oldu. Biz 15 Temmuz'la alakalı 3 akademisyen konuştuk. Konu diasporaya geldi. FETÖ'cüler kara propaganda yapıyorlar. FETÖ'cülerin ülkemiz adına yaptıkları kara propagandayla ilgili bazı cümleler kurdum. O günlerde demokrasi nöbetleri yapıyorduk. O demokrasi nöbetlerinde birisi çıkıyor 'Tekbir' diyor kalabalık da tekbir çekiyor. FETÖ'cüler de bunu alıyor Batı medyasına koyuyorlar sanki İran, sanki bir Orta Doğu ülkesi gibi bir görüntü var. Bizim bunu yapmamız gerekiyor, bu konuda bizim dikkatli olmamız gerekiyor bağlamında söylediğim cümlelerdir. Bunu 1 hafta boyunca hiç kimse bu lafa bir şey demedi. 1 hafta sonra adı İ. ile başlayan bir tane piyasa hocası taraftarlarını benim üzerine saldırttı. Günlerce beni müşrik olmakla, kafir olmakla suçladı. 4 yıl önceye ait olan bir şeydir. Hoca efendiler bunları yıllardır görmediler de ben 3 gün önce konuşunca mı haberi oldu. Demokrasi meselesiyle ilgili yazılı açıklama da yaptım."
Cübbeli Ahmet ise şu açıklamaları yaptı:
'BU BİN LAFI İŞİ SULANDIRIR'
"Ben Hürriyet Gazetesi'nde verdiği röportajı okudum. Orada diyor ki 'Mekke'ye karımı kızımı gönderirken tecavüzden korkuyorum, Roma'ya gönderirken korkmuyorum' diyor. Ben de hanımımla kızımla Avrupa'ya gitmiş biriyim. Ama Mekke ile Roma'yı kıyas edip Mekke'yi Roma ile kıyas edip Roma'yı üstün gösterirse bu beni rahatsız eder ben de bunu dedim. FETÖ işinde en hassas olan benim. Ben burada hapis yatmışım. Ben 2009'da FETÖ'nün işgal projesi olduğunu söyledim. Ben FETÖ'nün neler yapacağını devletin üst yetkililerine saatlerce anlatmışım. 2007'den beri kitaplar yazmışım. Bu ilahiyat dekanları hiç bir şey dememişler.
Diyorum ki 'Bin tane FETÖ geliyor' demek bir ilim adamına yakışmaz. Ben nasıl ki FETÖ ile mücadele ettim hapse girdim. Ben nasıl Adnan Oktar'la mücadele ettim mahkemelerle uğraştım. Ben nasıl IŞID'le uğraştım can tehlikesine girdim devlet bana koruma verdi. Sen de bir dekansan hangi cemaatler diye isim ver. De ki; 'Şu cemaat devlette kadrolaşma belirtileri gösteriyor bunlara dikkat edelim.'
Burada ben FETÖ gibi teşkilatlanma tehlikesi yok demiyorum. Ama bin tane cemaat var deyip işi sulandırma. Bu 'bin' lafı işi sulandırır. Ben 20 senedir batıllarla uğraşıyorum."