Bir yıldan beri dünyayı kasıp kavuran Covit 19 salgını, insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ederken bir yandan da ekonomilere büyük sekteler vurmaktadır.
Toplum olarak bu savaşı kazanmak için yoğun bir seferberlik içerisindeyiz. İnsan kayıplarımızın ve ekonomik sıkıntılarımızın arttığı bu süreçte en büyük fedakârlığı ön cephede yiğitçe çarpışan sağlık çalışanları yaparken, cephe gerisinde en büyük fedakârlığı ise alınan tedbirler münasebetiyle işyerleri kapanan esnaflar yapmaktadır!
İşyerlerinde kendi yağları ile kavrulan, birkaç kişiye istihdam sağlayan, kendi SSK veya Bağ-Kur primini, kirasını, vergisini ödeyip, geçimini sağlayan esnaflar bu zorlu sürecin en büyük mağdurlarıdır.
Çay ocakları, kahvehaneler, kantinler, berberler, kunduracılar, kuaförler, paket servis imkânı olmayan lokantalar, düğün salonları, çiçekçiler, kafeteryalar başta olmak üzere hayatın değişik alanlarında hizmet veren diğer esnaflar, hastalık dolayısıyla nefes almakta zorlanan Covit 19 hastaları gibi ekonomik olarak nefes almakta güçlük yaşamaktalar.
Esnaflar, Covit 19’la mücadelenin yanında, ekonomik alanda da savaş verirlerken bir yandan da zincir marketlerle haksız rekabet içerisinde olup ayakta durmaya çalışmaktalar.
Kamu sektöründe çalışanların etkilenmedikleri bu süreçte, en fazla mağduriyet yaşayan esnafın nefes almasını sağlayacak bir takım desteklerden bahsedilse bile bu dokunuşların dişin kovuğunu dolduracak cinsten olmadığı malumdur!
Kısa çalışma ödeneği ile çalışanlara bir miktar destek sağlansa bile, bu miktarın yetersiz olduğu ve sigortasız çalışanları kapsamaması bir sorun olarak gözükmektedir.
Küçük esnafa yapılan kira yardımlarının ‘E Devlet’ üzerinden olması, ayrıca bankadan kira parasını yatırmayan veya elinde mukavelesi bulunmayanların bu destekten istifade edememeleri gibi durumlar da söz konusudur.
KOSGEB’in üç yıl ödemesiz ve faizsiz verdiği paradan, kamu kurum ve kuruluşlarına borcu olan ve pandeminin başında Halk Bankası’ndan kredi kullanan esnaf ve sanatkârın faydalanamaması da çözülmesi gereken bir başa konudur.
Açıklanan tedbirler arasında esnafın Gelir Vergisi, Muhtasar, Stopaj gibi ödemelerle, SSK ve Bağ-Kur primlerinin ertelenmesi veya bu konularda indirime gidilmesi esnaf açısından yerinde bir iyileştirme olacaktır.
Sosyal devlet ilkesiyle örtüşen bir yaklaşım da, esnafın ödemeleriyle ilgili bir rahatlamanın gündeme getirilmesidir. Çalıştıkları yerlerin kepenk kapatması nedeniyle zor durumda kalan çalışanların şu an zekât kolilerine muhtaç hale geldikleri sosyal hayatta gördüğümüz manzaralar arasındadır.
Alın terinin, emeğin hatırlandığı 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nda Covit 19 dolayısıyla ciddi mağduriyet yaşayan esnafın, alınacak bir takım kararlarla nefes almasının sağlanması kamu vicdanı açısından oldukça önemli bir durumdur.
Büyük bir imtihandan geçtiğimiz bu süreçte, yaraların sarılması sosyal devletin ve vatandaşların fedakârlıklarıyla mümkün olabilecektir.
Temennimiz genel bir seferberlik içinde bulunduğumuz bu sıkıntılı dönemi en az zararla atlatmak ve sağlıklı günlere geri dönmektir.