CHP MYK, 22.00'de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında olağanüstü toplandı.
Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddiasıyla internete düşen ses kaydı CHP'yi harekete geçirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, "Bu saatten sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni böylesine kirli ilişkilerin odağında bulunan bir kişi artık yönetemez. Erdoğan'ın Başbakanlığındaki hükümet şu andan itibaren meşruiyetini kaybetmiştir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddiasıyla internette yayınlanan ses kayıtlarının ardından CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) olağanüstü toplandı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, genel merkezde gerçekleştirilen MYK toplantısı yaklaşık bir saat 15 dakika sürdü. Toplantının gündemine ilişkin basına açıklamalarda bulunan Koç, "CHP MYK bu akşam saat 10.00'da olağanüstü olarak toplanmıştır. Ortaya dökülen bazı tapeler 17 Aralık'ta Türkiye'yi sarsan büyük yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlık olaylarının bizzat Başbakan ve ailesinin etrafında odaklandığını bugün bize bu tapeler kanıtlamış bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti yönetiminden sorumlu olan Başbakan'ın ortaya dökülen konuşma kayıtları tüyler ürperten gerçekleri ortaya koymaktadır. Çok açıkça söylüyoruz. Bu saatten sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin böylesine kirli ilişkilerin odağında bulunan bir kişi artık yönetemez. Erdoğan'ın Başbakanlığındaki hükümet şu andan itibaren meşruiyetini kaybetmiştir" dedi.
-"TÜRKİYE BU KİRLE, BU YÜKLE YOLUNA DEVAM EDEMEZ"-
Bu tapelerde "kirli ilişkilerden", "kirli paradan", miktarı da olmasa da milyon dolarlardan bahsedildiğini kaydeden Koç, şöyle devam etti:
"Bütün bunlar açıkça ortaya çıkmıştır, 17 Aralık günü Başbakan büyük bir korku ve panik içerisinde oğluyla telefonda konuşmaktadır ve gün boyunca bu konuşmalar önlem alma boyutunda devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin yöneten herkesi sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyorum. Hırsızlık ve rüşvet olaylarının altında ezilen bu başbakan şu andan itibaren istifa etmek durumundadır. Türkiye, bu kirle bu yükle yoluna devam edemez. 17 Aralık'tan sonra Türkiye demokrasisine giydirilmeye çalışılan o örtüyü, o baskıyı, o karartmayı, takip edilemez boyuta taşınması için yapılan olağanüstü yasama gayretlerini bir kez daha anlıyoruz. Pislik örtülmek, kirlilik kapatılmak istenmektedir. Başbakan kendisine ulaşılmasını engellemek istemektedir. Bu saatten sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni bu kirli ilişkilerin ortasında olan bir kişinin yönetmesi kabul edilemez. Bu hükümet bu saatten itibaren meşruiyetini yitirmiştir. Genel Başkanımız, yarın 13.30'da detaylı bir açıklamayı ayrıca yapacaktır."
"Türkiye için umarım yeni bir başlangıç olacaktır" ifadesini kullanan Koç, "Türkiye hırsızlıkla, arsızlıkla, rüşvetle, kirlilikle, yolsuzlukla olan sınavını geçecektir. Bu hükümetin meşru bir hükümet olmadığını, hırsızlıkla yolsuzlukla malul bir kişi tarafından bu ülkenin yönetilemeyeceğini bir kere daha huzurlarınızda ifade etmek istiyorum" dedi.
-"BAŞBAKAN'IN ÖZEL İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK BİR YAPI"-
Başbakanlık'ın açıklamasının ve MİT Müsteşarı'nın Başbakan Erdoğan ile görüşmesinin anımsatılması üzerine Koç, "17 Aralık dosyaları niye gizlenmek isteniyor? Soruşturma dosyası niye kapatılmak isteniyor, niye fezlekeler gelmiyor. Bütün bunlar bu dosyaların içinde mevcut olan tapelerdir. MİT Yasasını da biliyorsunuz, bir ulusal istihbarat teşkilatı olmaktan çok Başbakan'ın böylesi durumlarda özel ihtiyacını karşılayacak bir istihbarat yapısı şeklinde oluşturulmaya çalışıyor. Bununla ilgili çekincelerimiz ortadadır. Son demokratikleşme paketin de, anımsayacaksınız demokratikleşme paketi değil, yolsuzlukların soruşturulması engellemek için çıkartılan bir paket olduğu noktasında da görüşlerimizi dile getirdik" dedi.
-"BUNUN KARŞILIĞI İSTİFA MÜESSESESİDİR"-
Koç, bir gazetecinin "Hükümetle aranızdaki ilişkiyi askıya mı alacaksınız?" sorusu üzerine de, "Meşruiyetini kaybetmiştir diyorum, çünkü hırsızlıkla, yolsuzlukla bu kirli ilişkilerin bu kadar açık seçik ortaya döküldüğü bir hükümet yapısıyla demokratik bir ülkede meşru bir yönetimi nasıl sağlayacaksınız?" dedi.
Koç, "Bu bir erken seçim çağrısı anlamına gelir mi?" sorusu üzerine ise "Bunun karşılığı istifa müessesesidir. Dört bakan daha önce ne şartlarda istifa ettilerse, Başbakanı koruyan deklarasyonu da zorunlu olarak açıklamak durumda bırakıldılarsa, 'Sayın' demeyeceğim, Türkiye Cumhuriyeti'nin şu anda Başbakanlık görevini yürüten ve bu kirli ilişkilerin odağında bulunan kişinin biraz önce söylediğim sınıflamaya tabi olması gayet doğaldır.
Türkiye'de şu anda TBMM'nin parmak çoğunluğuyla Başbakan'ın özel ihtiyaçlarını karşılayacak bir yasama faaliyet yürütüldüğünü, denetim faaliyetinin ise iktidar mensuplarınca engellendiğini çok iyi biliyoruz" dedi. Koç, bir soru üzerine gensoru ve soruşturma mekanizmalarının yeri geldiğinde değerlendirilebileceğini ifade etti.