Erzurum CHP İl Örgütü hakkında yazdığım önceki yazılara bakıp da "turşu ile perhizi," yan yana düşünmesin kimse!
Önceki birkaç yazımda demiştim ki; Erzurum'un CHP'sinde yaprak kımıldamıyor, bırakın deli rüzgarları bir esinti bile yok!
Yazılarımın özü yukarıdaki cümle kadardı.
Ve sitem ederek de eklemiştim.
Bundan böyle yazarsam salaklığımın tescili olsun, diye!
Ve bu konuda çok ileti aldım; övgü de vardı, yergi de!
Övgü ile yergi kardeştir, diyerek her ikisini de sevdim.
Biz eğriye eğri, doğruya doğru demeye devam edelim de; varsın salaklığımızın tescili olsun!
Evet, Erzurum CHP Örgütü'nün sessizliği ve de durgunluğuna anlam verememiştim.
Meğerse kazın ayağı öyle değilmiş!
Bunu, İl Başkanı Sayın Hasan ÇİLOĞLU ve aday adaylarından Sayın Avukat Tuncer AKTAŞ ile iki çay içimlik yaptığımız sohbetimizde anladım.
Kazın ayağı şöyleymiş!
Sayın ÇİLOĞLU ve Sayın AKTAŞ'ın haklı olduğu birçok konulardan biri de yerel basının kendilerini görmemezlikten gelmeleri; veya bu görünürlüğü sağlamakta kendilerinin diğer parti örgütleri gibi 'iş bilirci, iş bitirici' tavrı kendilerine yakıştırmakta zorluk çekmeleridir.
Bunda sonuna kadar haklılar.
Her nedense Doğu'daki CHP'nin ve CHP'linin kendine has mahzun bir duruşu vardır. Kendilerini öne çıkarmazlar; çığırtkanlık ile ağırbaşlı siyaset yapmayı birbirinden ayıran yapıları belki de günümüzde az rastlanan bir niteliktir.
Bu satırların yazarı da şimdiye kadar CHP İl Örgütü'nü ziyaret etmemişti. Kulağıma çalınan birkaç söze inanarak, CHP'nin bulunduğu binanın kuş uçmaz kervan geçmez yer olduğunu düşünmüştüm. Oysa gördüm ki; yine, kazın ayağı öyle değilmiş!.. Muhalefetteki bir partinin İl Başkanlığı'na acak bu kadar büyük ilgi ve sevgi gösterilir. Herkesin koşturmacası ve telefon trafiği inan ki beni çok şaşırttı.
Bu yüzden önceki yazdığım yazılara gelen tepkileri şimdi daha iyi anlıyorum.
Sohbetimiz esnasında Sayın ÇİLOĞLU, basın toplantısında söylediğini yineledi.
"Göreceksiniz Erzurum'dan Milletvekilleri göndereceğiz Ankara'mıza!"
Ayrıca Sayın AKTAŞ'ın şu cümlesi çok ilginç; ilginç olduğu kadar da Erzurum'luya güvenini gösteriyordu.
Sayın AKTAŞ dedi ki;
"İktidar partisi Erzurum oylarını cebinde görüyor, bu da beni üzdüğü kadar, görüştüğüm her hemşehirlimi de yaralıyor!"
Çok doğru!
"Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var," cümlesini burada kullanmazsak, nerede kullanırız ki!
Öyle sanıyorum ki Erzurumlu da oylarının bir partinin cebinde görülmesiniden rahatsız olmuştur.
İktidar ve muhalefet partisinin genel tavır ve tutumları her kentte olduğu kadar Erzurum seçmenini de etkileyecektir.
İktidar yanlısı yaygın basının "federasyon" sözcüğünü sık sık kullanması iktidarın niyetinin ne olduğunun da ipuçunu vermektedir.
Kimse sanmasın ki bu tavır Erzurumlu'nun gözünden kaçmakta.
Bu bağlamda Erzurum seçmeninin büyük bir kısmının adres değiştirmesi de fazla şaşırtıcı olmaz.
Sayın ÇİLOĞLU ve Sayın AKTAŞ'ın altını çizerek söyledikleri ise; "Biz Erzurumlu'nun ülke genelindeki gelişmeleri izlediklerini iyi biliyoruz ve Erzurum halkına güveniyoruz," cümlesiydi.
Bir de dediler ki; " Büyük Millet Meclisi'ndeki konuşmaları kaçırmadan izlemekteyiz, kaç Erzurum Milletvekili Meclis kürsüsünde Erzurum için bir kelam etmiştir!"
Evet, bu saptama da önemli!
Eğer, oyları cepte görürseniz seçilme kaygısı çekmezsiniz, seçmeninize saygınızı Meclis'te sadece parmak kaldırarak gösterirsiniz!
Bundan böyle CHP'ye özürümüz olarak bir ayağımız orada olacak!
Sitemlerini de dillendireceğiz çalışmalarını da!
Sesini duyurmak için bağırmayı kendine yediremeyen; bağıracak olduğunda ise birilerinin duymak istemediği sözleri buradan duyurmaya çalışacağız!
Belki de pis suya mahkum edilen Erzurumlu suyunu paklamak için oyunu değiştirecektir; birilerinin oyları cebinde görme huyunu da bitirecektir!
Şunun şurasında kaç gün kaldı ki!
Hep birlikte göreceğiz işte!
Km bilir, belki de çok yakında öyle şeyler yaparlar ki; ben de başka bir yazımın başlığına "CHP UMUTLU," yerine "ERZURUM'DA CHP ÇILDIRMIŞ OLMALI!" derim.
Ve buna da çok sesliliği savunan biri olarak çok sevinirim.