Geçen cumartesi, CHP'nin Erzurum'da cemaate yakın başkan adayı aradığını yazdık ya, sanal alem anında cümbüşü kurdu!
Oysa mevzu ciddiydi.
CHP cemaatçi bir başkan adayı bulabilir mi bulamaz mı bilemeyiz, ama niyeti aşikar: AK Parti'nin kalelerine hücum etmek.
Kabul
edelim ki, Erzurum özelinde CHP'nin işi hiç de kolay değil. Çünkü
Erzurum, CHP için Kafdağı'nın arkasındaki Anka kuşu misali...
Adı var, kendi yok!
Buna
rağmen CHP'nin Erzurum üzerine kafa yormasını, arayışa geçmesini ve de
"bu yarışta ben de varım" demesini son derece anlamlı buluyorum.
Sonuç alma ihtimali zayıf olsa bile mücadelesi saygıdeğer.
Bir dostumuz sormuş:
"Bu haber üzerine cemaat ne dedi?"
Bilmiyorum.
Çünkü
kimse beni arayıp da, "bu haberi tekzip ediyoruz" demedi. Yahut da
cemaate yakın yayın organlarında, CHP'nin arayışına karşı, "hadi
kardeşim hadi bekleme yapma; buradan sana ekmek çıkmaz" diye yazan da
çıkmadı. İşin en ilginç yanı, CHP de itiraz etmedi. Tabii ki CHP'nin
itiraz etmiş olmaması ve cemaatin "yok böyle bi şey" dememesi, bizim
referans gösterdiğimiz Takvim'deki haberin yüzde yüz "doğru" olduğu
anlamına da gelmez.
Seçim öncesi siyaset, futbol borsasına benzer.
Her
transfer haberi doğru çıksaydı, misal; Fenerbahçe Messi'yi çoktan
renklerine bağlamış, Ronaldo'yu da yedek kulübesine oturtmuştu!
Siyaset Kuzey Avrupa'nın iklimine benzer, 24 saat içinde 24 defa hava değişir.
Hani soruyorsunuz ya, cemaatten çıt çıkmadı mı diye...
Biz de diyoruz ki, bu türden haberlere itiraz olmaz.
Olmaz; çünkü:
Cemaat siyasi bir parti değil ki, sözcüsü çıkıp açıklama yapsın.
İster gülüp geçin, isterseniz bana kızın hiç fark etmez.
Bendeniz CHP'nin Erzurum'da seçime ortak olma iradesini ziyadesiyle önemsiyorum.
Duyar
gibi oluyorum; diyorsunuz ki "iyi de CHP'nin umdeleri ne olacak. O
oklar sırf dekor olsun diye mi o ambleme yerleştirilmişti?"
Azizim görmüyorsunuz, köprülerin altından o kadar sular akıp gitti ki, siz hangi umdelerden söz ediyorsunuz?
Demokrat
Parti'nin seçim zaferinden sonra, CHP'nin önde gelenleri, sebep-sonuç
ilişkileri üzerine analiz yaptılar. İleriyi gören bir CHP'li, partinin
uğradığı seçim hezimetini, CHP'nin "dinden uzak" olmasına bağladı. Çözüm
olarak da, İsmet Paşa'nın söylemini değiştirmesi olarak sundu. Dedi ki,"Paşam hiç olmasa arada bir Allah deyin. Ahali, Allah peygamber
sözünden hoşlanıyor."
İsmet Paşa bu telkini tepki vermeden
dinledi ve toplantıdan ayrılırken, "haydi Allahaısmarladık" dedi. İnönü
baktı ki odadakiler bu "incelik"i anlayamadı. Geri döndü ve şöyle dedi:
"İşte Allah dedim ya."
50'lili
yıllardaki CHP ile bugünkü CHP aynıdır demek, doğrusu insafsızlık olur.
Baksanıza genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu tamim yayınlamış:
"Partili
arkadaşlarımız halkın değerlerine, inançlarına saygı duysunlar. Fırsat
buldukça cenaze namazlarına iştirak etsinler, cumaya gitsinler ve
meyhanelerden uzak dursunlar."
CHP, bugün dindarlığı İsmet
Paşa'nın, "haydi allahaısmarladık" seviyesinden, cumaya gitme noktasına
getirdiğine göre, demek ki köprülerin altından çok sular akmış.
Mevlana'da öyle demiyor mu zaten;
"Dün dünde kaldı cancağızım; şimdi yeni şeyler söylemek lazım."
CHP, yeni bi şeyler söylemeye çalışıyor, beceremese de...
Eski CHP olsaydı şöyle derdi:
"Erzurum'da
bu seçimi kazanmak zorundayız. Bu nedenle gerekirse ahalinin cebren
CHP'ye oy vermesini sağlayın, kamu erkini CHP lehine kullanın"
Oysa...
Bugünkü CHP doğru veya yanlış şöyle diyor:
"Mademki
Erzurum muhafazakar bir şehir, madem ki Erzurum'da seküler bir adayla
sonuç alamayız. O halde halkın değerlerini savunan ve halkın yanında
duran bir aday çıkaralım."
Sizce gelinen bu nokta yanlış mı?
Bence değil...
Siyaset
insanla yapılıyor ve nihayetinde de insanın mutluluğunu hedefliyorsa, o
insanın değerlerine ve inancına da sırt çevrilemez.
Dayatmacı anlayış yerine, mevcudu anlamak ve kabullenmek...
Herkes değişiyor, ya da o meşhur ifadede olduğu gibi dönüşüyor:
Baksanıza bugünün AK Partilileri'nin pek çoğu dünün Milli Görüşçüleri ve tavizsiz İsrail düşmanları...
Peki şimdi durum ne?
Boşuna "değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir" denilmemiş.
Nasıl ki AK Parti 2002'deki Ak Parti değilse, CHP de, bırakın İsmet Paşa'yı, Önder Sav'ın CHP'si dahi değil.
Hoş
herkes biliyor ki Erzurum, CHP için Everest'e tırmanmak gibi bir şey..
Ama yine herkes görüyor ki Türkiye de artık dünün Türkiye'si değil.
Dünün
mücahitleri nasıl bugünün müteahhitleri olabildiyse, (bu söz, AK Parti
Genel Başkan yardımcısı hatta Tayyip Bey'in yerine gelmesi muhtemel olan
Numan Kurtulmuş'a aittir) dünün katı laikçileri de bugünün müçtehitleri
olabilir.
Nasılsa kimse Mehdi beklemiyor!
Sizi bilmem ama
bendeniz için sürpriz olmayacaktır. Yarının Türkiye'sinde CHP'den
mütedeyyin belediye başkanları ve milletvekillerinin seçilecek
olmaları...
Türkiye dönüşüyor çünkü...
Devam edeceğiz, dedik ya seçim öncesi malzeme çok...