CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, 1 Kasım'da yapılacak milletvekili genel seçimlerinde 7 Haziran'da seçilen milletvekillerinin pozisyonlarını korumaları yönünde genel merkezin bir iradesi olduğunu söyledi.
Erzurumajans-CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, 1 Kasım'da yapılacak milletvekili genel seçimlerinde 7 Haziran'da seçilen milletvekillerinin pozisyonlarını korumaları yönünde genel merkezin bir iradesi olduğunu söyledi.
Deniz Baykal ve Muharrem İnce'nin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 1 Kasım seçimlerinde yeniden aday gösterilmeyeceklerine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, bu tip spekülatif haberlerin seçim öncesinde alıcısının çok olduğunu kaydeden Bülent Tezcan, 7 Haziran'da seçilen milletvekillerinin mevcut pozisyonlarını korumaları yönünde genel merkezin bir iradesi olduğunu söyledi. Uygun değişikliklerin de yapılmasının mümkün olabileceğini kaydeden Tezcan, "Biz 7 Haziran seçimlerine girenken 55 seçim bölgesinde ön seçim yaptık. Örgüt tabanımızın adaylıklarla iradesi belirlendi.
Mazbatalarını alan arkadaşlarımızın henüz mürekkepleri kurumadı, parlamentoda görev yaptıkları süreç 24 saati bulmadı, bu arkadaşların 'başarılı mıydı, değil miydi' diyecek kadar bir mesai dahi gösterme fırsatları olmadı. Seçilmiş 131 arkadaşımızın pozisyonlarını koruma konusunda bir irademiz var genel merkez olarak. Bu mutlak bir irade değildir, belli değişiklikler yapılabilir ama belli isimlerle ilgili spekülasyonları haklı kılacak şeyler değildir. Uygun değişiklikler yapılabilir ama mevcut milletvekili listelerimiz korunacaktır" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in İstanbul'da bir görüşme yaptığını açıklayan Bülent Tezcan, "Çeşitli görüşmeler yapıldı, altını net olarak çizelim bu ittifak görüşmesi değildir. Bir seçim ittifakı söz konusu değildir" diye konuştu.
Doğan Medya Grubuna yönelik açılan terör soruşturmasına yönelik soruya cevap veren Tezcan, "Son zamanlarda basın üzerinde iktidar baskısı olduğunu görüyoruz. Özellikle Doğan Medya Grubunun komik, ciddiye alınması mümkün olmayan, utanç verici bir itham altında tutulması Doğan Medya Grubu açısından bir utanç değildir, bu soruşturmayı açanların, Türkiye'yi yönetenlerin utancıdır. Yayıncılık anlayışı itibarıyla hangi terör örgütüne hangi desteği vermişler, bunu anlamak mümkün değil, bu alçakça bir iftiradır" şeklinde konuştu.