Erzurum'da eşi ve çocuklarını bıçakla evde rehin alıp kendisini vazgeçirmek için gelen polis memurunu bıçaklayarak öldüren saldırgan verdiği ifadede, "Amacım öldürmek değildi.
Erzurum Ajans-Erzurum'da eşi ve çocuklarını bıçakla evde rehin alıp kendisini
vazgeçirmek için gelen polis memurunu bıçaklayarak öldüren saldırgan
verdiği ifadede, "Amacım öldürmek değildi. Korkutmaktı. Psikolojik
sorunum yok. Ama yorgunluk ve sinir var. Ben çocuklarıma ve eşime
polisler için 'polisleri öldüreceğim' diye bir söz sarf etmedim" dedi.
Merkez Aziziye ilçesindeki TOKİ konutlarında önceki gün, eşi ve
çocuklarını bıçakla evde rehin alan EDAŞ'ta 13 yıldan bu yana güvenlik
görevlisi olarak çalışan Selim K. (40), kendisini vazgeçirmek için gelen
polis memuru Suat Orak'ı kalbinden bıçaklayarak ölümüne neden olmuştu.
'Kasten adam öldürmek' suçundan tutuklanan Selim K., gece yarısı
çıkarıldığı nöbetçi mahkemede verdiği ifadesinde şunları söyledi:
"Ben Aras Elektrik A.Ş.'de kadrolu güvenlik elemanı olarak
çalışmaktayım. Güvenlikçi olmam nedeniyle Palandöken Devlet Hastanesi
Başhekimliği'nden herhangi bir hastalığımın olmadığına dair genel sağlık
raporu aldım. Bu raporu istinaden güvenlikçi olarak 13 yıl hizmet
ettim. Bazen depresyon ilaçları kullanmaktayım. Doktorum bana 'Bu
ilaçları herkes kullanabilir' diyordu. Kendimi aşırı derecede yorgun
hissettiğim zaman verilen ilaçları kullanıyordum. Aldığım ilaçlardan
sonra bayağı bir rahatlamam oluyordu.
Benim ancak, herhangi bir
psikolojik hastalığım, rahatsızlığım yok. Görev icabı çalıştığım
işyerinde tarafıma silah verilmişti. Birlikte çalışan arkadaşlarıma
verilen silahlarla da bana zimmetleşmişti. Bu silahı sadece nöbet
esnasında kullanmaktayım. Nöbet bitince de nöbeti devralan arkadaşımıza
devrediyordum. Bundan yaklaşık bir yıl öncesinde yani 2010 yılı sonu
veya 2011 başlarında Numune Hastanesi Psikyatri Servisi'nde 3 gün kadar
yatarak tedavi gördüm. Hastanede yatmamın tek nedeni ise ben hastanede
yatarken
Adana'ya tayini çıkan bir doktoru sevmiştim.
Bu sevgimden dolayı
Adana'ya gittim. Bu nedenle benim hasta olduğumu düşündüklerinden
hastanede bir süre tedavi oldum. Bu nedenle de işyerinde bir takım
problemler yaşadım. Psikolojim bozuldu. Şu anda herhangi bir psikolojik
sorunum yok. Ama yorgunluk ve sinir var. İlaçlarımı içtiğimde bu
yorgunluğum veya sinirim de geçmektedir. Olay günü nöbetten çıkıp eve
gittim. Çocuklarımla kahvaltı yaparken evimin kapı zili çalındı. Kapıyı
açtığımda resmi kıyafetli
iki polis memurunu gördüm. 'Polis, polis aç
kapıyı' birkaç kez uyarınca bende kapıyı açtım. Kapıyı açmadan önce
elimde çakı bıçağım vardı. Polis memurlarına, 'Benim bir suçum yok beni
neden karakola götüreceksiniz' diye bağırdım. Karakola gitmem konusunda
bana ısrarda bulundular. Kapıyı tekrar kapatıp yeniden geri döndüğümde
kapının dürbününden bakarken yine aynı polis memurlarının beklediğini
gördüm. Kapıyı açtığımda elimdeki bıçağı rastgele salladığımda bir polis
memurunun kalçasından aşağı salladım.
Kaçan polisin arkasından
bıçağı birkaç kez salladım. Bu bıçağı salladığım sırada isabet alıp
aldığını fark etmedim. Kapıyı ikinci kez açtığımda ikinci hamleyi
yaptığımda karşımda duran polis memurunu ilk hamlede vurdum. Bıçağı
çektiğimde kan olduğunu görünce sinirlerim bozuldu. Benim amacım polis
memurunu öldürmek değildi. Beni polis memurlarının tekrar aynı şekilde
'karakola götüreceğiz' söyleyerek hastaneye götüreceklerini tahmin
ederek kendilerine karşı koymak maksadıyla polisi görünce sinirlenerek
elime
bıçağı aldım. Polis memurları da karakola davet etmelerinde ısrar
edince bıçağı savurdum. Maksadım kesinlikle öldürmek değildi. Ben
yaralamak maksadıyla bıçağı salladım. Daha sonra kapı zili yeniden
çalındı, 'Polis aç kapıyı, açmadığın takdirde zor kullanacağız'
dürbünden özel kıyafetli özel hareket polislerinin olduğunu görünce
kapıyı açarak teslim oldum.
Olaydan bir gün önce 11 yaşındaki
oğlum Yavuz eve geç gelmişti. Eve geç gelmesi nedeniyle oğluma kızarak
bir tokat attım. Fakat çocuğumu veya eşimi tehdit etmedim. Olay
sırasında çocuğum ve eşim evdeydi. Basında yalan yanlış haberler çıkmış.
Ben polisler eve geldiğinde ve polisleri gördüğümde kapıma gelen iki
polisi 'öldüreceğim' diye bir şey söylemedim. Ben yaptığımdan pişmanım,
isteyerek olayı gerçekleştirmedim."