Özellikle tarım arazilerinin verimli kullanımı ile ilgili çalışmaları ile dikkat çeken Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Müdahir Özgül, dobra dobra konuşmaları ile tanıdığım bir akademisyendir. Adından en son Tarım Mühendisliği Dergisi’nde ki makalesi ile sözettirmiş, bir süre önce Güneş Vakfı’nda ki konuşmasıyla da özellikle tarım arazileri konusunda ki görüşleriyle bir cazibe merkezi olduğunu göstermişti. Sözünü esirgemeyen, doğru bildiği yoldan asla sapmayan Müdahir hoca, Erzurum’da ki tarım arazileri konusunda tespitler yapan, sorunları taktik-maktik olmadan, bam bam dile getiren ve de çözüm önerileri gösteren bir akademisyen olarak, ziyaretine gittiğimde, yine üzerinde günlerce konuşulacak sözler söyledi.. Henüz yeni profesör olan ve arkadaş çevresi geniş olduğu için ancak fırsat bulup odasında kutlama amacıyla yalnız bulduğum çiçeği burnundaki profesör Müdahir hoca, ‘’Çevre yolu, Erzurum ovasının kalbine saplanmış bir bıçaktır’’ dedi, yine çok canlar sıkacak tespitlerde bulundu. Bu tespitlerden birisi de Erzurum’un aslında Gürcükapı camiinin alt sınır olarak kabul edilip, alt tarafında yapılaşmanın olmaması gerektiği görüşü oldu. Fazla laf kalabalığına artık girmeden Müdahir hocanın tespitlerini aktarmak istiyorum.
Toprak varlığı bakımından Erzurum, Türkiye’de önemli bir yer teşkil eden ildir. Erzurum’da başta mülki amirler olmak üzere, idareciler ve de siyasileri mutlaka tarım arazileri konusunda çok ciddi şekilde uyarmak lazım. Bu anlamda özellikle toprağın tanınması, verimli kullanılması adına bir brifingle bilgilendirilmesi gerekir. Toprak maalesef ülke genelinde olduğu gibi Erzurum’da da rantabl değerlendirilmiyor. Tarım arazilerinin gaziantep escort korunması için el ve güç birliği şarttır. Özellikle tarım arazilerinde yapılaşmanın illa ki önüne geçilmesi gerekir. Mesela Gürcükapı camiinin olduğu yer bence Erzurum’un alt sınırı olmalıydı. Alt taraflarında yapılaşma olmamalıydı. Hele yer anlamında çevre yolunun yapılması yanlış oğlu yanlıştı. Şıh köyünün olduğu alanda bir tek çivi bile çakılmamalıydı. Erzurum dağ eteklerinden itibaren yukarıdan yapılaşmalıydı. Bu saatten sonra bari tedbir alınsın, sulak, tarıma elverişli alanların korunmasına çalışmalıyız. Tarımsal niteliğe uygun arazileri korumak, en azından gelecek nesiller için şarttır. Bu bakımdan esas olarak ETÜ’nün yeri de elbette yanlıştı. Ve de bu konudaki uzman görüşlerine, çağrılara kulak verilmedi, hata işlendi.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Kula bela gelmez hak yazmadıkça. Hak bela yazmaz, kul azmadıkça!
DUVARIN DİLİ : Poşet çaylara karşı bu savaşta demliklerin safındayım!
Tortum yolu üzerinde hali hazırda yarım arazisi üzerine yapılmaya devam edilen Akdağ sanayi sitesi. Her geçerken içim cız edir. Yav Erzurum'da daha yer mi yok tarım bitti mi taş bina mı yiyeceğiz
Üniversitelerde öyle düşünüyor olmalı ki Teknik Üniversiteyi o tarafa yaptılar Kültür müdürlüğü de öyle düşünüyor ki Şehir Kütüphanesini o tarafa yaptılar Belediye başkanı da öyle düşünüyor ki imarı şükrüpaşadan ta şıh köyüne kadar taşıdı... Bir şehrin kısa orta ve uzun vadeli imar planları hazırlanmazsa böyle olur... Bir şehrin imarını hazırlayan Büyükşehir belediyesi imar daire başkanı "şehir mimarcısı" değilde inşaat mühendisi olursa koskoca belediyelerde imar plancıları görev yapmaz fotoğrafçıdan daire başkanı yapılırsa böyle olur...